Uluslararası hukuku hiçe sayarak 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de soykırım ve savaş suçları işleyen İsrail, giderek artan diplomatik yalnızlaşma, ekonomik yaptırımlar ve uluslararası soruşturmalar karşısında çöküş sürecine giriyor. Gazze’de 22 aydır 61 binden fazla Filistinliyi vahşice katlederek, 2,3 milyon insanı açlığa mahkum eden İsrail, tüm dünyanın nefret ettiği bir varlık haline geldi. Uluslararası arenada lobiler yoluyla elde ettiği desteği dahi yitiren işgalci gücün eylemlerine karşı, küresel bir ayaklanmanın fitili ateşlendi. Söz konusu gelişmeler, Hamas'ın kurucularından ve Filistin direnişinin sembol isimlerinden Şeyh Ahmed Yasin’in 1999 yılında verdiği röportajda İsrail'in 2027'de yıkılacağı sözlerini yeniden gündeme getirdi.
Your browser doesn't support HTML5 video.
AHMED YASİN NE DEMİŞTİ?
Filistin İslami Direniş Hareketi’nin (HAMAS) kurucusu olan Şeyh Ahmed Yasin verdiği röportajda İsrail'in 2027 yılına kadar yıkılacağını iddia etmişti. 26 sene önce kritik bir öngörüde bulunan Yasin "İsrail zulüm ve gasp üzerine kurulmuştur. Zulüm ve gasp üzerine kurulan rejimlerin kaderi yıkılmaktır. Tam olarak 2027 senesinde İsrail diye bir varlığı olmayacağını söylüyorum” diye konuşmuştu. Röportajda, “Ben Kur'an'a inanıyorum. Kur'an, milletlerin her 40 yılda bir değiştiğini söylüyor bize” diyen Yasin, “Birinci 40 yılda 'Felaket Dönemi'ni(İsrail'in kuruluşu) yaşadık. İkinci 40 yıl; intifada, mücadele, meydan okuma, savaş ve misilleme dönemi oldu. Üçüncü 40 yılda, beklenen son gelecek İnşallah” ifadelerini kullanmıştı.
AKSA TUFANI İLK ADIM
Gazze’deki son durumu ve İsrail’in işgal planını Yeni Şafak’a değerlendiren Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin Mısırlı üyesi Şeyh Muhammed es-Sağir, İsrail’in 22 aydır Gazze’de hiçbir hedefine ulaşamadığını ve bu yüzden tam işgali kararlaştırdığını ancak Filistin direnişinin işgale karşı koyacağını söyledi. “İsrail’in Gazze’yi tamamen ilhak etmek için başlattığı planlar, eski bir Arap atasözünde denildiği gibi, kendi pençesiyle ölümünü arayan birinin durumuna benziyor” diyen Sağir, “Bu yüz yüze işgal ve karşılaşma, Allah’ın izniyle, merhum Şeyh Ahmed Yasin’in söylediği İsrail’in yok oluşunun başlangıcı olabilir. O, İsrail’in yok oluşunun 2027’de başlayacağını söylemişti. Şüphesiz ki Aksa Tufanı bu yok oluşun ilk adımlarından biri oldu” değerlendirmesini yaptı.
YAHUDİLER DE AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR
İsrail’in yok olacağına dair bu görüşün sadece Şeyh Ahmed Yasin’in sözü değil aynı zamanda Siyonist inançlarında da yer alan bir anlayış olduğuna değinen Sağir, “Onlara göre Yahudi devleti 80 yıldan fazla sürmeyecektir. Tarihte buna dair örnekler verirler. Bu konuda, hem savunma bakanlığı hem de başbakanlık yapmış olan Ehud Barak’ın yaptığı açıklamalarda ‘Yahudi devletinin sonuna yaklaşıyoruz, çünkü 80 yıllık süre tamamlanmak üzere’ ifadeleri var. Bize gelince, Peygamberimiz (SAV) bize müjde vermiştir: “Allah, her yüzyılın başında bu ümmete dinini yenileyecek birini gönderir.” Şimdi, işgalin ve zorbalığın üzerinden 100 yıl geçti. Artık bu ümmet için güçlenme dönemi başlamıştır” dedi.
MÜCADELE HER AŞAMADA BÜYÜDÜ
Konuya dair değerlendirmeler yapan Filistinli araştırmacı yazar Muin Naim de “Kur’an-ı Kerim’de nesillerin değişmesi için 40 yıl verildiği belirtilir. İsrailoğullarının Allah’a isyan ettiği için 40 yıl çölde kaybolması da bunun bir cezasıydı. Filistin meselesinde de 1948’de yaşanan hezimetle birlikte bir neslin değişmesi gerekti. 1987’de başlayan intifada, işte bu yeni neslin zafer yolunda yaptığı hazırlığın başlangıcı oldu” diye konuştu. 1987’den 2027’ye kadar geçen dönemin Filistin zaferinin hazırlık süreci olduğuna değinen Naim, “2027’de ise zaferi getirecek nesil ortaya çıkacak. Birinci intifada taşla başladı, ikinci intifada ise silahlarla devam etti. Her aşama bir öncekinden daha güçlüydü, her defasında mücadele daha da büyüdü. Kassam Tugayları’nın kurulması ve Aksa İntifadası bunun önemli dönüm noktalarıdır” şeklinde konuştu.
HOLOKOST KARTI DA ETKİSİZLEŞTİ
İsrail, 7 Ekim’le birlikte askeri ve istihbari açıdan büyük darbeler aldığını ve itibarının zedelendiğini belirten Naim, “Avrupa’da daha önce Yahudiler, Holokost mağdurları olarak ayrıcalık kazanırken, 7 Ekim’den sonra Gazze’de İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım, Avrupa’daki Holokost kartının tamamen etkisizleştiğini ortaya koydu. 2027’nin İsrail için kritik bir dönüm noktası olduğu, bu yılın İsrail devletinin 80. yılı ve aynı zamanda ‘lanetli yıl’ olarak görüldüğünü Netanyahu açıklamıştı. İsrail’in yok oluşunun başlayabileceği İsrail’in içinde de düşünülüyor. Şu an son kozlarını kullanıyor ancak dünyanın gidişatı sürekli İsrail’in aleyhine çalışıyor" cümlelerini sarf etti.