Dağlık Karabağ neden önemli: Kafkasya'nın çözülemeyen sorunu ne zaman nasıl başladı?

Ermenistan’ın son zamanlarda artan saldırıları nedeniyle Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın Dağlık Karabağ'da "terörle mücadele operasyonları" başlattığını duyurmasının ardından Kafkasya'nın çözülemeyen aynı zamanda da dondurulamayan sorunu Dağlık Karabağ sorunu, yeniden gündeme geldi. Peki, nedir bu Dağlık Karabağ sorunu, ne zaman başladı? Dağlık Karabağ nerede, neden önemli? Bişkek Protokolü nedir? İşte imzalanan ateşkes anlaşmasının kağıt üzerinde kaldığı, çözüm bulmak için bir araya gelen ülkelerin taraflara silah sattığı, diplomasinin sonuç vermediği Dağlık Karabağ krizi ile ilgili tüm detaylar...

Seda Ekinci
Dağlık Karabağ neden önemli?
Dağlık Karabağ neden önemli?

Ermenistan’ın son zamanlarda artan saldırıları nedeniyle Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın Dağlık Karabağ'da "terörle mücadele operasyonları" başlattığını duyurmasının ardından en çok merak edilen bir konulardan biri de Dağlık Karabağ'ın nerede olduğu oldu.

Dağlık Karabağ nerede?

Dağlık Karabağ Güney Kafkasya'da hukuken Azerbaycan'a bağlı ancak hiçbir ülke tarafından tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin egemenliği altında bulunan tarihi bölge.

Dağlık Karabağ neden önemli?

Dağlık Karabağ Ermenistan'ın hak talebinde bulunduğu ve hak ihlal ettiği bir bölge olma özelliğini taşıyor. Dağlık Karabağ sorunu, Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde Ermenilerin bu bölgelerde hak iddia etmesiyle başladı. Ermeniler, 1991'de Hankendi'yi, 1992'de Hocalı ve Şuşa'yı işgal etti.

Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi.Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, 1 milyona yakın kişi de yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.

Azerbaycan ve Ermenistan, 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolararası Meclisi, Kırgızistan Parlamentosu, Rusya Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle "Bişkek Protokolü" olarak bilinen ateşkes anlaşmasını imzaladı. Ancak ateşkes, kağıt üzerinde kaldı ve çatışmalarda binlerce asker öldü. Minsk Grubu, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı ve Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözülmesini teşvik ve taraflar arasında aracılık etmek amacıyla 1992'de kuruldu. Eş başkanlığını Rusya, Fransa ve ABD'nin yürüttüğü AGİT Minsk Grubu, aradan geçen 28 yılda birçok girişimde bulunmasına rağmen Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik somut neticeler elde edemedi.

1- Dağlık Karabağ sorunu ne zaman, nasıl başladı?

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi. Bunun için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi. Rusların bu politikası kanlı meyvelerini 90'lı yılların sonunda vermeye başladı.

Sovyetler Birliği zayıflamaya başlayınca, Ermeniler Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesine ilişkin taleplerini dillendirdiler. İki toplum arasındaki anlaşmazlık çatışmaya, 1990'lı yılların başlarında da geniş çaplı savaşa dönüştü.

Rusların desteğini de alan Ermeniler, 1991’de Hankendi’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi.

Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar yaptı. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, bir milyona yakın Azerbaycanlı yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.

2-Bişkek Protokolü nedir?

Ermeni katliamlarının artması üzerine taraflar 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te, Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolar Arası Meclisi, Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Parlamentosu, Rusya'nın Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle gerçekleştirilen görüşme sonrasında Bişkek Protokolü diye bilinen ateşkes mutabakatını imzaladı.

Parlamento temsilcileri düzeyinde imzalanan protokolle, 12 Mayıs 1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı düzenlememesi, "alıkonulmuş bölgeler"den kuvvetlerin çekilmesini ve altyapının yeniden hizmete sunulmasını, mültecilerin dönmesini sağlayacak mekanizmayı öngören güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir anlaşmanın imzalanmasının sağlanması yönünde mutabakata varıldı.

Belgenin Bakü'ye getirilen kopyası, 8 Mayıs'ta dönemin meclis başkanınca bazı değişiklikler yapıldıktan sonra imzalandı. Azerbaycan tarafının ısrarı üzerine, metinde geçen "alıkonulmuş" kelimesi "işgal edilmiş" kelimesiyle değiştirildi.

Protokole göre, ileride kapsamlı bir anlaşma yapılması öngörülüyordu ancak protokolde bahsi geçen barış anlaşması, aradan yıllar geçmesine rağmen tarafların anlaşamaması nedeniyle yapılamadı.

