Anadolu'nun en önemli yapılarından biri olan Divriği Ulu Camisi, İspanya'daki El Hamra Sarayı’na olan benzerliği ile Avrupalı bilim insanları tarafından "Anadolu’nun El-Hamrası" olarak da anılmaktadır. 800 yıllık geçmişe sahip olan bu eşsiz yapı, inanç turizmi açısından büyük bir öneme sahiptir. Mengücekoğulları Beyliği döneminde, 1228 yılında hükümdar Ahmed Şah tarafından inşa ettirilen cami ve bitişiğindeki darüşşifa, şehrin en değerli kültürel varlıkları arasında yer alıyor.
ESERİN RESTORASYONU VE ÇALIŞMALARIN DETAYI
Restorasyon süreci 2015 yılında başladı ve yaklaşık 9 yıl süren titiz çalışmalarla tamamlandı. Restorasyonda, çatı değişimi, lazer temizleme, güçlendirme çalışmaları gibi önemli işlemler gerçekleştirildi. Ayrıca caminin etrafındaki 190 bina kamulaştırılarak çevre düzenlemesi yapıldı. Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası, restore edilerek orijinalliğinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze kazandırıldı.
DİVRİĞİ ULU CAMİ'NİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Sivas’ın Divriği ilçesindeki tarihi cami ve hastane dünyanın en önemli yapılarından biri olarak biliniyor. Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı tarihte, Ahmed Şah’ın eşi ve Erzincan beyi Fahreddin Behramşah’ın kızı olan Turan Melek tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah adlı bir mimara yaptırılmıştır. Darüşşifa caminin güney duvarına dayanmıştır. Orta bölümü bir ışıklık kubbesi ile örtülmüştür, giriş ile birlikte dört eyvandan oluşur. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.