Kısa kısa sınır ötesi operasyonlar
Terör örgütü PKK'nın Körfez Savaşı sonrası Kuzey Irak'ta yapılanmaya başlamasıyla birlikte, Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında attığı adımlar sınır ötesi bir niteliğe de ulaştı.
Sınır ötesi operasyonlarda en yoğunlaşılan dönem ise 1992 ve 1993 yılları oldu. Kuzey Irak'taki PKK kampları hava ve kara operasyonları ile imha edildi. Binlerce PKK'lı etkisiz hale getirildi. 2017'de de sınır ötesi bölgelerdeki PKK hedeflerine hava operasyonları gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda Türkiye'nin sınır ötesi askeri faaliyetlerini yoğunluklu olarak Kuzey Irak'taki PKK yapılanmalarına karşı operasyonlar oluşturuyor.
Öcalan yakalanana dek düzenlenen operasyonlar
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'a yönelik sınır ötesinde gerçekleştirdiği başlıca hava ve kara operasyonları şöyle:
25 Mayıs 1983: TSK'nın gerçekleştirdiği ilk sınır ötesi operasyon. 5 bin askerimiz sınırın 5 kilometre ötesine kadar ilerledi.
15 Ağustos 1986: Türk savaş uçakları, Irak sınırını aşarak PKK sığınaklarını bombaladı.
4 Mart 1987: Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının Irak topraklarında düzenlediği harekatta PKK'ya ait kamp, depo ve sığınaklar bombalandı.
25 Ekim 1991: PKK, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde üç jandarma karakoluna saldırdı, 17 askerimiz şehit oldu. Saldırının ardından sınır ötesi operasyon başlatıldı. Sıcak takip şeklinde başlayan operasyonda PKK kampları vuruldu.
2 Eylül 1992: TSK, havadan ve karadan Irak sınırları içerisindeki PKK kamplarına karşı yoğun bir harekat başlattı.
7 Ekim 1992: TSK'ya bağlı savaş uçakları, Irak'ın kuzeyinde bulunan Hakurg ve Durji kamplarına operasyon düzenledi.
27 Ekim 1992: TSK'nın PKK'ya karşı Hantur Dağı'nda başlattığı harekatta 100 örgüt mensubu etkisiz hale getirildi.
29 Ekim 1992: Türkiye ile Irak'ın kuzeyi arasında stratejik öneme sahip Sinhat Boğazı'nda 90 PKK'lının öldürüldüğü çatışmalar sonrası TSK tarafından kontrol sağlandı.
31 Ekim 1992: TSK, Kuzey Irak'ta bulunan PKK’nın en önemli merkezlerinden Haftanin Kampı'na girildi.
10 Ekim 1993: Kuzey Irak'taki hedefleri kapsayan operasyonda 41 PKK'lı öldürüldü.
30 Kasım 1993: Diyarbakır'dan havalanan 16 savaş uçağı, Kuzey Irak'ın 10 kilometre içinde bulunan 9 PKK kampını bombaladı. Operasyonda 40'ın üzerinde örgüt mensubu öldürüldü.
13 Aralık 1993: Irak sınırındaki Üzümlü Jandarma Karakolu'na baskın hazırlığında olan PKK'lıların grup etkisiz hale getirildi. Bu sayı, Irak'ın kuzeyinde sürdürülen operasyonlarda 100'ü aştı.
18 Aralık 1993: Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye sızmaya kalkışan PKK konvoyunu Türk savaş uçakları vurdu. Sayıları yaklaşık 200 civarında olan PKK mensubu etkisiz hale getirildi.
20 Aralık 1993: Dağ komandolarının Kuzey Irak'taki hedeflere yönelik operasyonunda 27 PKK'lı öldürüldü.
28 Ocak 1994: Kuzey Irak’ta bulunan PKK'nın önemli üslerinden Zeli kampı savaş uçakları tarafından bombalandı. Yaklaşık 100 örgüt mensubunun öldürüldüğü bildirildi.
