Başbakan Üstel, KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da, dünya gündemindeki meseleleri değerlendirdi.
Üstel, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) hazırladığı "2022 Türkiye Raporu'nun" Kıbrıs bölümünün yanlı bir tutumla yazıldığı değerlendirmesini yaparak, "Türkiye Cumhuriyeti'ni haksız ve yersiz suçlamalarla değişik mecralara çekmeye çalışıyorlar. Biz bunu kabullenmiyoruz ve Avrupa'nın ilk defa bunu yapmadığını, daha önceki raporlarında da aynı şekilde, aynı çizgide devam ettiğini görüyoruz." diye konuştu.
Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'nin KKTC'deki askeri varlığını "işgalcilik" olarak dünyaya göstermeye çalıştığını ve bu söylemi şiddetle reddettiğini belirten Üstel, askeri varlığın yalnızca Kıbrıs Türkleri'ne değil aynı zamanda adada yaşayan Rumlara da barış getirdiğini, dünyanın artık bu konudaki gerçekleri görme zamanının geldiğini kaydetti.
Üstel, yaklaşık 50 yıldır federasyon odaklı çözüm önerileri için KKTC'nin masada olduğunun altını çizerek, "Dedik ki artık bu saatten sonra Rumların oyununa gelmeyeceğiz ve bir kez daha artık federasyon masasına oturmayacağız. Biz artık insanımızın haklarını korumak için dünyaya sesimizi duyurmaya başlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Rum tarafının adanın bütün nimetlerinden tek başına faydalandığını ve KKTC'de yaşayanların adayı terk etmesi için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Üstel, "Nitekim ki Avrupa'nın Annan Planı onların bir planıydı ve onu uygulamaya koyduk. Bizler evet dedik, Güney Kıbrıs Cumhuriyeti hayır dedi. Ama mükafat, ödül Güney'e verildi. Biz aynı yerde yolumuza devam ediyoruz." dedi.
Üstel, GKRY'nin Türkiye'yi suçlayan söylemini doğru bulmadıklarını belirterek, Rum kesiminin KKTC'yi muhatap almasını istediğini söyledi.
"Azeri kardeşlerimizin acıları her zaman paylaştığımız acılardır"
Azerbaycan'ın KKTC'nin 2'nci kardeş ülkesi olduğunu hatırlatan Üstel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in KKTC bayrağının ülkesindeki etkinliklerde dalgalanacağı yönündeki açıklamasının KKTC halkını ve hükümetini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Üstel, turizmde, eğitimde, ekonomide ve kültürel aktivitelerde iki toplumun daha çok bir araya gelmesini istediğine vurgu yaparak, Azerbaycan'ın KKTC'yi tanıması yönünde atacağı adımların ülkesinin dünyadaki yerini alması hususunda önemli olduğunu ifade etti.
Karabağ'daki son gelişmelere ilişkin konuşan Üstel, "Azeri kardeşlerimizin acıları her zaman paylaştığımız acılardır. Özellikle Azerbaycan'da da bize yapılanların değişik oyunlarının sergilendiğini de görmek bizleri üzmüştür. Ama biz her zaman Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındayız ve Azerbaycan, Karabağ'daki haklı durumunu bir kez daha dünyaya duyururken biz Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olacağız, durmaya da devam edeceğiz." dedi.
"İzolasyonların artık bitmesini istiyoruz"
Üstel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'nda KKTC'nin tanınması yönündeki çağrısının heyecan verici olduğunu vurgulayarak, "Dünyaya gerçekleri söyledi. Bu gerçekler ışığında, KKTC'deki insanımızın gerek ulaşımda, gerek eğitimde, gerek sporda, yani insanca yaşamada gördüğü bu ambargoların, izolasyonların artık bitmesini istiyoruz." ifadesini kullandı.
GKRY Başkanı Nikos Hristodulidis'in New York'ta BM Genel Kurulu'ndaki açıklamalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Üstel, Rum liderin KKTC'yi ve Kıbrıs Türk halkını tanıması gerektiğini kaydetti.
Üstel, Hristodulidis'in sadece Türkiye'yi muhatap almasına sitem ederek, "Bizi hiçe saymasını ve o doğrultuda açıklama yapmasını ve kendisini buradan protesto ediyoruz." dedi.
Rum liderin BM parametrelerinde masaya oturma çağrısını değerlendiren Üstel, geçmişte de aynı şekilde masaya oturulduğunu, gündeme gelen Annan Planı'nın Rum kesimi tarafından reddedildiğini fakat buna rağmen Güney Kıbrıs'ın ödüllendirildiğini vurguladı.
Üstel, Türkiye ve KKTC ilişkilerinin yakınlığına işaret ederek, "Bu ilişkiler sayesinde biz ambargolar altında, izolasyonlar altında olmamıza rağmen her türlü işbirliğimizi yapıyoruz. Bu imzaladığımız mali işbirliği protokolleri ile ülkemizin ihtiyacı olan gerek altyapı yapılarında, gerekse hastanelerimizde, gerekse okul projelerimizde yenileme projelerini Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yapıyoruz. Bunun yanında yine ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte asrın projelerini gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz, daha önce 2016 yılında 'Asrın Su Projesi' gerçekleştirildi. Bizim, benim dönemimde şimdi kabloyla elektriğin Türkiye Cumhuriyeti'nden gelmesi için ikinci 'asrın projesini' gerçekleştiriyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.