Azerbaycan ve Türkiye vites yükseltiyor

Askeri-güvenlik ve enerji alanında başarılı bir iş birliği sergileyen Azerbaycan ve Türkiye son dönemlerde bunu ekonomi ve taşımacılık alanındaki yeni projelerle desteklemek istemektedir. Türkiye’de yapılan seçimlerden iki ülke ilişkilerinin kuvvetlenerek çıktığını dikkate aldığımız zaman, yeni dönemde iki ülke ilişkilerinde birçok alanda yeni hamleler görebiliriz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev.

Dr. Cavid Veliyev Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi, BAKÜ

Cumhurbaşkanı seçimlerinin galibi Recep Tayyib Erdoğan geleneği bozmayarak ilk ziyaretlerini KKTC ve aynı gün Azerbaycan’a yaptı. Azerbaycan’a yapılan bu ziyaret aynı zamanda iki kardeş ülke arasında, Karabağ Zaferi’nden sonra 15 Haziran 2021 yılında imzalanan Müttefiklik Hakkında Şuşa Beyannamesi’nin de yıl dönümü arifesinde gerçekleşti. Bölge ve dünya devletlerinin gözü, Azerbaycan-Türkiye birlikteliğinin son yıllarda elde etmiş oldukları başarılar nedeniyle bu ziyarette verilecek mesajlarda idi.

DÜNYANIN GÖZÜ KULAĞI BAKÜ’DEYDİ

Her iki lider yapılan baş başa ve heyetler arası görüşmelerden sonra ortak basın toplantısı düzenlediler. Bu toplantı aslında Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini oluşturan konuların anlaşılması açısından oldukça önemliydi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yaptığı açıklamada, Şuşa Beyannamesi’nin tarihi önemine, Azerbaycan ve Türkiye’nin bundan sonra dış politika konularında daha çok koordinasyonda bulunacağına, yıl içerisinde 16 ortak askeri tatbikat yapılacağına, ticaret hacminin 6 milyar dolara ulaşmasına, Avrupa’nın Azerbaycan gazına talebinin artmasına, iki ülkenin bundan sonra yenilenebilir enerji alanında iş birliği yapacağına, Orta Koridor’un gerçekleşmesi amacıyla Azerbaycan ve Türkiye’nin ortak çalışmalarına, Zengezur Koridoru’nun önemine ve Türkiye-Azerbaycan ortak üniversitesinin kısa zamanda açılacağına değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kurulacak ortak üniversitenin öneminden, enerji, savunma sanayii alanında iki ülke iş birliğinden, Şuşa Beyannamesi’nin şartlarının yerine getirilmesinde kararlı olduklarından, Zengezur Koridoru ile birlikte Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişeceğinden, Nahçıvan’a gidişin kolaylaşacağından bahsetti.

ŞUŞA’YA BAŞKONSOLOSLUK

Her iki liderin özellikle vurgu yaptığı Zengezur Koridoru konusunda son olarak Moskova’da üç ülkenin -Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan- başbakan yardımcıları düzeyinde yapılan görüşmelerden demiryolunun yapımına ilişkin kesin karar çıktı. Fakat Azerbaycan kendi üzerine düşen yolun yüzde 75’ini tamamlarken, Ermenistan 42 km’lik yolun yapımına hala başlamadı. Öte yandan, Ermenistan tarafı karayolu yapımına kesinlikle karşı çıkmaktadır. Karayolu TIR taşımacılığı açısından da önemlidir.

Bunun dışında heyetler arası görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok önemi bir açıklama yaparak, Şuşa’da Türkiye Başkonsolosluğu’nu açmaya her an hazır olduğunu bildirdi ve bu konuda yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a açık çek verdi. Şuşa’da Türkiye Başkonsolosluğu’nun açılması yeni Dışişleri Bakan Hakan Fidan için önemli bir başlangıç olabilir.

Ziyaret sırasında her iki ülke liderlerinin eşleri arasında oluşan olumlu bir atmosfer vardı ki biz buna 2 Haziran’da gerçekleştirilen yemin töreninde de şahit olmuştuk. İki ülke bakanlarının da birlikte samimi görüntüler vermeleri de dikkat çekici bir ayrıntıydı. Hakan Fidan Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile birlikte Karadeniz İşbirliği Örgütü’nün zoom toplantısına yan-yana Azerbaycan Dışişleri binasından katıldı. Dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan ilişkileri Türkiye’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kaldığı yerden hızlanarak devam ediyor.

ERDOĞAN’A VEFA BORCU

Son birkaç ayda yaşanan Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin bölgesel gelişmeler açısından hassas bir dönemden geçtiği görmekteyiz. Ocak ayında İran’ın Azerbaycan’a karşı saldırıları karşısında, Türkiye’de her kesimden Azerbaycan’a destek verildi. 27 Ocak’ta Azerbaycan’ın Tahran’daki büyükelçiliğine düzenlenen ve 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, ikisinin de yaralanması ile sonuçlanan terör saldırısı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından şiddetle kınanmış, Türkiye’nin aziz dostu ve kardeşi Azerbaycan’ın yanında olduğu belirtilmiştir. Bu açıklama Azerbaycan için oldukça önemliydi.