18 Mayıs 1994: Savaş uçakları Zeli Kampı'nı bir kez daha bombaladı, yüzlerce PKK'lının öldürüldüğü açıklandı.
26 Temmuz 1994: TSK'nın Kuzey Irak’taki Mezi bölgesine düzenlediği hava harekatında 70 PKK'lı öldürüldü.
3 Ağustos 1994: TSK'ya bağlı savaş uçakları, 120'den fazla PKK'lının öldürüldüğü sınırötesi hava harekatı düzenledi.
22 Mart 1995: Çelik Harekatı kapsamında 3 bin PKK'lı çembere alındı. 200'ü öldürüldü, sekiz askerimiz şehit oldu.
23 Mart 1995: Harekatın üçüncü gününde Haftanin Kampı kuşatıldı. 89 PKK mensubu daha öldürüldü.
15 Nisan 1995: Çelik Harekatı'nın 26'ncı gününde 11 askerimiz şehit oldu.
19 Nisan 1995: Çelik Harekatı'nda PKK'nın kullandığı mağaralarda 4 buçuk ton uyuşturucu ele geçirildi.
25 Nisan 1995: TSK'nın Irak'ın kuzeyine giren 35 bin personelinden 20 bininin geri geldiği bildirildi. Operasyondan dönen 20 bin asker, 30 Nisan'da dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından özel törenle karşılandı.
2 Mayıs 1995: Genelkurmay Başkanlığı, Çelik Harekatı'nın 43 gününü değerlendirdi. 2 trilyon 800 milyar liraya mal olan harekat sırasında 555 PKK'lının öldürüldüğü açıklandı.
9 Temmuz 1995: Sıcak çatışmanın sona erdiği Kuzey Irak'ta Kanimasi, Mergasor ve Barzan bölgesinde kontrolü ele geçiren Türk askeri birlikleri operasyonlarda toplam 127 PKK'lıyı öldürdü.
21 Temmuz 1996: Türk Hava Kuvvetleri, PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki en büyük kamplarından Bote'yi vurdu.
25 Temmuz 1996: Irak'ın kuzeyindeki Sinat, Avagöze, Birkiavdal, Elagiş ve Haftanin bölgelerindeki PKK kampları bombalandı.
8 Ekim 1996: Kuzey Irak sınırında yapılan operasyonlarda, 118 PKK'lı öldürüldü, 11 güvenlik personeli şehit oldu.
30 Aralık 1996: Irak'ın kuzeyindeki Sinath bölgesine operasyon başlatıldı.
1 Ocak 1997: Sinath bölgesine düzenlenen operasyonda ölü ele geçirilen PKK'lı sayısı 72'ye yükseldi.
14 Mayıs 1997: TSK, Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin isteği üzerine Kuzey Irak'a girdi.
15 Mayıs 1997: Çekiç Harekatı'nın ilk gününde Sarıkavaklar'da 30 PKK'lı ele geçirildi.
28 Mayıs 1997: Sınırötesi operasyonda öldürülen PKK'lı sayısı 1817'ye ulaştı.
13 Haziran 1997: Çekiç Harekatı'na katılan bazı zırhlı birlikler çekilmeye başladı.
25 Eylül 1997: TSK Kuzey Irak’taki hedeflere yönelik yeni bir harekat başlattı.
1 Ekim 1997: Irak'ın kuzeyinde öldürülen PKK'lı sayısı 361 olarak açıklandı.
13 Ekim 1997: Irak'ın kuzeyinde yürütülen Şafak Harekatı'nın birinci aşaması sona erdi. Görevini tamamlayan birliklerden ilki yurda döndü. Öldürülen PKK'lı sayısı 816'ya ulaştı.
5 Aralık 1997: Irak'ın kuzeyinde bazı kamplara yerleşerek kış mevsimini geçirmeye hazırlanan PKK mensuplarına karşı 'Süpürme Harekatı' başlatıldı.
13 Nisan 1998: PKK'nın iki numarası olarak anılan Şemdin Sakık ile kardeşi Arif Sakık, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın düzenlediği 'Yarasa Operasyonu' ile yakalanıp, Türkiye'ye getirildi.
29 Nisan 1998: TSK, 39 bin 500 personelle operasyon başlattı. Üç gün içinde PKK'lı 77 terörist öldürüldü.
16 Şubat 1999: PKK elebaşı Abdullah Öcalan, Kenya'nın Başkenti Nairobi'de güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonla yakalanarak, Türkiye'ye getirildi.
