

Belgesel jürisinde üç ülkeden üç isim
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle bu yıl, 7-14 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek 13. Boğaziçi Film Festivali’nde yarışacak belgesel ve kısa filmleri değerlendirecek jüri üyeleri açıklandı. Bu yılki Belgesel Jürisi; Litvanyalı yapımcı Ringailė Leščinskienė, Danimarkalı yönetmen Miriam Carlsen ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi M. Safa Karataş’tan oluşuyor.

Cumhuriyet’in 102. yılında geçmişten geleceğe bir köprü
“Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Merkezi”, bir fabrikanın belleğinden doğan çok katmanlı bir araştırma alanı olarak kapılarını araştırmacıların kullanımına açıyor. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte ülkenin sanayileşme ve modernleşme hikâyesine tanıklık eden fabrika üretimden sosyal yaşama uzanan özgün yapısıyla yalnızca bir fabrika değil; aynı zamanda bir emek, dayanışma ve toplumsal dönüşüm mekânı olmuştu. Bugün bu miras, Kundura Hafıza Kültürel Mirası Koruma Derneği çatısı altında yürütülen arşiv ve araştırma çalışmalarıyla yaşatılıyor.

Locarno Film Festivali İstanbul’da
İstanbul Modern Sinema, dünyanın en köklü film festivallerinden Locarno Film Festivali’ni üçüncü kez İstanbul’a taşıyor. 20-30 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek programda yer alan tüm filmler, Türkiye’de ilk kez gösterilecek. Ağustos ayında gerçekleşen festivalden derlenen programda, tamamı Türkiye prömiyeri olacak 10 film yer alıyor. Festivalin öne çıkan filmleri arasında yönetmen Kamal Aljafari’nin 2001 yılında Gazze Şeridi’ni ziyaret ederek eski bir hücre arkadaşını bulmaya çalıştığı dönemde çektiği Hasan ile Gazze’de (With Hasan in Gaza) ve Sophy Romvari’nin Vancouver Adası’nda ailesinin geçmişiyle yüzleşen genç bir kadının hikâyesini anlattığı Mavi Balıkçıl (Blue Heron) yer alıyor.

“Aydınlatmanın Kronolojisi”
Kadir Has Üniversitesi bünyesinde yer alan Rezan Has Müzesi, “Geçmişin Işığında: Aydınlatmanın Kronolojisi” sergisi ile insanlığın ışıkla olan binlerce yıllık serüvenini gözler önüne seriyor. Sergi Paleolitik dönemden Bizans ve İslam uygarlıklarına uzanan geniş bir zaman diliminde kullanılan 200’e yakın aydınlatma aracını bir araya getiriyor. Rezan Has Müzesi’nin değerli koleksiyonunun yanı sıra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nden derlenen eserler arasında farklı dönemlere ait aydınlatma objeleri bulunuyor. Sergi, haftanın her günü 09:00–18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

Portaceli’nin Bovary’si
İKSV 29. İstanbul Tiyatro Festivali, programındaki edebiyat uyarlamalarıyla izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Gustave Flaubert’in Madame Bovary’si; Jane Eyre ve Anna Karenina gibi kadın mücadelesine mal olmuş edebi karakterleri çağdaş tiyatroyla buluşturmadaki ustalığıyla tanınan Carme Portaceli’nin yorumunda “21. yüzyılın feminist sesi” olarak karşımıza çıkıyor. “Bu İşte Bir Kadın Var” başlığı altında, 8-9 Kasım’da sahnelenecek Bovary’e Zorlu PSM ev sahipliği yapacak.

Attâr’ın izinde 15 haftalık yolculuk
Rami Kütüphanesi, Feridüddin Attâr’ın meşhur eseri “Mantıku’t-tayr” eşliğinde bir yolculuğa davet ediyor. 15 haftalık bir program olarak planlanan özel etkinlikte, anlam ve bilgelik arayışının yüzyıllar öncesine uzanan izleri birlikte sürülecek. 4 Kasım 2025-21 Mayıs 2026 tarihleri arasında düzenlenecek “Attar Mantıku’t-tayr ve Kuşların Hikâyesi” isimli söyleşi programı Doç. Dr. Turgay Şafak tarafından yönetilecek.

Fuzûlî’nin külliyatının üçüncü cildi raflarda
VakıfBank Kültür Yayınları, “Kırk Hadis, Beng ü Bâde, Enîsü’l-Kalb” isimli kitabı okurlarıyla buluş-turuyor. Büyük şairin hem hikmet dolu düşünce dünyasını hem de şiirsel kudretini yansıtan bu eser, yedi ciltlik Fuzûlî külliyatının üçüncü kitabı olarak edebiyatseverlere sunuluyor.

Türkiye’nin genç sanat haritası BASE’de
Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE’in 9. edisyonu 26-30 Kasım 2025 tarihleri arasında The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta gerçekleşecek. 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 156 sanatçıyı sanatseverlerle buluşturacak olan BASE 2025’te resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk Sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilmiş yaklaşık 200 eser yer alacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni nesil sanatçıların dünyaya ve sanata bakış açılarını gözler önüne serecek.







