Myanmar'da 2021 darbesinden bu yana görülen en ölümcül katliamdan ve Rohingya soykırımından kurtulan mağdurların avukatları ve temsilcileri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yeni deliller sunmak üzere Türkiye'ye geldi. Ulusal Birlik Hükümeti'nden (NUG) Tun Aung Shwe, Myanmar'ın Sagaing Bölgesi'nde 11 Nisan 2023'te gerçekleşen elim "Pazigyi Katliamı"na ilişkin delilleri sunmak üzere İstanbul’a geldi. Deliller, Türk adli makamlarınca 2022'de açılan soruşturma kapsamında Savcılığa tevdi edilecek.
Soykırım delilleri ve tanıklarıyla anlatılacak
Pazigyi Katliamı’na ilişkin, "NUG'un İnsan Hakları Bakanlığı, aralarında 19 çocuk ve 27 kadının bulunduğu 157 sivilin katledilmesi hakkında bir soruşturma yürüttü. Pazigyi'de cunta güçleri tarafından katledilenler arasında hamile kadınlar da bulunuyordu." diyen Tun Aung Shwe, “Ayrıca, saldırılar neticesinde otuz iki kişide; kırık, yanık ve hayatlarını sürekli şekilde değiştirecek yaralanmalar oluştu. Sabah yedi buçukta başlayan ve yarım saat süren saldırılarda, Pazigyi’ye her biri beş yüz kilo olan iki bomba atıldı." ifadelerini kullandı.
Tun Aung Shwe; "Patlamalar o kadar şiddetliydi ki görgü tanıklarına göre, kopan vücut parçaları patlamanın gerçekleştiği yerin üç yüz metre kadar uzağına fırladı. Yüzlerce kişi yerlerinden edildi ve yakınlardaki ormanlık alana kaçmak zorunda kaldı. Doktorlar yaralılara yardım etmek için ellerinden geleni yaptı. Ancak öğleden sonra yerel saatle 15:45’te olay yerine geri gelen bir savaş uçağı 15 dakika boyunca yardım ve kurtarma çalışmalarını engelleyecek şekilde saldırılarını arttırarak sürdürdü. Myanmar halkına bu kadar destek olan Türk hükümetine, bu savaş suçlarından sorumlu olanları hesaba çekmesi için harekete geçmesi çağrısında bulunuyorum." dedi.
Myanmar Hesap Verebilirlik Projesi (MAP) yetkilileri, Pazigyi Katliamı delillerinin yanı sıra, 25-28 Ocak 2024 tarihlerinde Kuzey Rakhine Eyaleti'ndeki Buthidaung Kasabası'nın Hpon Nyo Leik köyüne yapılan roket saldırılarına ilişkin yerel araştırmacılar tarafından toplanan delillerin de sunacak.
Soykırım hiç durmadı
Soruşturma için önemli deliller sağlayan Rakhine Eyaleti'nden yerel bir araştırmacı saldırılar neticesinde ortaya çıkan dramı anlatmak için "Rohingya Halkı'na karşı soykırım hiç durmadı. Delillerimiz, geçen yıl ocak ayında üç günlük bir süre boyunca cunta güçlerinin Rohingya topluluğuna ayrım gözetmeksizin ateş açtığını, 18 kişiyi öldürdüğünü ve daha birçoğunu yaraladığını ispatlıyor. Ardından gelen kundaklama saldırıları tüm köyleri yok etti. Bu, cunta elinde yaşamaya devam ettiğimiz ölümcül saldırıların sadece bir örneği." Değerlendirmesinde bulundu.
Saldırılar, cunta yönetimine karşı savaşan Arakan Ordusu'nun köyde konuşlanmasından sonra gerçekleşti. Uluslararası hukuka göre Arakan Ordusu'nun köydeki, cunta rejiminin köy halkına yönelik sistematik saldırılarda savaşan/sivil ayrımını gözetmemesini ve orantısız güç kullanımını meşrulaştırmaz ve kanıtlanması halinde cunta rejiminin bu şekildeki saldırıları savaş suçu teşkil eder.
NUG, Birleşmiş Milletler bünyesinde kurulan Bağımsız Myanmar Soruşturma Mekanizması'ndan (IIMM), Türk makamlarının yürüttüğü soruşturmayı desteklemesini resmi olarak talep etti. "Myanmar'dan binlerce mağdur ve şahitten bilgi ve belge toplayan IIMM'den, belirttiğimiz bu saldırılara ilişkin ellerindeki delilleri bizimle paylaşmasını istiyorum" diyen Tun Aung Shwe, "Ayrıca IIMM'nin delilleri doğrudan Türk makamlarına göndermesini talep ediyoruz çünkü bu Türk makamlarının soruşturmasına büyük ölçüde katkı sağlayacaktır." dedi.
"Türk makamları tutuklama kararı çıkarmalı"
Bugün Savcılığa sunulan deliller, Türk makamları tarafından Haziran 2022'de başlatılan soruşturmanın bir parçası ve hatırlatmamız gerekir ki bu soruşturma, MAP'in darbe lideri Min Aung Hlaing dahil cunta üyelerinin işlediği sistematik işkence de dahil olmak üzere yaygın ve sistemli insan hakları ihlallerine ilişkin delilleri sunmasının ardından başlatıldı.
MAP Direktörü Chris Gunness: "Türk makamlarından bu vahşi suçların sorumluları için tutuklama kararı çıkarmaları çağrısında bulunuyorum" ve "Darbeden bu yana, 413 katliam gerçekleşirken, bunların birinde beşten fazla kişi kasten öldürüldü. NUG'a göre, darbeden bu yana yaşanan katliamlarda en az 1545’i çocuk ve en az 757’si kadın dahil olmak üzere 4 bin 377'den fazla kişi öldürüldü." ifadelerini kullandı.
BM'nin son yayınladığı insani yardım rakamlarının bu korkunç bir tabloyu teyid ediyor. Myanmar nüfusunun üçte birinden fazlasına tekabül eden yaklaşık 19,9 milyon kişi, insani yardıma muhtaç ve bu rakam 2024'e kıyasla 1 milyondan fazla artışı gösterdi.
Myanmar’da yerinden edilen sivil sayısı 3,5 milyon
Ülke içinde yerinden edilenlerin sayısının 3,5 milyonu aşarak bu zamana kadar ki en yüksek sayıya ulaştı. Şubat 2021'deki askeri darbeden bu yana, yaklaşık 6 bin 800 sivil öldürüldü ve 22 binden fazla kişi keyfi olarak gözaltında tutuluyor. Çocuklar krizin en ağır yükünü taşıyor; yardıma ihtiyaç duyan 6,3 milyon çocuk var. Tahmini 1,1 milyon çocuk koruma hizmetlerine erişemiyor ve bu durum çocukların şiddet, ihmal ve istismara karşı savunmasızlığını artırıyor.
"Güçlü şekilde hareket geçilmesi ihtiyacı hiç bu kadar büyük olmamıştı" diyen Gunness "Bu acımasız cuntanın vahşi katliamları kontrol edilmiyor. Hesap verebilirlik ve adalet, ileriye dönük barış yapma çabaları ve siyasi diyaloğun parçası olmalı.