Bakanlığın, sosyal paylaşım sitesi X'teki hesabından yapılan açıklamada, 103 hava aracından 40'ının, Tayvan Boğazı'nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği, Tayvan'ın "Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ)" ilan ettiği sahada uçtuğu belirtildi.
Açıklamada, akşamdan bu sabah saatlerine kadar 10 "SU-30", 12 "J-10", 4 "J-11", 10 "J-16" tipi savaş uçağının Tayvan Boğazı'ndaki itibari "orta çizgiyi" geçtiği, 2 "Y-20" tipi yakıt ikmal uçağı ile 2 "BZK-005" tipi silahsız dronun ADIZ'ın güneybatısında uçtuğu kaydedildi.
Bu, "şimdiye dek 24 saatte tespit edilen en fazla sayıdaki uçuş" olarak kayıtlara geçti. Çin'in, Tayvan lideri Tsai Ing-wen'in nisanda ABD'deki ziyaretlerinin ardından 8-10 Nisan'da Ada çevresinde başlattığı tatbikatın son gününde tespit edilen 91 uçuş, o güne kadar görülen en yoğun hareketlilik olmuştu.
Çin'e ait 9 savaş gemisinin de Ada çevresinde görüldüğü belirtilen açıklamada, uçakların ve gemilerin, "telsizle uyarıldığı, savaş uçakları, devriye gemileri ve füze sistemleriyle takip edildiği" aktarıldı.
Açıklamada, süregelen askeri tacizlerinin Tayvan Boğazı'ndaki gerilimi artırmaktan ve bölgede güvensizlik yaratmaktan başka işe yaramayacağı belirtilerek Pekin'e "tek taraflı yıkıcı eylemlerine son verme" çağrısı yapıldı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında, uçuşlara ilişkin sorulan soruya verdiği yanıtta, bunun diplomasiyi ilgilendiren bir mesele olmadığını belirterek yanıt vermekten kaçındı.
Sözcü Mao, "Tayvan Boğazı, Çin'in topraklarının parçasıdır, 'orta çizgi' diye bir şey yoktur." ifadesini kullandı.
Çin ordusu, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos 2022'de Tayvan'ı ziyaretinin ardından Ada çevresindeki askeri devriye faaliyetlerini ve ADIZ ile "orta çizgiyi" geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.
Çin ana karası ile Tayvan arasında ayrılık, Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Komünistler ve Milliyetçiler arasındaki yaşanan iç savaştan bu yana devam ediyor. Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor.
Tayvan Adası'nı topraklarının parçası, Tayvan Boğazı'nı da kara suları olarak gören Pekin, "tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Bölgede yabancı ülkelerin askeri varlığına da karşı çıkan Çin, Ada'nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.