21. yüzyılın para birimi: Bitcoin

Ülkemizin de, tüm dünya devletleriyle birlikte, Bitcoin’i olumlu bir endişelilikle izlemesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Tüm riskleri değerlendirerek teşvik edici düzenlemeler yapılırsa, Bitcoin pazarından gelir elde etmemiz de mümkün olabilir.

Yeni Şafak
21. yüzyılın para birimi: Bitcoin

ERKAN ÖZ- EKONOMİ ANALİSTİ

İnsanlık binlerce yıl altın ve gümüşü para olarak kullandı. 20. yüzyıl başında kağıt paraların %100 olan altın karşılık oranları düşürülmeye başlandı. 1971'de ise ABD doların altınla tüm bağlarını koparıp parasını 'iradi para' yani sadece devlet iradesine dayanan, karşılıksız, kağıt para haline getirdi. Tarihte bu tip iradi para deneylerinin hemen tümü kısa sürede hiperenflasyona yol açtı.

Ama 1971'de başlayan iradi para deneyinin korkunç bir özelliği daha var. Dünya tarihinde hiç bir iradi para deneyi küresel değildi. Oysa 1944'te tüm dünya paraları dolara bağlanmıştı. 1971'de dolar iradi olunca bütün dünya paraları da iradi para oldu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi 2008'de Batı finans sistemi kriz geçirip çökme noktasına gelince ABD 3,2 trilyon dolar bastı. Oysa ABD 200 yıllık tarihi boyunca 2008'e kadar sadece 825 milyar dolar basmıştı. Yani ABD 2008 krizini kapatmak için tarihinde bastığı paranın 4 katını sadece birkaç yıl işinde bastı! Başta Avrupa, Japonya ve Çin olmak üzere tüm diğer merkez bankaları da ABD'yi izledi.

YENİ BİR PARA TÜRÜ

Kısacası dünya karşılıksız kağıt paraya boğulmuş durumda. Başta dolar olmak üzere iradeye dayalı kağıt para birimlerinin yakında hiperenflasyon sarmalına gireceğini tahmin eden birçok deneyimli yatırımcı ve uzman var. Bu şartlarda altın ve gümüş gibi para özelliği taşıyan kıymetli metallerin yakın dönemde ciddi talep göreceğini tahmin etmek güç değil. Bazı önemli yatırımcı ve uzmanlar ise altın ve gümüşün yanında 'dijital para'ya da 'kripto para' yani 'şifre para' adı verilen yeni bir para türünün de yüksek prim yapma ihtimali olacağını vurguluyor.

İlk olarak 1990'lı yılların ikinci yarısında piyasaya sürülen fakat o dönemde kullanılmayıp yok olan dijital-kripto paralar, 2005 yılından sonra tekrar doğdu ve bu defa etkili biçimde kullanılmaya başladı.

Dijital-kripto para ile elektronik parayı birbirine karıştırmamak gerekiyor. Hiçbirşeye dayanmayan kağıt parayı sadece bilgisayara kayıt olarak girerseniz bu elektronik para oluyor. Bu anlamda elektronik doların kağıt dolardan hiçbir farkı yok.

BLOCKCHAIN SİSTEMİ

Ancak dijital ya da kripto paralar 'blockchain' adı verilen yüksek şifreleme teknolojisine dayalı ödeme, değişim ve değer biriktirme sistemleri. Bunları tüm ülke, şirket, emtia ve merkez bankalarından bağımsız olarak dizayn etmek ve çok düşük maliyetlerle çalıştırmak da mümkün. Üstelik yüksek şifreleme paranın kullanıcılarını tamamen görünmez kılıyor. Ne kadar paranız var, nerede, bu parayla ne aldınız, ne sattınız siz istemedikçe kimse öğrenemiyor.

En ünlü dijital-kripto para biriminin adı Bitcoin. Satoshi Nakamoto takma ismiyle tanınan ve gerçek kimliği bilinmeyen bir programcı ya da programcı grubu tarafından yazıldı. Şifreleme teknolojisi o kadar gelişmiş ki otoriteler programı kimin ya da kimlerin yazdığını dahi bulamıyor. Mayıs 2016'da Avustralyalı bilgisayar ve siber güvenlik uzmanı Craig Steven Wright Bitcoin'i kendisinin yazdığını iddia ettiyse de ne devleti ne de Bitcoin severleri ikna edemedi.

Herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş ya da şirket tarafından çıkarılmayan Bitcoin, 3 Ocak 2009'da hayata geçti. Bitcoini kağıt para ve diğer kripto paralardan ayıran en önemli özelliği merkezi bir yapı tarafından idare edilmemesi. Tıpkı internetin kendisi gibi. Herhangi bir sahibi, genel merkezi vb yok..

