Papa 14. Leo’nun, Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine ülkemize gelişi hakkında söylenmedik söz, yapılmadık analiz neredeyse kalmadı. Dünya basınında ilk haber bu… Yurt dışına yaptığı ‘ilk resmi ziyaret’in Türkiye’ye olmasının altı özellikle çiziliyor. Papa’nın barış, aile gibi yumuşak konulara değinmesi ve barışın tüm dünyada yayılmasında ülkemizin üstlendiği rolün altını çizmesi son derece önemliydi. Öte yandan Papa’nın gelişinin iki olumsuz etkisi de oldu… Biri tabii ki trafik konusuydu. İstanbul’da
Papa 14. Leo’nun, Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine ülkemize gelişi hakkında söylenmedik söz, yapılmadık analiz neredeyse kalmadı. Dünya basınında ilk haber bu… Yurt dışına yaptığı ‘ilk resmi ziyaret’in Türkiye’ye olmasının altı özellikle çiziliyor. Papa’nın barış, aile gibi yumuşak konulara değinmesi ve barışın tüm dünyada yayılmasında ülkemizin üstlendiği rolün altını çizmesi son derece önemliydi.
Öte yandan Papa’nın gelişinin iki olumsuz etkisi de oldu… Biri tabii ki trafik konusuydu. İstanbul’da pek çok yol kapatıldı, kısa mesafe seyahatler bile kâbusa döndü… Hadi, biz yine bunu sineye çektik…
Ancak ikinci olumsuz etkisi, dün İstanbul’da düzenlenen ve hayati önemdeki “Yüksek Düzeyli Tarım ve Orman Bakanları Paneli: Gıda ve Su İsrafını Önlemek, Geleceği Sahiplenmek” başlıklı Sıfır Atık Forumu’nun medyada hak ettiği yer bulamaması oldu.
Sıfır Atık Forumu’na üye 108 ülke var. Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan Hanımefendi… Sıfır Atık Vakfı tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, BM Çevre Programı (UNEP) ve BM-Habitat iş birliğinde düzenlenen foruma, 104 farklı ülkeden katılımcı, 118 uluslararası partner kuruluş, belediye başkanları, büyükelçiler ve BM, UN-Habitat, UNEP ve UNDP gibi uluslararası birçok kuruluşun üst düzey temsilcileri katıldı. İtalya’dan Meksika’ya, Azerbaycan’dan Irak’a pek çok ülkeden bakanlar, BM Genel Sekreteri António Guterres ve uluslararası kuruluşların temsilcileri çözüm odaklı görüşlerini paylaştılar…
Bu uluslararası toplantıdan bir gün önce ise Sıfır Atık Vakfı ile Tarım ve Orman Bakanımızın ev sahipliğinde bir yemek de düzenlendi… Tecrübeli gazetecilerin ve kanaat önderlerinin ağırlandığı akşamda; Bakan İbrahim Yumaklı çok dikkat çekici hususlara değindi… İki temel mesele ‘dehşet senaryosu’ şeklinde karşımızda duruyordu: Biri su kıtlığı, diğeri ise yine iklim değişikliğinin sonuçlarından olan gıda arzındaki sıkıntılar…
Gerek Vakıf, gerekse de Bakanlık pek çok hayırlı işe imza atmışlar, başarılı sonuçlar almışlar ama şahsen ilk defa bu toplantı sonrasında ‘tam da olması gerektiği’ gibi ağır endişe duydum… Bu nedenle, halkın bütününe yakınını içine alacak, bu endişeyi paylaştıracak, korku ve umut odaklı, katılım ve kararlılığı sağlayacak adımların da atılması gerektiğini hep birlikte idrak ettik…
Konuklarını son derece içten ve zarif şekilde ağırlayan Bakan Yumaklı’nın her anlattığı konuyu burada açacak değiliz, meraklısının izlemesini ve gerçeklerle yüz yüze gelmesini tavsiye ederiz. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişte aşı gibi, pandemi gibi, eğitim gibi çeşitli konularda başarıyla yürüttüğü iletişim kampanyalarının bir benzerinin su ve gıda konusunda acilen devreye alınmasını heyecanla beklediğimi belirtmeliyim…
Kıymetli ekonomistler, FKB Endeksine baktınız mı?..
Türkiye ekonomisini, bünyesindeki banka dışı finans sektörü oyuncularıyla büyütmek
için faaliyet gösteren Finansal Kurumlar Birliği (FKB), İstanbul Üniversitesi ile geliştirdiği ‘Finansal Kurumlar Birliği Ekonomik Görünüm Endeksi’nin (FKB-EGE) sonuçlarını
aylık olarak yayınlıyor.
FKB-EGE Kasım ayı bültenine göre; bir önceki ay olduğu gibi, orta-uzun vadede para politikası duruşunun, enflasyon beklentilerine yansımaya devam ettiği görülmüş. Kasım ayı enflasyon beklentisi yüzde 2,40 imiş.
FKB Ekonomik Görünüm Endeksi; geçen yılın aynı dönemi olan Ekim 2024’te 99,92 değerindeyken, 2025 yılına 97,90 değerinde başlayarak yılın ilk on ayında 2,69 puan artmış. Ekim 2025 itibarıyla da bir önceki aya göre 0,04 puan azalarak 100,59 değerine ulaşmış. Endeksin genel seyrine bakıldığında; azalış yaşanan ayların artış gözlemlenen aylar ile telafi edildiği ve endeks değerlerinin 2025 yılında ortalama bir değer etrafında küçük dalgalanmalar gösterdiği tespit edilmiş.
FKB Ekonomik Görünüm Beklenti Anketi Kasım ayı sonuçları çerçevesinde katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi Ekim ayına göre, 2025 yıl sonu için yüzde 0,04 puan artarak yüzde 3,23 olmuş. 2026 yıl sonu için de beklenti oranının yüzde 0,03 azalarak yüzde 3,57 olduğu görülmüş. Aynı yıllar için OVP’nin sırasıyla yüzde 3,3 ve yüzde 3,8 ile IMF’nin sırasıyla yüzde 3 ve yüzde 3,3 olan öngörüleriyle karşılaştırıldığında, katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi, 2025 yıl sonu ve 2026 yıl sonu için OVP öngörüsünün altında, ancak IMF öngörüsünün üzerindeymiş.
FKB Endeksi’nin akademik danışmanı, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, endeksin denge skor olan 100’ün üstünde kalmasının istikrara işaret ettiğini belirtmiş. Şeker, sektör temsilcilerinden gelen anket yanıtlarında ise gelecek döneme dair temkinli bir iyimserliğin hâkim olduğunun gözlendiğini vurgulamış.
2012 yılından bu yana faaliyet gösteren bir kamu kurumu olan FKB’nin yayınladığı bu endeks, Finansal Kiralama Sözleşme Tescil Sistemi, Merkezi Fatura Kaydı Sistemi ve Finansman Sektörü işlem hacmi verileri ile birlikte; FKB bünyesinde raporlama ve istatistik faaliyetlerinde kullanılan tüm verilerin analizi ve üyelerin beklenti anketleri baz alınarak oluşturuluyor.
Ortalıkta ‘ekonomist’ diye dolaşan, daha çok ‘felaket tellalı’ özellikleri sergileyen bazı zatların bunun gibi ciddi endeksleri dikkate almalarını zaten beklemiyoruz; ancak işi ciddiye alarak, veriye dayalı konuşmak ya da konuyu anlamak isteyenler için değerli bir kaynak…
#Ali Saydam
#Papa
#Politika
#Ekonomi