Operasyonlara ilişkin tarih bilgileri: Al Jazeera
TBMM'den çıkan operasyon tezkereleri
TSK'nın sınır ötesi operasyon ve harekat gerçekleştirebilmesi için öncelikle TBMM'den tezkere çıkması gerekiyor. Kara, hava ve deniz yoluyla operasyonlar düzenlenebiliyor. Askeri indirme ve çıkarmaları kapsıyor.
Bu kapsamda Meclis'ten çıkan tezkerelerin ilk örneği 1950'de görüldü. 6 Aralık 1950 yılında onaylanan tezkere ile Türkiye Kore Savaşı'na asker gönderdi. TBMM'nin 6 Aralık birleşiminde, "Dünya barışını kurmak, korumak ve insanlığın emniyet ve huzurunun sağlanması amacıyla Türk askerinin BM orduları saflarına katılması" yönündeki Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
25 Haziran 1950'de başlayan savaşta Güney Kore'ye yardım için BM şemsiyesi altında, ABD'nin dışında 15 ülke asker gönderdi. Çin ise Kuzey Kore'nin yanında yer aldı. 3 yıl süren savaş ateşkesle sona erdi. Türkiye'den 5 bin 90 askerden oluşan bir tugay savaştı. 741 askerimiz şehit olurken, 2 binden fazla askerimiz ise gazi oldu.
Kore'den sonra Kıbrıs
Meclis, Kıbrıs'a asker gönderilmesi konusunda çeşitli tarihlerde 3 kez izin verdi. İlk tezkere, 16 Mart 1964 tarihinde çıktı. Takip eden 17 Kasım 1967 ve 20 Temmuz 1974 tarihlerinde de tezkere kararı alındı. 20 Temmuz 1974'te baştılan askeri harekat, 14 Ağustos'ta Türk Birlikleri'nin başkent Lefkoşa'ya girmesiyle son buldu.
Cenevre konferansına katılan dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş anlaşmanın mümkün olmadığı anlamına gelen ve harekatın başlaması gerektiğini niteleyen 'Ayşe Tatile Çıksın' parolasını Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi. 'Ayşe' Güneş'in kızının adıdır.
Körfez savaşı
Türkiye'nin sınır ötesi operasyon tarihinde yoğun olarak karşımıza çıkan Irak'ın kuzey bölgesindeki terör örgütü PKK yapılanmalarına karşı askeri faaliyetler TBMM'nin tezkere düzenlemelerinde de büyük yer tutuyor. 1990'lı yıllardan itibaren Körfez Savaşı dönemine ilişkin 4 farklı tezkere hazırlandı. 'Çekiç Güç' olarak adlandırılan harekat da bu izin kapsamında düzenlendi.
Türk askeri, Körfez krizi sonrasında dünyanın farklı köşelerindeki savaş ortamlarında da aktif rol üstlendi. Bu doğrultuda TBMM'den alınan izinler kapsamında TSK unsurları, Bosna-Hersek'ten Afganistan'a kadar geniş bir coğrafyada yer buldu. Bunlardan bazıları sırasıyla şöyle: 1992 Somali, 1992 Bosna-Hersek, 1997 Filistin, 1997 Arnavutluk, 1998 Kosova, 2001 Afganistan, 2006 Kongo, 2007 Lübnan.
Suriye'deki iç savaşla birlikte bölgedeki terör unsurlarının Türkiye için tehdit oluşturma ihtimallerine karşı Türkiye, operasyonel faaliyetler için tezkere çıkardı. 2015'te hükümete sınır ötesi harekat yetkisi veren Irak-Suriye tezkeresi kabul edildi.
2017'de ise son olarak TBMM Genel Kurulu'nda bazı Arap ülkeleriyle diplomatik kriz yaşayan Katar'a Türk askerinin konuşlanmasının önünü açacak kanun tasarısı kabul edildi. Kanun tasarısı, Doha'da 28 Nisan 2016'da iki ülke tarafından imzalanan işbirliği anlaşması çerçevesinde hazırlandı.