BOZULMASI ZOR BİR BLOK ZİNCİRİ

Bitcoinler, internette bedava film ya da müzik paylaştığınız Bittorent ağlarına benzer şekilde noktadan-noktaya dağıtık bir ağ özelliği gösteriyor. Bu ağda gerçekleşen ödemeler diğer noktalara anında ulaşıyor, böylece hangi adresten hangi adrese ödeme yapıldığı kayıtlara geçiyor. Toplanan kayıtlar blok adı verilen yapıların içinde yer alıyor. Sistem, her bir blok üzerinde yüksek işlem gerektiren bir 'hash algoritması' uygulanarak belirli bir sıfır sayısıyla başlayan ifadenin bulunmasını istiyor. Yaklaşık 10 dakikada bire tekabül eden bu işlemi gerçekleştiren ilk kullanıcıya önceleri 50 bitcoin ödül veriliyordu. Bu miktar önce 25'e bir süre sonra da 12,5 bitcoine düştü. Böylece bitcoinler piyasaya sürülmüş oluyor. Her bir blok kendisinden önce gelen son bloğun da hash ifadesini içeriyor. Böylece bozulması oldukça zor bir blok zinciri oluşuyor. Burada amaç çifte harcamayı önlemek ve gönderimleri kayıt altında tutmak. Verilen ödül miktarı her 210 bin blokta bir yani yaklaşık dört yılda bir yarı yarıya düşürülüyor: 50, 25, 12.5, 6.25 gibi ... Bitcoin elde etmek ve bitcoinlerle alım-satım yapabilmek için bir sanal cüzdan edinmeniz gerekiyor. Bu programı bilgisayar ya da telefonunuza kurup işlem yapmaya başlıyorsunuz.

Bitcoinin bir diğer önemli özelliği işlemlerin gizliliği. İşlemler kayıt altında fakat programın özelliği gereği kimin ne kadar bitcoin sahibi olduğu veya bu para birimi ile kimin hangi miktarlarda ne tip işlemler yaptığı tamamen gizli. Bitcoinin talep görüp yerleşmesini sağlayan öncelikli işlevi gizlilik oldu. Herhangi bir devlete vergi ödemek istemeyenler ve yasal olmayan yollardan kazandıkları paraları aklamak amacında olanlar bu yeni para birimine ilgi duydular.

Nikhil Kumar'ın The Independent Gazetesinde 12 Nisan 2013 tarihinde yayınlanan yazısına göre o tarihte kullanımda 11 milyon bitcoin vardı ve bu paraların resmi ABD para birimi cinsinden değeri 1 milyar dolardı.www.bitcoincharts.com verilerine göre ise 10 Ocak 2017 itibariyle dolaşımda 16 milyon bitcoin var ve bunların toplam değeri 13,9 milyar dolara ulaştı.

SINIRLI SAYIDA MEVCUT

Bu noktada bitcoinin bir diğer çok önemli özelliği ile karşılaşıyoruz. Bitcoinlerin sayısı ulusal kağıt paraların aksine sınırlı. Programa tanımlanmış maksimum bitcoin sayısı 21 milyon. Bu özellik nedeni ile bitcoinlerin klasik kağıt para cinsinden değeri, talep artmaya devam ederse, sürekli yükselmek durumunda. Hele de merkez bankaları dünya tarihinde görülmemiş miktarlarda kağıt parayı piyasaya pompalamaya devam ederken. Unutmayın FED para basmayı şimdilik durdurdu ama ECB, BOJ ve diğer birçok merkez bankası hala her yıl trilyonlarca dolara denk gelen kağıt para basıyor. Kağıt ve elektronik para sınırsız basılabildiği için sürekli değer kaybına mahkum. Oysa Bitcoin, tıpkı altın ve gümüş gibi miktarı sınırlı olduğundan, uzun vadede sürekli değerlenen paralar sınıfında yer buluyor.

Bitcoin hızla yayılıyor. 2015 yılında Bitcoin kabul eden işletme sayısı ilk kez 100 bin'i aştı. Bitcoin ile işlem yapan şirketler arasında şimdiden Microsoft, Dell, PayPal ve Virgin Galactic gibi dünya devleri de var. Bitcoin ile işlem yapan kuruluşların komisyon oranları da kredi kartlarına göre düşük yüzde 0 ila 2 arasında. Bugün dünyada 800 civarı Bitcoin ATM'si var. Bunların 500'den fazlası ABD'de.

Bitcoin'in en kötü özelliği ise fiyatının aşırı dalgalı olması. Bitcoinin dolar fiyatı 2011'de 0.3'ten 106 kat artışla 32'e fırladı fakat hemen ardından 2'ye düştü. Sonra 20 dolarlara çıkan Bitcoin 2013 yılı başına kadar birkaç kez 80 ve 100 dolarları test etti. 2013 Ocak ayının ilk günlerinde yine 20 dolar civarında işlem gören bitcoin Nisan ayı ortalarında bir anda 270 dolara tırmandı! Bitcoindeki bu sıçramanın Güney Kıbrıs'taki bankacılık krizinde banka mevduatlarına el konulacağı haberleri üzerine yaşandığı tahmin ediliyor. Muhtemelen Güney Kıbrıs'ta büyük miktarlarda para tutan Ruslar, Lefkoşa yönetiminin paralarına el koyacağını düşünerek bitcoine yöneldiler. Ancak bitcoinin inişi de çıkışı kadar hızlı oldu. Dijital para birimi kısa sürede önce 170 dolarlara, oradan da 70 dolarlı seviyelere geriledi. Ancak Kasım 2013'te bu sefer fiyat 1242 dolarla tarihi rekorunu kırdı! 2014'te %50 değer kaybedip 600 dolarlara inen Bitcoin 2015'te 225 dolar seviyesine kadar düştü. Fakat Kasım 2015'te tekrar tırmanışa geçip 490 dolara ulaştı.

