Aileler, yakınlarının ölü mü diri mi, enkaz altında mı yoksa İsrail’de gözaltında mı olduklarını bilmiyor. Gazze’de DNA örneklerinin analiz edileceği laboratuvar bulunmadığı, tıbbi kayıtların da sağlık altyapısının tahrip olması nedeniyle erişilemez durumda olduğu bildiriliyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), savaşın başından bu yana 13 binden fazla kayıp başvurusu aldığını açıkladı. Ateşkes kapsamında geçen ay Gazze’ye iade edilen bazı Filistinli cenazelerin kimliği ise açıklanmadı. Yerel yetkililer, İsrail’in kimlik bilgisi vermeden iki kamyon dolusu cenazeyi Gazze’ye teslim ettiğini, bunun “insani bir felaket” olarak nitelendirildiğini belirtti. İsrail’in ateşkesin başlamasından bu yana Gazze’ye iade ettiği 285 cenazeden yalnızca 86’sı ailelerince teşhis edilebildi. Diğerleri Deyr el-Belah’taki “kayıplar mezarlığına” defnedildi.
İKİ ARKADAŞTAN BİRİ ÖLÜ DİĞERİ KAYIP
Gazze kentinden Şevki el-Helu Ekim 2023’te insani yardım almak için gittiği sahil yolunda kaybolan binlerce kişiden biri. Ailesi, El-Helu’nun yardım sırasında İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmiş olabileceğini düşünüyor. Ancak cenazesine veya resmi bir bilgiye ulaşılamadı. Geçen yıl eylül ayında 67 yaşındaki Abdulaziz Cude ve arkadaşı Cebr Musleh, Gazze’nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarında zeytin hasadı için yola çıktı. Ertesi gün yapılan aramalarda Musleh’in cesedi, Cude’nin bisikleti ve eşyaları bulundu ancak kendisine ulaşılamadı. Daha sonra yapılan aramalarda da herhangi bir iz bulunamadı.