Protokolle geniş çaplı saldırı ve operasyonlara son verilse de günümüze kadar geçen 30 yılda ateşkes kağıt üzerinde kaldı ve çatışmalarda her iki taraf da kesin rakam verilmeyen fakat sayıları binlerle ifade edilen askerini kaybetti.

3- Uluslararası örgütler neden çözüm bulamadı?

Dağlık Karabağ sorununa barışçıl çözüm bulunmasını teşvik amacıyla 24 Mart 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubunu oluşturdu. Grubun eş başkanlıklarını Rusya, Fransa ve ABD üstlendi. Sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu, bugüne kadar sonuç alamadı.

Belli aralıklarla her iki ülkeyi ziyaret eden ve yetkililerle görüşen Minsk Grubunun eş başkanları, her defasında taraflara ateşkes ihlali yapmama uyarısında bulunmakla yetindi.

4- Rusya, Dağlık Karabağ çözümsüzlüğüne nasıl katkı sağladı?

Rusya bir yandan çözüm grubunun eş başkanlığını yürütürken diğer yandan da belirsizlik yaratarak tarafları elinde tutma politikası yürüttü.

Ermenistan-Azerbaycan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasından önce ve sonra Rusya’nın Ermenistan’ı silahlandırması sürekli gündeme geldi.

Bu dönemde Rusya, Ermenistan’a doğrudan silah hibe etmiş veya kredi ayırarak Rusya iç piyasası fiyatından sattığı belirtilmişti. 1997 yılında Rusya Federasyonu Federal Meclisinin alt kanadı Devlet Duma’sının Savunma Komisyonu Başkanı Lev Rokhlin’in hazırladığı raporla, 1993-1996 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a bir milyar dolarlık silah hibe ettiği ortaya çıktı. Öte yandan 2008 yılında da Rusya’nın yine Ermenistan’a 800 milyon dolarlık silah hibe ettiği basına yansıdı.

Bu yıl temmuz ayında yapılan Tovuz saldırılarından sonra 19 Ağustos’ta basın açıklaması yapan Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 2010-2018 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 50 bin tondan fazla silah gönderdiğini açıkladı. İki ülke arasında 2015 yılında imzalanan kredi anlaşması ile Rusya silah alması için Ermenistan’a 200 milyon dolar kredi ayırmış ve bu kredi çerçevesinde Ermenistan Rusya’dan iç piyasa fiyatından silah almıştı.

2016’da cephe hattında yaşanan 4 günlük çatışmada, Azerbaycan’ın bazı stratejik yüksekliklerini işgalden kurtarmasından sonra Rusya Ermenistan’a İskender-M füzelerini yerleştirdi.

5- Türkiye’nin Dağlık Karabağ meselesindeki tutumu nedir?

Türkiye, Kafkasya’yı ve yakın coğrafyayı derinden etkileyen krizin patlak verdiği ilk günden itibaren, uluslararası hukuk kuralları ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları gereği Azerbaycan'ın tutumuna destek verdi.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer, katıldıkları uluslararası toplantılarda Ermenistan'a işgale son vermesi yönünde çağrılar yaptı. Ankara yönetimi, Azerbaycan topraklarının işgali sona ermedikçe Ermenistan ile diplomatik ilişki kurulmayacağını sık sık dile getirdi. Türkiye, her platformda, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde Azerbaycan'ın kabulünün kendisinin de kabulü olduğunu ifade etti.

6- Dağlık Karabağ’da tarafların çözüm önerileri neler?

Ermenistan'ın yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü işgali ve Azerbaycan topraklarında kurduğu sözde cumhuriyeti hiçbir ülke ve uluslararası kuruluş tanımadı.

Bu süreçte, BMGK, Ermenistan'ın işgal altındaki bölgeleri derhal boşaltmasını içeren dört karar kabul etti ancak Erivan yönetimi bu kararlara uymadı.

Azerbaycan tarafı, çözüm sürecinin başlaması için Ermeni askerlerinin işgal ettikleri bölgelerden çekilme şartını öne sürüyor.

Bakü yönetimi, Dağlık Karabağ'a yüksek statülü özerklik vadederken, Ermenistan bu bölgenin Azerbaycan'dan ayrılarak bağımsız olmasını istiyor.

DÜNYA
Azerbaycan Ermeni provokasyonları sonrası harekete geçti: Karabağ'da operasyon resmen başladı

DÜNYA
Hankendi neden önemli?

DÜNYA
Azerbaycan ordusu Karabağ'daki Ermeni mevzilerini çoklu roketatarlarla vurdu

DÜNYA
Azerbaycan: Ağdam istikametindeki mevzilerimiz farklı kalibreli silahlarla yoğun ateş altında