Çelik Harekatı
Türkiye, 21 Mart 1995 tarihinde o dönem 'cumhuriyet tarihinin önemli bir harekatı' olarak tanımlanan sınır ötesi operasyona tanıklık etti. Kuzey Irak'taki terör örgütü PKK hedeflerine yönelik olarak başlatılan ve 35 bin askerimizin katıldığı Çelik Harekatı, 43 gün sürdü. Genelkurmay Başkanlığı, 2 Mayıs 1995'te yapmış olduğu açıklamada 2 trilyon 800 milyar liraya mal olan harekat sırasında 555 PKK'lının öldürüldü bildirdi.
İlk gün tim yakalandı
TSK'nın en kapsamlı operasyonunun ilk gününde PKK'nın 23 kişilik mobil timi yakalandı. Bir gün sonra ise 3 bin PKK'lı Zaho, Dergar, Batufa, Kanimasi karayolları üzerinden çember altına alınmış durumdaydı. Kuzey Irak'taki Boti kampı havadan sortilerle vuruldu.
"Buna göz yumamazdık"
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, operasyona yönelik olarak ulusa sesleniş mesajını yayınladı. Türkiye'deki basın organlarının yanı sıra 60'ı aşkın yabancı yayın organı da Çiller'in tarihi mesajlarını aktardı. Çiller konuşmasında 'meşru müdafaa' vurgusu yaptı. Çiller operasyonun nedenini de açıkladı: "Türkiye Cumhuriyeti, Irak'ın toprak bütünlüğüne herkesten fazla önem vermektedir.
PKK bu boşluktan yararlanarak, bu bölgede yuvalandı. Silah ve mühimmat depoladı. Buradaki merkezlerde eğitilen teröristler, ülkemize sızmaya başladı. Buna göz yumamazdık."
Operasyonun başarıyla sürmesiyle birlikte komandolar ve özel harekatçılar, Hakurg, Haftanin Şivi-Mezi-Karyederi ve Metine bölgelerine girdi. Savaş uçakları, helikopterler, tanklar ve obüslerin bombardıman altına tuttuğu PKK kamplarına saatler içerisinde 50 sorti düzenlendi, karadan da 'kıskaç operasyonu' başlatıldı.
"Ne kadar uzarsa o kadar sürecektir"
Çiller, operasyonun ikinci gününde CNN Internationalcanlı yayına konuk oldu. CNN sunucusunun, "Irak'tan ne zaman çekileceksiniz. Birkaç ay, birkaç yıl?" şeklindeki sorusuna yanıt veren Çiller, "Türkiye'ye sızmaları durdurduğumuz an. Size kesin tarih veremem. Ne kadar uzarsa o kadar sürecektir" dedi.
Harekatın üçüncü gününde Haftanin Kampı kuşatıldı ve PKK'lı 89 terörist daha öldürüldü. Operasyonlar kapsamında başarılı hamleler yapıldı ve PKK'ya ait birçok hedef imha edildi. Mühimmatların yanı sıra terör örgütünün uyuşturucu trafiğine de darbe indirildi. 19 Nisan'da PKK'nın kullandığı mağaralardan 4.5 ton uyuşturucu çıkarıldı.
Çiller, dönemin liderleriyle yoğun bir diplomasi yürüttü. Clinton'la harekata dair kapsamlı detayları görüştü ve 'sivillerin korunması' noktasında ortaya atılan iddialara karşı güvence verdi.
İngiltere basını, "Türkiye büyük gücünü Irak'a gönderdi" ifadeleriyle harekatı duyurdu. ABD basını ise Çiller'in Clinton'la yapmış olduğu görüşmeye yer verdi.
25 Nisan'da 35 bin personelinden 20 bini geri çekildi. Operasyondan dönen askerler, Çiller tarafından törenle karşılandı.
2 Mayıs'ta Genelkurmay Başkanlığı, Çelik Harekatı'nın 43 gününü detaylarıyla değerlendirdi. 2 trilyon 800 milyar liraya mal olan harekat sırasında PKK'lı 555 teröristin öldürüldüğünü açıkladı.
