İrlanda Başbakanı Simon Harris, İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ve İrlanda Ulaştırma Bakanı Eamon Ryan, başkent Dublin'de basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Harris, Filistin devletinin tanınmasına ilişkin yaptığı konuşmanın başında, "Bugün İrlanda, Norveç ve İspanya olarak Filistin devletini tanıdığımızı ilan ediyoruz. Şimdi her birimiz bu kararı hayata geçirmek için gerekli ulusal adımları atacağız" ifadesini kullandı.
Bugünkü duyuru öncesinde bazı liderlerle ve mevkidaşlarıyla görüştüğünü belirten Harris, "Gelecek haftalarda başka ülkelerin de bu önemli adımı atarak bize katılacaklarından eminim" dedi.
Harris, kendi ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının ardından uluslararası alanda tanınırlığının önemine işaret ederek, "Bugün de Filistin'in devlet olarak tanınmasını desteklemek için aynı dili kullanıyoruz. Bunu yapıyoruz çünkü uluslararası hukukun temel ilkeleri olarak özgürlük ve adalete inanıyoruz, kalıcı barışın ancak özgür halkın özgür iradesi temelinde sağlanabileceğine inanıyoruz" diye konuştu.
Kendi tarihlerinde de uluslararası tanınmanın ne anlama geldiğini bildiklerine dikkati çeken Harris, bunun güçlü siyasi ve sembolik değeri olan eylem olduğunu söyledi.
Harris, "Bu, Filistin'in kendi kaderini tayin etme, kendi kendini yönetme, toprak bütünlüğü ve güvenliği dahil devletlere tanınan tüm haklara sahip olduğu ve bu hakları kullanması gerektiği yönündeki görüşümüzün bir ifadesidir ve aynı zamanda Filistin'in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini de tanımaktadır" dedi.
Bugünkü duyurunun, İsrail, Filistin ve halkları için barış ve güvenliğe giden tek güvenilir yol olan iki devletli çözüme yönelik "açık destek beyanı" olduğunu vurgulayan Harris, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce, tanımanın ideal olarak bu hedefe yönelik sürecin parçası olarak kabul edeceğimiz bir olgu olduğunu söylemiştik. Ancak nihai sürecin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen adil, sürdürülebilir ve kapsamlı barış çözümünden belki de her zamankinden daha uzaktayız. Filistin'i tanıma kararımız, özellikle de yapılacak doğru şey bu olduğunda süresiz olarak beklemek zorunda kalmamalıdır. Çocukların gece uyurken uyanıp uyanmayacaklarını bilmemelerini kim nasıl haklı çıkarabilir? Bugün önemli bir siyasi adım atıyoruz, tepkiler olacaktır, sonuçlarına ilişkin yorumlar yapılacaktır ancak şu temel gerçeği gözden kaçırmayalım: Çocuklar masumdur, İsrail'in çocukları, Filistin'in çocukları, onlar barışı hak ediyor."
"Filistin halkı umut dolu geleceği hak ediyor"
Harris, Gazze'de insani yardıma engelsiz erişim için esirlerin koşulsuz serbest bırakılmasını sağlayacak ateşkesin zamanının çoktan geldiğini ifade etti.
"Filistin halkı umut dolu geleceği, acı yerine başarıyla tanımlanan geleceği, barış dolu geleceği hak ediyor." diyen Harris, İsrail halkının da aynı şeyi hak ettiğini dile getirdi.
Harris, "Bugün İsrail halkına sesleniyorum, İrlanda, İsrail devletini ve İsrail'in güvenlik ve komşularıyla barış içinde var olma hakkını tam olarak tanıma konusunda kesin kararlılık içinde" diye konuştu.
"Sizi tanıyoruz, size saygı duyuyoruz"
Başbakan Harris, ülkesinin her zaman barışa giden siyasi yolda yürümeye hazır olanların yanında yer alacağını ve bunun gerçekleşmesine yardımcı olmak için elinden gelen her şeyi yapacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün alınan karar da bununla ilgilidir. Bunu Filistin halkına ve onların en karanlık saatlerinden birine umut ve cesaret vermek için alıyoruz. İrlanda'da bizler gördük. Sizi tanıyoruz, size saygı duyuyoruz. Sizin, çocuklarınızın ve çocuklarınızın çocuklarının hak ettiğiniz daha iyi bir geleceğe sahip olabilmeniz için çalışmaya devam edeceğiz ve böylece bir gün Filistinli ve İsrailli çocuklar barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayabilecekler."
Karar 28 Mayıs'ta yürürlüğe girecek
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de konuşmasında Filistin devletini tanıma kararının 28 Mayıs'ta yürürlüğe gireceğini söyledi.
Filistinlilerin de kendi kaderini tayin etme, devlete sahip olma, huzur ve barış içinde yaşama hakkı bulunduğuna işaret eden Martin, "Filistin devletini tanıma kararımız, bu acımasız çatışmayı nihayet sona erdirebilecek kapsamlı siyasi çerçevenin parçası olacaktır" dedi.
Martin, Filistin'i tanıma kararlarının İsrail'e yönelik saldırıları kabul etmek anlamına gelmediğini de belirterek, "Kesin biçimde İsrail'in varlığını ve İsrail halkının kendi kaderini tayin etme hakkını, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme ve var olma hakkını desteklediğimiz gibi destekliyoruz" diye konuştu.
İki devletin 1967 sınırlarıyla varlığının önemini vurgulayan Martin, "Tüm devletlerden olduğu gibi Filistin devletinin de yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz. Filistin halkı demokrasiyi, insan haklarını, iyi yönetimi ve hukukun üstünlüğü hak ediyor. Filistin devleti de bunu sağlamalı" ifadelerini kullandı.
"Kınamak barış getirmez"
Hükümet ortağı Yeşiller Partisi lideri ve Ulaştırma, İklim ve Haberleşme Bakanı Ryan da konuşmasında Filistin devletini, İsrail'i tanıdıkları şekilde eşit ülke olarak tanıdıklarını ifade etti.
Ryan, "Siyasi hedeflere ulaşmak için masumlara karşı şiddet uygulamanın hiçbir zaman başarılı olamayacağını acı şekilde öğrendik" diye konuştu.
Kudüs ya da Gazze'de yaşanan şiddet olayının İrlanda'da ya da İsrail'de yaşanandan bir farkı olmadığına dikkati çeken Ryan, "Kınamak barış getirmez" dedi.
Ryan, İrlanda parlamentosunda yıllardır Filistin devletini tanıma çağrısı yaptığını söyledi.
Acil ateşkesin sağlanması, ardından da Filistin'in tanınması ve İsrailliler ile Filistinliler için barışın sağlanması çağrısı yapan Ryan, "Bu problem 7 Ekim'de başlamadı" dedi.