Gazze'de toplama kampları: İşgal ayrımı kalıcılaştıracak

İki yıl süren soykırımın ardından 10 Ekim’de Gazze’de ateşkesi kabul eden ancak sık sık ihlal eden işgalci İsrail, ABD’nin de desteğiyle Gazze’de kendi kontrolündeki sarı hat bölgesinde alternatif bir alan oluşturmaya çalışıyor. “Yeşil Bölge” diye adlandırılan alanda toplama kampını andıran konteyner kentlere yerleştirilecek Filistinlilerin sıkı güvenlik önlemi altında İsrail kontrolünde yaşaması tasarlanıyor.

İşgalci İsrail ordusu, ateşkes kapsamında çekildiği Sarı Hat'ın sınırlarını belirlemek için Gazze'de sarı renkli tabelalar yerleştirmişti. İşgal güçleri, bu hattın gerisinde kalan bölgelerde yıkım faaliyetlerini sürdürüyor.

İşgalci İsrail ordusuna bağlı kuvvetler, 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesten sonra Gazze’nin kuzey, güney ve doğusunu içine alan “Sarı Hat”a çekilirken burada kalıcı olmak istiyor. Wall Street Journal (WSJ) ve New York Times (NYT) gazetelerinin iddiasına göre, ABD’li üst düzey yetkililer tarafından İsrail ile ortaklaşa hazırlanan bir planla Sarı Hat’ın gerisinde kalan alanda Filistinlilerin yerleştirilmesi için toplama kampını andıran konteyner kentler kurulacak. Bu yolla İsrail’in Gazze’de kalıcı olması sağlanırken bir yandan da Filistinlilere sağlanacak sağlık, eğitim ve gıda gibi yardımlarla Filistin direnişine karşı Gazze’de alternatif bir toplum oluşturulması hedefleniyor.

İLK HEDEF REFAH BÖLGESİ

NYT’nin verdiği bilgiye göre, söz konusu plan kapsamında ilk etapta, İsrail ordusunun Mayıs 2024’te işgal ettiği Gazze’nin güneyindeki Mısır sınırına bitişik Refah bölgesinde konteyner kentler kurulacak. Ardından İsrail kontrolündeki Sarı Hat’ın gerisinde 10-11 konteyner kentle 20 bin ila 25 bin civarında bir Filistinli nüfus oluşturularak alternatif toplum olarak sunulacak.

TOPLUM DEĞİL TOPLAMA KAMPI

Buna karşılık, Filistinlilerin toplanacağı bu konteyner kentlerin bulunduğu bölge, Gazze’nin geri kalan kısmıyla elektrikli çitler ve İsrail’in kuracağı gelişmiş güvenlik sistemiyle ayrılacak. “Yeşil Bölge” olarak adlandırılacak olan bu bölge ile Hamas ve diğer direniş gruplarının kontrolündeki bölgede yaşayan Filistinlilerin iletişimi tamamen engellenecek. Bu bölgede yaşayan Filistinliler, hiçbir yeniden imar desteğinden faydalandırılmayacak. NYT’ye göre bu plan, sunulduğu gibi bir alternatif toplum oluşturma değil, bir toplama kampı oluşturma planı olarak değerlendiriliyor.

ABD PLANI DESTEKLİYOR

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, İsrail’in kademeli olarak önce Sarı Hat, ardından ateşkesin ikinci aşamasının başlamasıyla Kırmızı Hat’a çekilerek Gazze sınırında 1 kilometrelik alanda bir tampon bölge oluşturmasını ön görüyor. Ancak İsrail ordusu, şu an Gazze’nin yüzde 54’ünü kapsayan Sarı Hat’tan çekilmezken bu bölgeyi daha fazla genişletmeye çalışıyor. Ateşkese garantörlük yapan ABD yönetimi de bu planı destekliyor. WSJ’nin üst düzey ABD’li yetkililerden aldığı bilgiye göre, ateşkes sürecinde rol oynayan ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve Trump yönetiminden üst düzey isimler planın hayata geçirilmesini destekliyor.

“ALTERNATİF TOPLUM”UN KADERİ BELİRSİZ

ABD ve İsrail’in, “Alternatif Toplum” olarak nitelendirdiği ancak gerçekte toplama kampları olacak bu bölgelerin kaderi ise belirsiz. İsrail ordusuna bağlı kuvvetler, Sarı Hat’ın gerisinde hâlâ yıkım faaliyetlerini sürdürürken, Hamas silahsızlandırılmadan bölgeye hiçbir imar çalışmasının girmesine de izin vermiyor. NYT ve WSJ’ye göre, İsrail bombardımanlarıyla yerle bir olan söz konusu bölgede, konteyner kentler kurulsa bile bu aylar alacak ve kış şartlarının başladığı Gazze’de insanlar doğal afetlerle karşı karşıya kalmaya devam edecek. Bu da söz konusu bölgelerin de kaderinin belirsiz olduğunu gösteriyor.

MISIR TEHCİRDEN ENDİŞELENİYOR

Öte yandan, plan ABD tarafından desteklense de bölge ülkeleri ve özellikle Gazze’ye sınırı olan Mısır’ı endişelendiriyor. Mısır yönetimi, Yeşil Bölge’ye yerleştirilecek binlerce Filistinlinin kısa süre sonra İsrail tarafından Mısır’a tehcir edilmesi ihtimalinden endişe duyuyor. Londra merkezli Suudi Arabistan kanalı El-Arabiyya’ya konuşan Mısırlı yetkililer, Filistinlilerin kitlesel olarak Sina Yardımadası’na göç ettirilmesinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu bildirdi. Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri ise bu planın bir “Alternatif Toplum” değil, planlı bir kitlesel tehcirden ibaret olacağının altını çiziyor.