Çekiç ve Şafak Harekatı
TSK, 14 Mayıs 1997'de Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin isteği üzerine Kuzey Irak'a girdi. 'Çekiç Harekatı' adındaki sınır ötesi operasyona 200 bin askerimiz ve korucumuz katıldı. Bu kapsamda dönemin en büyük operasyonlarından biri sayıldı. Operasyonun üzerinden 24 saat geçmesiyle birlikte Sarıkavaklar mevkiinde PKK'lı 30 terörist ele geçirildi.
Türkiye sınırının 15 kilometre güneyindeki PKK kampları hedef alındı. Mehmetçik, harp okullarında adete ders olarak okutulabilecek bir taktikle operasyona imza attı. Helikopterler görüş açısı kısıtlı vaadide Mehmetçiği araziye başarıyla indirdi. PKK'nın füzeli saldırı ihtimallerine karşı kobra helikopterler, terör örgütüne ait olduğu belirlenen koordinatları ateş altına aldı. Operasyon sırasında terörist mevzilerine önce uzun namlulu silahlarla ateş açıldı ardından F-16'lar belirlenen hedefleri bombaladı.
28 Mayıs'ta devam eden sınırötesi operasyonda öldürülen PKK'lı sayısı 1817'ye ulaştı. 13 Haziran'da ise Çekiç Harekatı'na katılan bazı zırhlı birliklerin çekilmeye başladığı bilgisi verildi.
İki buçuk ay süren ve tarihe not düşülen taktik manevralarla hareket edilen operasyon başarıyla sonuçlandı.
20 Eylül'de Olağanüstü Hal Bölge Valisi Aydın Arslan operasyona ilişkin son bilgileri detaylarıyla açıkladı. Arslan, 95 ay içinde yapılan operasyonlar kapsamında PKK'lı 4546 teröristin öldürüldüğünü duyurdu.
5 gün sonra yeni büyük harekat
25 Eylül'de TSK, Kuzey Irak’taki hedeflere yönelik yeni bir harekat başlattı. 'Şafak 97 Harekatı' adındaki operasyonla PKK'nın Zap ve Basyan'daki hedefleri vuruldu. 17 günde 797'si ölü olmak üzere 837 terörist ele geçirildi. Teröristlerin yüzde 10'unun kadın olduğu belirlendi. 11 askerimiz şehit oldu. F-16 ve F-4 savaş uçakları ile Cobra ve Süper Cobra helikopterleri Mehmetçiğe havadan destek verdi. PKK kamplarını sık sık bombalandı.
Operasyon, PKK'nın Nirve-Rekan ve Basyan'da kış hazırlığı yaptığı istihbaratının alınması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 20 Eylül'de Silopi yakınlarındaki Aydoğdu bölgesinden sızmasıyla başladı.
Jandarma Asayiş Komatanı Korgeneral Çetin Doğan, 'Şafak 97' harekatını 'son yılların en başarılı harekatlarından biri' olarak tanımladı. Korgenaral Doğan, hazırlıkları 'büyük bir gizlilik' içinde sürdürülen 'Şafak 97' harekatında, terör örgütünün 'tam bir baskına' uğratıldığını belirtti.
Mehmetçik not düştü
Birinci aşaması tamamlanan Şafak-97 Harekatı'nda planlanan bütün bölgeler Mehmetçiğin kontrolüne geçti. Çekiç Harekatı'ndan sonra ikinci kez Zap bölgesinde PKK hedefleri imha edildi.
Zap bölgesinde Mehmetçik ikinci kez Türk Bayrağı'nı dalgalandırıldı. Askerlerimiz, Zap'ta sembol haline gelen 2 bin 8 rakımlı tepeye not düştü.
En şiddetli çatışmaların olduğu Link Dağı'na bitişik 1667 rakımlı Hetüt kayalıklarında ise, "Kandırılmış vatan evlatları, çeşitli vaatlerle hiç de layık olmadığınız bir yaşama mahkum edildiniz. Sizleri kandıranlar risksiz ve rahat" yazısı dikkati çekiyor. Kuzey Irak'ta terör örgütüne son yılların en büyük darbelerinden birini indiren Mehmetçiğin morali ise çok yüksek.
