Yemen hükümeti ile ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi (GGK) arasındaki çatışmaları sona erdiren Riyad Anlaşması önceki gün imzalandı ancak ülkedeki parçalanmış yapı ortadan kalkmak yerine daha da arttı. Yemen, 2014’te Husilerin başkent Sana’ya doğru ilerlemesi ve sonrasında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başını çektiği Arap Koalisyonu’nun askeri müdahalesiyle yıllar süren savaşta büyük yıkıma uğradı. Savaş sırasında dengeler sürekli değişirken, müttefik ülkeler Suudi Arabistan ve BAE’nin karşılıklı desteklediği güçlerin karşı karşıya gelmesi Yemen’deki çatışmayı daha da derinleştirdi.
GÜÇ PAYLAŞIMI
Hadi hükümeti ve GGK, son dönemde Suudi Arabistan’ın ara buluculuğunda “Riyad Anlaşması” adı altında bir güç paylaşımı konusunda anlaştı ve taraflar önceki gün anlaşmayı imzaladı. Anlaşma sonrasında İran’ın da desteklediği Husilerin kuzeyde hakim olduğu ve karşılarında Hadi hükümeti, Suudi Arabistan güçleri ve BAE’nin desteklediği Güney Geçiş Konseyi’nin güney, bazı batı ve doğu bölgelerinde etkin olduğu parçalı bir Yemen fotoğrafı ortaya çıktı
YENİ HAKİMİYET ALANLARI OLUŞTU
Anlaşmayla Yemen’de üç farklı gruba ait hakimiyet alanları oluştu. Riyad destekli Hadi hükümeti Mahra, Hadramavt, Şebve, Dali, Lahac, Sokotra’da hakimiyet kurarken, BAE’nin desteklediği GGK ise geçici başkent Aden ile Ebyen’i elinde tutuyor. İran’ın da desteklediği Husiler ise Sana, Sada, Amran, Reyme, Zemar, Hacce, Hudeyde, Mahvit ve İbb bölgelerini yönetiyor.
ANLAŞMANIN UYGULANMASI
Anlaşma, imzalar atıldıktan sonra en geç 30 gün içinde teknokrat bir hükümetin kurulmasını, 24 bakanlıktan 12’sinin güneylilere verilmesini, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin 15 gün içinde Aden’e bir Emniyet Müdürü, 30 gün içinde de Ebyen ile Dali kentlerine birer vali atamasını içeriyor.