Dijitalleşme narsisizmi tetikliyor

Sevda Dursun
Sevda Dursun
04:002/12/2025, Salı
G: 2/12/2025, Salı
Yeni Şafak
İsmihan Şimşek.
İsmihan Şimşek.

“Kodlanmış Kötülük: Dijital Kibir” kitabının yazarı İsmihan Şimşek’e göre, dijitalleşme, özellikle de sosyal medya insanın egosunu besliyor, narsisizmi tetikliyor.

Dijitalizmin kurmaya çalıştığı yeni dünyayı anlatan “Kodlanmış Kötülük: Dijital Kibir” kitabı Turkuvaz Kitap’tan çıktı. İsmihan Şimşek’in kaleme aldığı eser, oluşturulmaya çalışılan tek dünya devletini, insanlığın hakikati ve manayı, Müslümanların Allah’ı nasıl kaybetme yoluna girdiklerini anlatıyor. Yapay zekâ ve algoritmalarla oluşturulmaya çalışılan bu yeni dünyanın insanlara verdiği zararı yazarıyla konuştuk.

Kodlanmış Kötülük; dijital çağı, sosyal medyayı, yapay zekayı, transhümanizmi, dataizmi, algoritmalar evrenini ve oluşturulmaya çalışılan tek dünya devletini bir Müslüman olarak hangi pencereden tanıma ve tanımlama yoluna girmemiz gerektiğini ele alıyor. Şimşek, bu yolun bir başlangıç olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hakkında pek çok şey yazılıyor, ama teolojik ve dini açıdan değerlendirilmesi gereken pek çok başlık hâlâ yeterince gündemimizde değil. Veriler ve ekranlar dünyasının dini anlayış ve yaşam biçimimizi nasıl etkilediği, daha da ötesi bu dijital çağın insanın hangi yönünün bir uzantısı olduğu ile ilgili varoluşsal bir bakış açısı geliştirilmesi gerekiyor.”

GÜNAHLARIMIZIN TEMELİNDE KUSURSUZ OLMAK VAR

Dijitalleşmede, özellikle de sosyal medyanın insanın egosunu besleyen, narsisizmi tetikleyen bir tarafı olduğunu dile getiren Şimşek, “Daha çok görünür olmak, onay almak ve mükemmel görünmek, hiçbir eksiğe, hataya tahammül edememek, takipçilerimize pürüzsüz bir imaj çizmek artık bir takıntıya dönüştü. İnsanlığın yapay zekâ, robotlar ve transhümanizm ideolojisinin temelinde de ölümsüz, sonsuz ve kusursuz olmak gibi bu narsistik eğilim yatıyor. İnsanın cennetten kovulma hikâyesi, yasak meyveyi yemesi de sonsuz olma arzusuydu biliyorsunuz. İlk insandan bugüne aslında tüm günahlarımızın temelinde sonsuz ve kusursuz olma, tabiri caizse tanrılaşmaya çalışmak var” dedi.

DİJTALLEŞMENİN KENDİNE HAS RİTÜELLERİ VAR

Bir Müslüman olarak dijitalizmin bize etkilerine değinen Şimşek, şöyle devam etti: “Dijitalizm kendine has ritüelleri, peygamberleri, cemaatleri ve eşyaları ile ‘yeni dünya düzeni’ni kurmaya çalışıyor. Hepimiz gönüllü olarak müntesipleriyiz ve yayılması için tebliğ görevimizi içtenlikle yerine getiriyoruz. Zikirmatik, kıble gösteren seccade, Kur'an okuyan kalem ile başlayan tekno dindarlık sürecinin bugün artık vaazları YouTube videolarından takip eden, VR gözlüklerle Kâbe ziyaretleri yapan, sosyal medyada mübarek gün ve geceler başta olmak üzere dini içerikler paylaşarak dindarlığını göstermeye çalışan bir yere evrildiğini görüyoruz. Tek bir tıkla zekât veren, kurban bağışı ve mezar ziyareti yapan kişiler olduk. Alim- talebe ilişkisinin yerini fenomen hoca ve takipçileri ilişkisi aldı. Sosyal medyada sanal cemaatler oluştu. Online vaazlar, mukabele ve hatim törenleri, dinî mobil uygulamalar, ibadet teknolojileri hayatın bir parçası hâline geldi. Artık oturduğumuz yerden üzerimizde hiçbir bağlayıcılığı olmayan sanal cemaatlerimizde kendimizi yalnız hissetmeden ama bir sorumluluk da yüklenmeden vicdanlarımızı rahatlatabiliyoruz.”

TANRICILIK OYNAMANIN SONU HELAK

  • Dijitalleşmeye direnemeyeceğimizi ancak dönüştürebileceğimizi söyleyen İsmihan Şimşek, şu uyarılarda bulundu: “Bizim derdimiz teknolojinin ilerlemesi değil, hangi değerler üzerine inşa edildiğidir. Sadece niyetler ve amaçların değil, üretilen teknolojinin kendisinin de dönüştürücü etkisi olduğunu iyice kavramamız gerekiyor. Tanrıcılık oynamanın sonu tarihte hep helak ile sonlanıyor. Kâinat, onun dengesini bozmaya çalışanları mutlaka püskürtüyor.”


#Toplum
#İnsan
#Teknoloji