Fas’ın başkenti Rabat’ta "Filistin için Ulusal Çalışma Grubu" tarafından "Holokost ve Siyonizm'in Ajandası" başlığıyla düzenlenen sempozyumda konuşan Yahudi düşünür Cohen, "Holokost, Siyonistlerin Filistin'deki işgallerini haklı çıkarmak için icat ettikleri yeni bir dindir." dedi.
İsrail’in Holokost'u istismar ettiğine dikkati çeken Cohen, "İsrail 70'lerden bu yana yeni bir imaj oluşturmak ve Filistin halkına yaptıklarının üstünü örtmek için bu olayı (Holokost) istismar ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Cohen, İsrail'in Holokost'u her zaman, "tehdit altındaki bir devlet" olduğu şeklinde intiba yaratmak için kullandığına vurgu yaparak, "Yerel düzeyde İsrail hükümetleri Holokost'u, korku ile şiddeti yaymayı sürdürmek ve savaşa daima hazır olmak için vatandaşlarının bilincinde canlı tutmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.
İsrail'in güvenliğe ihtiyaç duyduğunu iddia ederek Golan Tepeleri'ni ve diğer Arap topraklarını işgal altında tutmaya devam ettiğini belirten Cohen, şunları söyledi:
Cohen, İsrail'in Holokost’un şüphe götürmez bir tarihi gerçek olduğu yönünde bir algı oluşturmaya çalıştığını ve bu çerçevede herhangi bir tarihi araştırmanın yapılmasına izin vermediğini vurgulayarak, "Yahudi Lobisi, Holokost teriminin Kızılderililer ve zulme uğrayan Afrikalılar için kullanılmasını engelliyor ve bu terimin sadece Yahudilere özel olması için tüm araçları kullanıyor." yorumunda bulundu.
Tarihte Holokost’un çok farklı şekillerinin uygulandığını belirten Cohen, bu terimin sadece Yahudiler söz konusu olduğunda hatırlandığını söyledi.
Cohen, İsrail'in barış istemediğini vurgulayarak, "İsrail barış istemeyen bir devlettir ve silahtan vazgeçmeyen bir rejimle ayakta duruyor." şeklinde konuştu.
Almanya'da Hitler yönetimi, 1939-1945 döneminde Yahudiler başta olmak üzere Romanlar, Nazi aleyhtarı Almanlar, engelliler, savaş tutsakları, Lehler ve diğer Slavların da aralarında olduğu milyonlarca kişiyi sistematik olarak katletmişti. II. Dünya Savaşı sırasında soykırıma kurban giden Yahudi sayısının 6 milyon olduğu belirtiliyor.
İsrail, 1979'da Mısır ile yapılan Camp David Barış Anlaşması sonrası Sina Yarımadası'ndan çekilse de Golan Tepeleri ile Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ten çekilmemiş, 1980’de çıkardığı yasa ile Kudüs'ü doğusu ve batısıyla birleşik "ebedi" başkent ilan etmişti.