İşgalci İsrail'in kendi halkından dahi gizlediği, düzmece yasalarıyla konuşulmasını yasakladığı bilgileri bilimsel verilerle ifşa eden Dr. Cemal Hamdan'ı MOSSAD mı öldürdü? Zamanının en kıymetli alimlerinden Hamdan'ın ölümü hâlâ çözülemedi.
Merhum Dr. Cemal Hamdan kimdir?
Mısırlı coğrafyacı, düşünür ve araştırmacı Cemal Hamdan, 4 Şubat 1928'de Mısır'ın Kalyubiye Vilayeti'ne bağlı Ney Köyü'nde doğdu. Bazı kaynaklara göre Mısır'ın fethi esnasında Mısır'a göç eden Arap Beni Hamdan Kabilesi'ne mensuptur.
Eğitimini, bizzat Kahire'deki bir okulda öğretmenlik yapan El-Ezher Üniversitesi mezunu babasından aldı. Babası, oğlu Cemal'e İslam ve Kur'an-ı Kerim ilimlerini en iyi şekilde öğretti. Orta ve lise öğretiminde üstün başarı elde eden Hamdan, Kahire Üniversitesi Sanat Fakültesi'ne girdi ve buradan yardımcı doçent olarak mezun oldu.
Profesörlük ünvanını almasının ardından 1949 yılında İngiltere'de bir çalışma heyetine katılma fırsatı elde etti. Orada özel araştırmalar ve coğrafya üzerine çalışmalar yaptı. İngiltere'de bulunduğu süre zarfında daha sonraları büyük ses getirecek olan kitaplarını da yazmaya başlamıştı. Mevzubahis kitaplar; “Şehirlerin Coğrafyası”, “Hartum Şehir Topluluklarının Coğrafyaya Yansımaları” ve “Arap Dünyası Üzerine Araştırmalar” kitaplarıdır. Bu kitaplarla 1959'da Mısır Devlet Teşvik Ödülü'nü kazanmıştır.
Yahudileri tarih ve coğrafyanın mikroskobuna soktu
Cemal Hamdan'ın eserleri Mısır coğrafyasının ve komşu ülkelerin siyasi-felsefi yapısını analiz etmiştir. Çalışmalarında ve denencelerinde aslan payını sözde Yahudi devleti almış, semavi bir dinin insanları olan Yahudiler ile " arasında net bir ayrım yapmıştır. Doktor Hamdan, bu iddiaların mesnetsiz olduğunu bilimsel verilerle kanıtlamıştır.
Cemal Hamdan, ileride sorun teşkil edecek en önemli kitaplarından biri olan "Antropolojik Yahudiler" kitabında, Filistin topraklarında kendilerine bir "ulusal vatan" kurarak Siyonist projeyi benimseyen Yahudilerin kökenlerini ele almıştı. Günümüz Siyonist Yahudilerinin, antik çağlardaki orijinal ismiyle "Kenan" yani Filistin diyarının sakinlerini "Yahudilerin torunları" olarak lanse etmesini "kaynaksız ve hatalı bilgiler" olarak belirtmişti.
Mevcut Yahudi kökenlerinin izini sürdükten sonra Hamdan, onların milattan önce Filistin'i terk eden "Filistin ve Kenan Yahudilerinin" torunları olmadıklarını, daha ziyade "Hazar İmparatorluğu'nun" torunları olduklarını kanıtlamayı başarmıştı. Hazar Denizi ve Karadeniz arasında hüküm süren Hazarlar, MS sekizinci yüzyıl civarında Yahudiliği benimsemişlerdi.
Hamdan'ın kanıtlar sunarak ortaya attığı bu fikirler, araştırmacı ve etnolog Arthur Koestler'in 1976'da yayınlanan "On Üçüncü Kabile: Hazar İmparatorluğu ve Mirası" adlı kitabında takip ettiği izlerin aynısıdır.
Cemal Hamdan'ın şaibeli ölümü
17 Nisan 1993'te Mısırlılar özelinde Araplar, 65 yaşındaki Dr. Cemal Hamdan'ın Kahire'nin Dokki bölgesindeki dairesinde gaz sızıntısı sonucu çıkan yangının ardından öldüğü haberini aldılar. Güvenlik güçleri tarafından naaşının alt yarısı yanmış halde bulundu.
Bu ölüm bir kaza gibi görünse de Mısır gazetelerinde yapılan çıkarım, iddia ve yorumlar aksini gösteriyordu. Zira Mısır'ın ünlü gazetelerinden El-Vefd'in "Mossad'ın öldürdüğü efsanevi kuş Cemal Hamdan" başlıklı haberinde şöyle yazılmıştı:
"Hamdan'ın cesedi, alt yarısı yanmış halde bulundu ve herkes Dr. Hamdan'ın yanıklar sonucu öldüğüne inanıyordu. Ancak Giza'daki Sağlık Müfettişi Dr. Yusuf El-Cündi, tuttuğu raporda merhumun yazdı. ve vücudundaki yanıkların ölüm nedeni olmadığını çünkü yaraların ölüme neden olma noktasına ulaşmadığını söyledi."
Dr. Hamdan'ın akrabaları ve yakınları, yazmayı bitirmek üzere olduğu bazı kitapların -özellikle de 1000 sayfa uzunluğunda olduğu söylenen kitabının- taslaklarının ortadan kaybolduğunu fark ettiler. Emniyet de keza Hamdan'ın kitaplarının ve evraklarının izine asla ulaşamadı. Taslakların kendiliğinden ortadan kaybolması ihtimali akla ve mantığa uymadığı için ortaya türlü türlü iddialar atıldı. Ölüm nedeni ve kitaplarının taslaklarının nerede olduğu hâlâ bilinmiyor ancak genel görüş Hamdan'ın MOSSAD suikastına kurban gittiği.