
Vücudu hastalıklara karşı savunmasız bırakan HIV virüsü, dünya genelinde göz ardı edilmemesi gereken bir halk sağlığı sorunu. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, ülkemizde 2024 yılı içinde 1500 yeni vaka olduğunu belirterek, HIV’in diyabet, hipertansiyon gibi ilaçlarla düzenli olarak kontrol edilebilen kronik bir hastalık haline geldiğini söyledi.
Bağışıklık sistemini yavaş yavaş zayıflatarak vücudun hastalıklara karşı savunmasız hale getiren HIV virüsü, tedavi edilmediği takdirde AIDS gibi ağır bir tabloya yol açabiliyor. 2024 yılı sonu itibarıyla dünyada yaklaşık 40 milyon kişinin HIV ile yaşadığını belirten Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, “Bu veriler giderek artarken iyi bir haber var. AIDS’e bağlı ölümler ve yeni enfeksiyonlar yaklaşık yüzde 50’nin üzerinde azaldı. Bu tablo doğru politikalarla salgını kontrol altına almaya başladığımızı ve bu politikaları da devam ettirmemiz gerektiğini gösteriyor” dedi.

ÜLKEMİZDE 1500 YENİ VAKA VAR
Ülkemizde 2024 yılı içerisinde bildirilen yeni vaka sayısı yaklaşık bin 500 olduğunu anlatan Diktaş, “Bu tablo HIV’in ülkemiz için de aslında göz ardı edilemeyecek bir halk sağlığı sorunu olduğunu gösteriyor. Ama şunu hiçbir zaman unutmayalım ki, erken tanı ve güçlü tedavi bizim için çok değerli ve çok önemli. Bu şekilde biz HIV’i çok kolaylıkla yönetebilmekteyiz” ifadelerini kullandı. Diktaş, HIV’in diyabet, hipertansiyon gibi ilaçlarla düzenli olarak kontrol edilebilen kronik bir hastalık haline geldiğini ifade etti.
BARDAK BULAŞ KAYNAĞI DEĞİL
HIV’in temelde 3 farklı yolla bulaştığını belirten Diktaş, “Korunmasız cinsel ilişki, ortak enjektör kullanımı ve gebelik, doğum veya emzirme döneminde anneden bebeğe bulaş olarak isimlendiriliyor. Toplumda bilinenin aksine AIDS, sarılmak, tokalaşmak, aynı bardak veya şişeden su içmek, aynı tuvaleti kullanmak, aynı ortamda bulunmak, öksürük, sinek veya böcek ısırığı gibi faktörlerle bulaşmıyor.
Bu yanlış bilgileri düzeltmek gerekiyor. Çünkü bu bilgiler HIV ile yaşayan insanlara karşı haksız bir dışlanmaya yol açıyor” diye konuştu.
DAMGALAMAYIN
HIV ile yaşayan insanların damgalama ve ayrımcılığa maruz kaldığını vurgulayan Diktaş, “Bu durum bireylerin yaşamını ciddi şekilde zorlaştırıyor. İş bulmakta, sağlık hizmetlerine erişmekte, hatta günlük sosyal ilişkilerde bile çeşitli engellerle karşılaşabiliyorlar. Bir hekim olarak topluma çağrıda bulunmak istiyorum. HIV, sadece biraz önce söylediğim bulaş yollarıyla bulaşabilir ve bu insanlar, HIV ile yaşayan bireyler bizim çok samimi dostlarımız, arkadaşlarımız oluyorlar birçoğu zaman. Bu yüzden, özellikle HIV’in ilaçla tedavi edilen bir kronik hastalık olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor” değerlendirmesi yaptı. Diktaş, hastalık konusunda aşı çalışmaları ve hatta kür dediğimiz virüsü vücuttan tamamen temizleyecek çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü ifade etti.