Güneş Harekatı
Güneş Harekatı, 21 Şubat 2008 saat 19.00'da başlatıldı. Irak'ın kuzeyine hava kuvvetlerince desteklenen sınır ötesi kara harekatı düzenlendi. PKK mensuplarının etkisiz hale getirilmesi ve Kuzey Irak'taki örgütsel altyapının kullanılamaz hale getirilmesi amaçlandı. Ana hedefin Zap bölgesi olduğu bildirildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 2'nci Ordu Komutanlığı'nın sevk ve idaresinde, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen harekat, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı unsurlarca desteklendi.
Hakkari'de Çukurca'nın Üzümlü ve Şemdinli'nin Derecik kesimlerinden Kuzey Irak'a geçen dağ komando birliği ve özel harekat timlerine, termal kameralı M60 Patton tankları ve diğer kara unsurları ile Diyarbakır'daki 2. Taktik Hava Üs Komutanlığı'ndan havalanan yaklaşık 20 tane F-16 savaş uçağı destek verdi.
Bahar öncesi ters köşe
TSK, baharda beklenen kara harekatını, komutanların 'davul zurnayla olmaz' sözüne uygun olarak, iki metre kar ve -10 derece soğukta gerçekleştirdi.
29 Şubat sabahı TSK, yaptığı basın açıklamasında operasyon hedeflerine ulaşıldığını açıkladı. Birliklerin Türkiye'ye döndüğü ve operasyonunun tamamlandığı ilan edildi. TSK geri çekilme sürecinde kayıp vermedi.
Öcalan'ın yakalandığı operasyon
Türkiye, 90'lı yıllardaki gerek yurt içinde gerekse sınırötesi konumdaki PKK hedeflerine yönelik olarak yoğun bir terörle mücadele sınavı verdi. Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine yönelik harekatları, yurt içinde yürütülen operasyonlar takip etti. Sürecin en çarpıcı ve etkili olan olayı ise PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanması oldu.
Öcalan'ın yakalanması öncesinde ilk sinyallar 13 Nisan 1998'de görüldü. PKK'nın iki numarası Şemdin Sakık ile kardeşi Arif Sakık, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın düzenlediği 'Yarasa Operasyonu' ile yakalandı. Bu operasyon, Öcalan'a bir adım daha yaklaşıldığı anlamına geliyordu.
10 ay sonra, 16 Şubat 1999'da Öcalan, Kenya'nın Başkenti Nairobi'de güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonla yakalandı. Öcalan'ın yakalandığı yönünde gelen haber, tüm Türkiye'de bayram havası estirdi.
"Hesabını Türk adaleti önünde verecek"
Başbakan Bülent Ecevit, Öcalan'ın yakalandığını 11.00'de yaptığı açıklamayla halka duyurdu. Ecevit, 03.00'te Türkiye'ye getirilen Öcalan'ın döktüğü kanların hesabını bağımsız Türk adaleti önünde vereceğini ifade etti.
Ecevit, "Devlet söz vermişti, sözünü tuttu" diyerek şu açıklamayı yaptı:
"Bebek katili Öcalan'ın tuzağına düşerek dağlarda, mağaralarda, hem kendilerini ateşe atan, hem de analara, babalara ve tüm milletimize derin acılar çektiren gençlere çağrıda bulunmak istiyorum. Artık çıkmaz yolun sonuna geldiniz. Kendinizi devletin adaletine teslim edin. O zaman kuşkusuz milletimizin de sizin Meclis gündemindeki pişmanlık yasasından mutlaka yararlandırılmanızı sağlayacaktır.
Gelin artık analarınıza-babalarınıza kavuşun, hasretleri dindirin. Sizleri harcayanlara, sizleri ateşe atanlara, sizleri intihar eylemlerine, açlık grevlerine kışkırtmaya kalkışanlara da artık 'yeter' deyin. Bu operasyon, Genelkurmayımız'la MİT'in tam uyum içinde çalışmaları sayesinde başarıldı. Tebriklerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Allah, milletimizi insanlığı terörden ve savaşlardan korusun."