6 Şubat 2023’te Türkiye’de meydana gelen ve 50 bin kişinin hayatını kaybettiği depremin ardından iki kardeş devlet arasındaki ilişkilerin ne kadar hassas olduğu ortaya çıktı. Bu defa Azerbaycan’dan her kesim kollarını sıvayarak Türkiye için yardıma koştu. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev destek için Türkiye’yi ziyaret etti. Azerbaycan’da, Haydar Aliyev Vakfı ve Kardeş Platformu aracılığıyla toplanan yardımlar Türkiye’ye gönderildi. Depremde Azerbaycan’dan 940 kişilik kurtarma ekibi ve doktor, TIR’larla insani yardım bunun yanı sıra 45 milyon dolar para yardımı gönderildi. Bu yardımlar hala devam etmektedir. Bunun dışında Azerbaycan Kahramanmaraş’ın yeniden inşası amacıyla 100 milyon dolarlık konut, devlet kurumları ve eğitim binaları yapacağını açıkladı. Mart ayından itibaren Azerbaycan-Türkiye ilişkileri deprem ve seçim odaklı inkişaf etti. Bu seçimlerde Azerbaycan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen destek sadece onun yeni cumhurbaşkanlığı döneminde Azerbaycan’ın bölgede daha rahat olacağından değil, aynı zamanda Karabağ Zaferi’nde vermiş olduğu cesur ve kararlı desteğe karşı bir vefa borcundan kaynaklanmaktaydı.

BEREKETLİ ORTA KORİDOR

İki ülke ilişkileri son birkaç ayda seçim ve deprem gölgesinde kalsa da enerji, taşımacılık ve savunma sanayii alanında önemli gelişmeler katetti. Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde Macaristan’da düzenlenen enerji bakanları toplantısında Güney Gaz Koridoru veriminin artırılması kapsamında TANAP’ın kapasitesinin artırılmasına yönelik Türkiye üzerinden gaz geçişi, SOCAR, BOTAŞ, TPAO arasında gaz arama ve üretim alanında yeni iş birliği yapılması kararlaştırıldı. Bu toplantıda alınan diğer önemli karar ise Iğdır-Nahçıvan doğalgaz boru hattı projesinin Türkiye’den geçen kısmının inşaatına başlatılması idi. Aynı zamanda Nahçıvan başta olmak üzere Azerbaycan’da üretilen yeşil elektrik enerjisinin Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya taşınması için yeni belgelerin imzalanması kararlaştırıldı.

Orta Koridor’un geliştirilmesi açısından da önemli gelişmeler yaşandı. Azerbaycan’da vergi, gümrük yasalarında yapılan bazı düzenlemeler ile Azerbaycan üzerinden yük taşımacılığının vergileri ve ücretleri azaltıldı, geçiş prosedürleri kolaylaştırıldı. Bu Azerbaycan üzerinden yapılan Orta Koridor’un işlevselliğini artıracak bir özelliğe sahiptir. Bu konuda bir adım da 27 Nisan tarihinde atıldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi ile Azerbaycan-Türkiye-Türkmenistan arasında gümrük alanında iş birliği komisyonunun kurulması hakkında bir kararname imzalandı. Bu komisyon, Orta Koridor’un merkezi parçasını oluşturan üç ülke arasında gümrük geçişlerinin kolaylaştırılması ve prosedürlerin azaltılması, üç ülkenin gümrük teşkilatları arasında iş birliğinin artırılması için çalışacaktır.

BAYKAR İLE İMZALAR ATILDI

Nisan ayında bir önemli gelişme de savunma sanayii alanında yaşandı. Baykar Teknoloji ile Azerbaycan Savunma Bakanlığı arasında Azerbaycan’da SİHA üretimi için anlaşma imzalandı. Bu iş birliği ile Azerbaycan’da yapay zeka robotlarının geliştirilmesi, pilotsuz platformların üretimi ki buna sadece uçaklar değil, diğer kara ve deniz araçları da dahil olabilir, onların onarımı, lojistik, teknik ve eğitim desteğinin verilmesi sağlanacaktır.

13 Nisan tarihinde iki ülke arasında Tercihli Ticaret Anlaşması’na dair protokol imzalandı. Yeni protokolle tercihli ticarete dahil olan ürünlerin sayısı artırıldı. Bununla cumhurbaşkanlarının iki ülke arasında koydukları 15 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşılması hedeflenmektedir. İki ülke arasında tercihli Ticaret Anlaşması 2021’de imzalanmıştı.

Sonuç olarak, askeri-güvenlik ve enerji alanında başarılı bir iş birliği sergileyen Azerbaycan ve Türkiye son dönemlerde bunu ekonomi ve taşımacılık alanındaki yeni projelerle desteklemek istemektedir. Bu yönde her iki devletin toplumlarının talebi ve liderlerin kararlılığı bulunmaktadır. Türkiye’de yapılan seçimlerden iki ülke ilişkilerinin kuvvetlenerek çıktığını dikkate aldığımız zaman, yeni dönemde iki ülke ilişkilerinde birçok alanda yeni hamleler görebiliriz.