Hazırlanan iddianame 4 bin sayfaya yakın. 407 kişilik yapı söz konusu. Kurucusu ve yöneticisi Ekrem Bey. İddianamede yapının ismi şöyle geçiyor: “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”. Türkçesi bu. Kısaca İÇASÖ. İtalyancasını söylemek gerekirse nasıl denir? Herkesin bildiği şekilde: “İmamoğlu mafyası”. Kanun adamı iddianame yazarken böyle tanımlamaz elbette. O kelime halk arasında kullanılır. Halk ekmek kamyonetinin gelmesini bekleyenler arasında. * İlk zamanlar yarım ağızla da olsa savunma gayretine
Hazırlanan iddianame 4 bin sayfaya yakın. 407 kişilik yapı söz konusu. Kurucusu ve yöneticisi Ekrem Bey.
İddianamede yapının ismi şöyle geçiyor: “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”. Türkçesi bu. Kısaca İÇASÖ. İtalyancasını söylemek gerekirse nasıl denir?
Herkesin bildiği şekilde: “İmamoğlu mafyası”.
Kanun adamı iddianame yazarken böyle tanımlamaz elbette.
O kelime halk arasında kullanılır. Halk ekmek kamyonetinin gelmesini bekleyenler arasında.
*
İlk zamanlar yarım ağızla da olsa savunma gayretine girenler, artık o tavırdan vazgeçti farkındaysanız.
“Fena götürmüşler gerçekten” diyen mi ararsınız, “Doğru dürüst çalışmadı, hizmet etmedi” diyen mi?
Partiyi düşünenlerse “Yazık oldu, partinin de kredisini tüketti” diye konuşuyor.
*
Çankırı’nın Orta ilçesinden bir teyzemiz, torunlarını görmek için İstanbul’a gelmiş. İstanbul’un orta yerinde, kızıyla beraber metroya doğru yürürken, Ekrem Bey’in fotoğrafını görmüş ve şöyle söylemiş: “İşini iyi yapsaydın, zaten istediğin yere çıkardın. Ah ki ah! Şimdi otur düşün bakalım!”
Karşısındaki fotoğraf hiçbir cevap vermeden sırıtmaktaymış ama şimdi oturup mu düşünecek, yatıp mı düşünecek kendi bilir.
*
Eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş’ın son açıklamaları da partiyi lüzumsuz ve zararlı yüklerden arındırmak arzusunda olanların niyetini belli ediyor.
“CHP bu iddianamenin yükünü taşımak zorunda değildir. Çünkü burada suçlanan CHP değil, partinin belli mekanizmalarını ele geçiren kişilerdir. Bu bir İBB davası da değildir.”
*
Şu satırlarla özetlenen haber, birçok noktaya ışık tutacak türden.
“İmamoğlu’nun seçim kampanyalarını şekillendirdiği ortaya çıkan ve casusluk soruşturmasında tutuklu bulunan Hüseyin Gün’ün ilişkili olduğu isimler, Türkiye’ye karşı planlanan ihanetin boyutunu gözler önüne serdi. Telefon rehberinde 6 bin 587 kişinin kayıtlı olduğu görülen H. Gün’ün İngiltere, İsrail ve ABD istihbarat örgütleri, katil Netanyahu’nun danışmanı, İsrail eski Cumhurbaşkanı Peres’in oğlu başta olmak üzere birçok yabancı istihbarat örgütü mensubu ve yabancı bürokrat ile yoğun irtibat ve iltisakı belirlendi.” (Yusuf Özdemir, Sabah)
Vay arkadaş!
Neler oluyor hayatta!
*
Kimler yok ki o telefon rehberinde…
İngiltere İstihbarat Servisi MI6’nın eski başkanı, CIA çalışanları, istihbarat direktörleri, Mossad yetkilileri ve elemanları, eski generaller…
İngiltere eski genelkurmay başkanları, İngiliz özel kuvvetler eski komutanı, bazı ülkelerin savunma bakanları, bakan yardımcıları…
Netanyahu’nun danışmanı, İsrail eski cumhurbaşkanı Şimon Peres’in oğlu, Ermenistan eski cumhurbaşkanı, İsrail eski başbakanı, ABD eski genelkurmay başkanı…
Çok sayıda istihbaratçı, siyasetçi, diplomat, asker, büyükelçi…
Yüzlerce, binlerce isim.
*
Tabii bu durum, telefon sahibini kanun nezdinde hemen suçlu yapmaz.
Hele ki iddia aşamasında olan bir davada… Arkadaşın çevresi epeyce geniş demektir! O çevreye göre, çapı da büyük olur tabii. Fazla üstünde durmaya gerek yok.
Hemen suçlu yapmaz ama sonrasını bilemeyiz.
O tarafına yargı makamları karar verecek. Türk milleti adına karar verme yetkisi yargıçlarda.
Ak koyun, kara koyun o zaman belli olur. Dava sonuçlandığında. Sabır hacı, sabır.
#Ekrem İmamoğlu
#iddianame
#suç
#örgüt