10 Şubat'ta harekete geçildi
Öcalan'ın Nairobi'de Yunanistan Büyükelçiliği'ne sığındığı istihbaratı üzerine MİT ve Genelkurmay, 10 Şubat günü tarihi bir operasyon için harekete geçti. İşadamı Cavit Çağlar'dan kiralanan Falcon-900B uağı, iki Türk ve bir yabancı pilotla 6 gün önce Nairobi'ye havalandı.
Öcalan, iki hafta boyunca Yunan Büyükelçisi'nin Nairobi'deki rezidansında saklandı. Operasyon hazırlıklarının ardından binadan çıkarılan ve saklanmak için bir adrese götürülmek istenen Öcalan yakalandı.
Operasyonlar kapsamında büyük başarılar elde eden Bordo bereliler, dünyada gündem oldu. Nokta operasyonların kilit kuvveti olarak tanımlanan Bordo bereliler, kimsenin burnu bile kanamadan gerçekleştirdikleri Öcalan operasyonuyla tarih yazdı.
Öcalan'ın yakalanmasıyla birlikte Avrupa, PKK yandaşları tarafından savaş alanına çevrildi. Yunanistan'ın elçilik binalarını hedef alan terör yandaşları, Almanya ve Fransa'da polisle çatıştı.
Önce Yunanistan'dan yardım istemiş
Öcalan'ın yakalanmadan önce Yunanistan'dan yardım istediği ortaya çıktı. Öcalan, o dönem iktidarda bulunan POSOK'un da aralarında bulunduğu üç Yunan partisinden 6 milletvekiliyle görüştü. Görüşmenin Öcalan'ın Atina'ya ilettiği 'yardım' çağrısı üzerine gerçekleştiği öğrenildi. Görüşmenin nerede ve ne zaman yapıldığı ise halen gizliliğini koruyor. Türkiye, Yunanistan'ı sert bir dille protesto etti. Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Atina'da olduğu için Büyükelçilik Müsteşarı, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı: "Bir NATO üyesi olan Yunanistan'ın böyle bir davranış içinde olmasının müttefikliğe sığmayacağı" bildirildi.
Yunanistan'ın terör destekçisi tavrı, Türkiye'nin sert tepkilerine yol açtı. Demirel, "PKK'nın kanlı cinayetlerinin işbirlikçisi Yunanistan, terörizme desteğini sürdürürse Türkiye meşru müdafaa hakkını saklı tutar" dedi.
Fırat Kalkanı Harekatı
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşın süreç içinde seyrini değiştirmesiyle yakın komşu Türkiye, savaştan en çok etkilenen ülkelerden biri haline geldi. Bu iç savaşın ilerleyen aşamalarında, gittikçe etkisini artıran aktörler, PKK'nın Suriye uzantısı PYD ve DEAŞ oldu. Terör örgütlerinin Türkiye sınırındaki bazı bölgelerde kontrol sağlaması, Suriye ile 911 kilometre sınırı bulunan Türkiye'nin güvenliği için büyük bir tehdit oluşturdu. Bunun üzerine Türkiye, 24 Ağustos 2016 şafak vakti Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattı.
Nasıl başladı?
DEAŞ, Türkiye'nin sınır kentlerine roketli saldırılarını gün geçtikçe artırmaya başlamıştı. Hemen her gün Kilis, Hatay gibi güney sınırına saldırı gerçekleştirilince, Türkiye güvenlik tedbirler kapsamında bazı adımlar atma kararı aldı.
Fırat Kalkanı Harekatı'nı Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı yönetti. Türkiye, Fırat’ın batısının kendisi için kırmızı çizgi olduğunu defalarca hatırlattığı terör örgütlerine mesaj vermek amacıyla 'Fırat Kalkanı' ismini tercih etti.
İlk hedef Cerablus
Saat 11.50'de Cerablus merkezinin 5 kilometre batısındaki 5 köy DEAŞ unsurlarından temizlendi.
16.00'da operasyon başlatıldıktan 12 saat sonra Cerablus'a girildi. TSK, desteğiyle El-Bab'a doğru yönelen ÖSO birlikleri 19 Eylül tarihinde Mare-Azez-Cerablus-Çobanbey ve çevresinde kontrolü tamamen sağlandı. DEAŞ'ı bölgeden temizlenmesinin ardından terör örgütü PKK/PYD'nin kuzeyden ilerleyişi de durduruldu.