İşin ilginç tarafı Bitcoin fiyat sıçramaları gittikçe illegal aktivitelerden daha ziyade kağıt para sistemine güvensizlik tarafından tetikleniyor gibi görünüyor. Doların çok güçlü olduğu 2016 yılında Bitcoin tekrar atak yaparak 4 Ocakta 1129 dolara kadar tırmandı. Bu tırmanışta Çin ve Hindistan'ın yaşadıkları sermaye çıkışına engel olmak amacıyla vatandaşlarının finansal varlıklarını kontrol etme çabasına girmeleri etkili oldu. Özellikle Hindistanın en büyük iki banknotu yasaklama gibi radikal bir yola girmesi Bitcoin talebini kamçıladı. Çinliler ve Hintliler kağıt parada kalırlarsa devletin kendilerini kontrol edeceğini hatta yeni vergiler koyabileceğini düşündüğünden altın, gümüş ve bitcoine hücum ediyorlar. Güney Kıbrısta bankalar müşterilerinin paraları ile kurtarılacağı zaman da hesap sahipleri Bircoin'e hücum etmişti. Önümüzdeki yıllarda dolar ve batı merkezli finans sistemi çökerken bu olayların çok daha sık ve sert şekilde yaşanacağı açık. Kasım 2014'te Brisbane'de yapılan toplantıda G20 ülkeleri bundan sonraki krizde Güney Kıbrıs'ta yapıldığı gibi bankalar batarsa müşterilerin paralarına el konulabileceğini imza altına aldı. Bu durumda altın, gümüş ve Bitcoine talep her geçen gün artacaktır. Fiyatı aşırı dalgalı da olsa 6 yıl önce Bitcoin'e 10 bin dolar yatırmış olsaydınız ve tüm bu dalgalanmalara rağmen Bitcoin'lerinizi satmasaydınız yatırımınız bugün 38 milyon dolara ulaşmış olacaktı!

OLUMLU ENDİŞELİ DEVLETLER

Fakat Bitcoin 8 yıllık geçmişinde özellikle devletlerin muhalefetini kısmen bertaraf etmeyi başardı. En azından şimdilik. ABD, İngiltere ve Brezilya gibi ülkelerden yetkililer Bitcoin'in faydalı yasal finansal hizmetler sunabileceğine dair açıklamalar yaptı. 2013 yılında FBI, ABD Senatosu'na Bitcoin'in yasal bir finansal hizmet olduğunu bildirdi. Türkiye›de ise Dr. Abdurrahman Çarkacıoğlu tarafından geçtiğimiz günlerde SPK için hazırlanan bir raporda ise şöyle deniliyor:

“Bitcoin ve onun getirdiği teknolojilerin, kullanım alanı ve yaygınlığı gün geçtikçe artmaktadır, bunun karşısında ise hükümetler Bitcoin'e karşı olumlu bir endişelilik halindedirler.

Ülkemizin de, tüm dünya devletleriyle birlikte, Bitcoin'i olumlu bir endişelilikle izlemesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Tüm riskleri değerlendirilerek, teşvik edici düzenlemeler yapılırsa, Bitcoin pazarından, gelir elde etmemiz de mümkün olabilir. Örneğin; ülkemizde hizmet veren bir Bitcoin Borsası henüz kurulmamıştır, bunu düzenleyen bir mevzuat, ülkemizi Bitcoin pazarında, bir adım öne çıkarabilecektir.”

Bitcoinin kendisi yüksek şifreleme ile sıkı şekilde korunuyorsa da Bitcoin alım-satımı yapan online işletmeler saldırıya uğrayabiliyor. Mt. Gox, Bitfinex ve Bitstamp gibi şirketler hack saldırıları ile müşterilerine ait milyonlarca dolarlık bitcoin çaldırdılar.

Bitcoin'in kaderi dosya paylaşım sistemi Napster gibi yok olmak olabilir. Ancak kağıt para sistemi hızla çöküşe giderken dönem dönem ciddi talep göreceği anlaşılıyor. Bitcoin'in kendisinin ya da blokchain teknolojisinin mevcut kağıt para sisteminin yok olmasının ardından dünyanın geçeceği yeni parasal düzende önemli yerleri olabilir. Tıpkı altın ve gümüş gibi..