İsrail BM'yi Tevrat'tan sözlerle ikna etmeye çalıştı: ‘Komşunun kanı dökülürken seyirci kalmamalıyız’

İsrail’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Brett Jonathan Miller, BM’de yaptığı açıklamada, İsrail’in son saldırılarını “dini ve ahlaki bir yükümlülük” olarak nitelendirdi ve ülkesinin Suriye’nin güneyinde saldırılar gerçekleştireceğini söyledi. Tevrat'tan sözlerle oturumdakileri ikna etmeye çalışan Miller, “Tanrı şöyle buyurur: ‘Komşunun kanı dökülürken seyirci kalmamalıyız.’ Bu sadece dini bir yükümlülük değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur” açıklamasında bulundu.

Zeynep Karçığa
İsrail’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Brett Jonathan Miller.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde Bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasındaki gerginliği ve İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını görüşmek için toplandı.

Miller, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye'deki durumla ilgili olarak Tevrat'tan sözlerle oturumdakileri ikna etmeye çalıştı.

Miller, “Levililer Kitabı’nda (Tevrat’ın üçüncü kitabı) Tanrı şöyle buyurur: ‘Komşunun kanı dökülürken seyirci kalmamalıyız.’ Bu sadece dini bir yükümlülük değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur” dedi.

Your browser doesn't support HTML5 video.

Miller sözlerine şöyle devam etti:

“Bu ahlaki sorumluluk, İsrail’in yasal sisteminde de bir hak olarak yer alıyor. Bu nedenle, Suriye’nin güneyindeki cihatçı militanlara karşı bu saldırıları gerçekleştireceğiz.”

Miller, İsrail’in, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hiçe sayarak güneybatı bölgesini silahtan arındırılmış bir bölge olarak koruma ve sınır boyunca oluşabilecek terör tehditlerini etkisiz hale getirme konusunda kararlı olduğunu da ifade etti.

Genel Kurmay Başkanlığını bombaladı

İsrail, daha önce de Dürzi azınlığı koruma bahanesiyle Suriye’deki bazı hedefleri vurduğunu açıklamıştı. Bu kapsamda, Savunma Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresi bombalandı.

Your browser doesn't support HTML5 video.

Ne olmuştu?

Suriye’nin güneyindeki Dürzi çoğunluklu Süveyda ilinde, son beş günde Suriye ordusu ve İsrail’in de dahil olduğu çatışmalarda, Dürzi gruplar ile Bedevi aşiretler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Birleşmiş Milletler’e göre, bu çatışmalar nedeniyle yaklaşık iki bin aile yerinden edildi.

Suriye makamları henüz güncel bir ölü sayısı açıklamadı. Ancak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, 13 Temmuz Pazar gününden bu yana ölenlerin sayısı 370’i geçti.

Çatışmalar başlangıçta Arap Dürzi azınlığı ile Bedevi aşiretler arasında patlak verdi. Ancak güvenliğin yerel grupların kontrolünde olduğu bu bölgeye Suriye hükümet güçlerinin gönderilmesiyle, bu iki taraf arasında yeni bir cephe açılmış oldu.