Dabık'ın kontrol edilmesi ile birlikte yaklaşık 1000 kilometre karelik alan terör örgütleri DEAŞ ve PKK/PYD'den temizlenmiş oldu. Dabık'ta büyük bir savaşın yaşanacağını ve savaştan sonra kıyametin kopmaya başlayacağı inancına sahip olan DEAŞ'ın kontrolünde bulunan bölgenin temizlenmesi, örgüt söylemlerinin geçersizliği bakımından kritikti.
Türk Özel Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından Aralık ayı başında kuşatılan El Bab'a iki ay sonra girildi. Gece saatlerinde kentin kalbinde sokak çatışmaları yaşandı. Güneye doğru genişleyen harekatta düğüm El Bab'da çözüleceği ifade ediliyordu.
Harekat sırasıdna 71 askerimiz şehit oldu. Harekâtın en zor bölümünü El Bab ve çevresinde yaşanan çatışmalar oluşturdu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte 24 Ağustos 2016'da başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı 30 Mart'ta sona erdi. Açıklama, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapıldı. Başbakan Binali Yıldırım, "Fırat Kalkanı Harekatı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir hareket artık başka bir isimle anılacak" dedi.
Bir gece ansızın
Türkiye, sınır bölgesinde yeni tehdit unsurlarına karşı tedbirleri elden bırakmış değil. Fırat Kalkanı Harekatı'nın bitmesiyle birlikte başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Başbakan Binali Yıldırım ve hükümet yetkilileri net mesajlar verdi. Bu kapsamda herhangi bir tehdit unsuruna karşı Türkiye'nin müdafaa hakkını kullanacağı ve misliyle karşılık vereceği sık sık dile getirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Irak ve Suriye'de düzenlediği hava harekatlarına tepki gösteren ülkelere cevaben, operasyonların devam edeceği mesajını verdi.
Telafer ve Sincar'a düzenlenen operasyonlarda '201-220 terörist'in öldürüldüğünü belirten Erdoğan, "İşte Telafer, işte Sincar, ne oldu, baktık ki olmuyor Sincar'a bir operasyon. Niye? Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes bunu görecek. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz" dedi.
"Angajman kuralları çerçevesinde karşılık bulacaktır"
Sürece dair son dikkati çeken açıklama da Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'tan geldi. Kurtulmuş, "Türkiye’nin PYD/ YPG konusundaki hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiğini bir kez daha çok net şekilde ifade ediyorum. Kaldı ki bu örgütün Afrin bölgesinden Türkiye’ye doğru açtığı her türlü taciz ateşi misliyle, angajman kuralları çerçevesinde karşılı bulacaktır" açıklamasını yaptı.
İdlib Harekatı
Türkiye, İdlib'de barış ve istikrarın sağlanması için ÖSO'yla birlikte harekat başlattı.
TSK'dan yapılan ilk açıklamada, "TSK görevini angajman kuralları içinde sürdürüyor. 8 Ekim itibariyle keşif faaliyetleri başladı" denildi.
Açıklamada, Suriye'de ateşkes rejiminin takibi amacıyla, garantör ülkelerin silahlı kuvvetlerine mensup birliklerden oluşan Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü’nde yer alan Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, İdlib bölgesinde icra edeceği harekat kapsamında, gözlem noktaları tesis etmek üzere 8 Ekim itibarıyla keşif faaliyetlerine başladığı bildirildi.
TSK destek sağlayacak
İlk etapta çatışmasızlık bölgesindeki ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve çatışmaların sona erdirilmesi bekleniyor. Bunun için ÖSO güçleri bölgeye geçerek kontrolü sağlayacak. TSK’ya bağlı birlikler ise ÖSO’ya destek sağlayarak olası çatışmaları önleyecek.
Zeytin Dalı Harekatı
20 Ocak 2018'de Afrin'in temizlenmesi için başlatılan operasyona, Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte ÖSO da katıldı.
TSK, operasyonu şu açıklamayla duyurdu:
Terör unsurlarından temizlenen Afrin'de 4 binden fazla terörist etkisiz hale getirildi. Hayatın normale döndüğü bölgede, ekonomi de canlandı.