Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS), Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un serbest bırakılması ve yeniden görevine dönmesi için Nijer'deki askeri cuntaya verdiği bir haftalık süre daralıyor.
Nijer'deki darbeye karşı çıkan ECOWAS üyesi ülkelerin, 30 Temmuz'da Nijerya'nın başkenti Abuja'da Nijer gündemiyle yaptıkları olağanüstü zirvede askeri cuntaya Cumhurbaşkanı Bazum'un salıverilmesi ve yeniden görevine dönmesi için verdiği süre dolarken Afrikalı siyasi ve dini liderlerin taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmeleri devam ediyor.
Askeri cuntaya verilen bir haftalık süre yarın sona eriyor. ECOWAS, bu süre zarfında taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale dahil her seçeneği değerlendireceklerini duyurdu.
Alınan karar kapsamında ECOWAS ülkeleri, Nijer'e tüm hava ve kara sınırlarını kapattı ve Nijer'in, Batı Afrika Devletleri Merkez Bankasındaki (BCEAO) varlıklarını dondurdu.
Nijer Cumhurbaşkanı Bazum ise ülkesindeki cunta yönetiminin gönderilmesi için uluslararası toplumdan yardım istedi.
ECOWAS'ın askeri müdahalesi Batı Afrika'yı ikiye böldü
Nijer'e askeri müdahale ihtimali, Batı Afrika'daki diğer cunta hükümetlerinin tepkisini çekerken bazı ülkeler ise askeri müdahaleye destek verdi.
Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali ile Gine, cuntaya destek açıklamasında bulundu.
Senegal, Fildişi Sahili, Benin ve Nijerya ise üyesi oldukları ECOWAS'ın askeri müdahalesini destekleyeceklerini açıkladı.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB), Nijer'deki darbe sonrası, bu ülkeye askeri müdahale dahil olmak üzere çeşitli tedbirler alan ECOWAS'ın tüm kararlarını desteklediğini duyurdu.
ECOWAS'ın Nijer'deki askeri cuntaya yönelik kararına ABD, İngiltere ve Fransa da destek verdi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), 29 Temmuz'da, Nijer'de yapılan askeri darbe sonrasında alıkonulan Cumhurbaşkanı Bazum'un serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Cezayir Rusya ve İtalya'dan askeri müdahale uyarısı
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Nijer'e olası bir askeri müdahaleye taraftar olmadıklarını belirterek bu durumun neo-sömürgecilik olarak algılanacağı için Batı kaynaklı herhangi bir askeri müdahale ihtimalinin harici tutulması gerektiğini vurguladı.
Cezayir de Nijer'de anayasal düzene dönüş çağrısı yapıp Bazum'a "meşru cumhurbaşkanı" olarak desteğini açıklarken dış müdahale niyetlerinin Nijer'deki mevcut krizi daha da tırmandıracağı ve durumu daha da kötüye sevk edeceği uyarısı yaptı.
Rusya tarafından yapılan açıklamada ise ABD gibi kıta dışı güçlerin Nijer'e herhangi bir müdahalesinin, bölgedeki durumu daha iyiye doğru değiştirmesinin mümkün olmadığı belirtilerek "İnsan hayatını tehlikeye atmadan hızlı bir şekilde anayasal normale dönüşten yana olmaya devam ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
Afrikalı kanaat önderlerinden arabuluculuk görüşmeleri
ECOWAS, askeri cuntaya bir hafta süre verirken Afrikalı eski siyasiler, dini liderler ve toplumun ileri gelenleri, taraflar arasında yoğun görüşme trafiği yürütüyor.
Nijerya İslami İşler Yüksek Konseyi Genel Başkanı (NSCIA) Sa'ad Abubakar, eski Nijerya Devlet Başkanı General Abdulsalami Abubakar, Çad Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Muhammed Debi, eski Nijer Cumhurbaşkanı Mahamadou Issaoufou ve Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon Nijer'de farklı çevrelerle arabuluculuk görüşmeleri yapıyor.
Nijer'de askeri darbeyle yönetimi ele geçiren "Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)" ise askeri cuntaya yönelik atılan adımlara karşı yeni kararlar aldı.
CNSP'den yapılan açıklamada, Nijer'in Paris, Abuja, Lome ve Washington büyükelçilerinin görevine son verildiği, Fransa ile imzalanan tüm askeri işbirlikleri ve protokollerin feshedildiği ve ECOWAS'ın Nijer'e askeri müdahalesi durumunda Gine, Mali, Burkina Faso hariç üye ülkelerden birine ani bir saldırı düzenleyecekleri uyarısında bulunuldu.
Nijer'deki darbe
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane (Ömer) Tchiani, 28 Temmuz'da "Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)" isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükümetinin başına geçmişti.