Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail’e tepki göstererek “Kudüs-ü Şerifi, namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz” dedi.
Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara Bağlıca’daki yeni yerleşkesinin temel atma töreni dün yapıldı. Törene katılan Erdoğan’ın gündeminde İsrail ve Netanyahu’nun “Siloam Yazıtı” ile ilgili açıklamaları vardı. Diplomasinin dilinin nezaket olduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin dış siyaseti de barış odaklıdır. Fakat bu demek değildir ki, hadsizlikler karşısında susacak, sinecek veya geri adım atacağız. Asla” ifadelerini kullandı.
DİMDİK DURACAĞIZ
“Gerilimden beslenenlerin, bölgemizi kan deryasına çevirmek isteyenlerin, coğrafyamızda istikrarsızlığı körükleyenlerin karşısında, tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da inşallah dimdik duracağız” vurgusu yapan Erdoğan, “İsrail’in vahşi saldırıları altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazzeli mazlumların yanında olmamızı kimse engelleyemez. Suriye’den Yemen’e, Lübnan’dan Katar’a İsrail haydutluğunun hedefi olan tüm kardeşlerimizle tam bir dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz. Faili ister örgüt ister devlet olsun, terör ve katliam bir akıl kilitlenmesidir” diye konuştu.
NETANYAHU BUNLARI BİLMEZ!
Bölgemizi esir alan bu kanlı kilidin, eninde sonunda kırılacağına dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zulümle, soykırımla, barbarlıkla, masum çocukların hayatları pahasına kendilerine güvenli bir gelecek inşa edeceklerini zannedenler; tarihteki niceleri gibi mutlaka kaybedecek, döktükleri kanda boğulacaklardır. Bundan kaçış, kurtuluş yoktur. Asırlarca İslam’ın bayraktarlığını üstlenen bir milletin efradı olarak, 400 yıl Kudüs-ü Şerife hizmetkarlık yapmanın şerefini yaşadık. Netanyahu bunları bilmez.“
KUYRUK ACISI GEÇMEYECEK
“Buradan haykırıyorum, ‘La İlahe İllallah, İbrahim Halilullah’ ifadesinde anlamını bulan hürmet, hikmet, hoşgörüyle bu övülmüş şehri, tüm inanç mensupları için yüz yıllar boyunca bir barış ve esenlik yurdu haline getirdik. Müslümanlar gibi, Hristiyanların ve Musevilerin de hakkına riayet ettik. Bugün de şairin ifadesiyle kalbimizin yarısı Mekke, diğer yarısı Medine’dir. Bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır. Kudüs, bizimle birlikte 2 milyarlık İslam aleminin ortak davası, hafızası ve ortak mirasıdır. Arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınar olarak gördüğümüz Kudüs-ü Şerif'i, namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin ‘kuyruk acısı’ belki de hiç geçmeyecek.”
ÖFKE NÖBETLERİ DEVAM ETSİN
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda, bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı, belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar, öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin. Biz, Müslümanlar olarak, Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs’ün, tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle, hız kesmeden, gerilemeden, gevşemeden inşallah devam edecektir. Aynı şekilde 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
NETANYAHU’DAN SKANDAL SÖZLER
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, önceki gün Kudüs’te düzenlenen toplantıda, 1998 yılında Başbakan Mesut Yılmaz’dan Hezekiel Tüneli’nden kalma, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Siloam Yazıtı’nı istediğini açıklamıştı. Netanyahu, Yılmaz’ın tableti o zamanlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın tabanı yüzünden vermediğini belirtmişti. Netanyahu, “Kudüs, sizin değil, bizim şehrimiz” demişti.