Türkiye'nin zeytinyağı ihracatı, sezonun 8 ayında yaklaşık 33 bin tona ulaşırken, 80 ülkeye gönderilen bu ürünün dış satımından 124,6 milyon dolar gelir sağlandı.
Miktar olarak geçen sezonun 8 ayını 6 bin 500 tonla kapatan sektör, bu dönem ihracatını yüzde 405 artırarak 32 bin 842 tona çıkardı.
Zeytinyağında dış satım, değer olarak yüzde 287 yükselmeyle 32,2 milyon dolardan 124,6 milyon dolara ulaştı.
Türk zeytinyağını en çok ABD ve İspanya alıyor
Sezonun 8 ayında yaklaşık 33 bin ton zeytinyağı ihraç edildiğini vurgulayan Er, "Bir önceki sezon, 6 bin 500 ton, yaklaşık 30 milyon dolarlık ihracat rakamı elde edilmişti. Bu sezon ihracatta, miktar olarak yüzde 400 üzerinde bir artış kaydedildi" diye konuştu.
Türkiye'deki fiyatların bu sezon dünyadaki fiyatlarla uyumlu hale geldiğini, dolayısıyla da ihracat yolunun açıldığını belirten Er, "Çiftçi de ihracatçı da durumdan memnun. İyi bir ivme yakalandı. 80 ülkeye Türkiye'den zeytinyağı gidiyor. ABD başta olmak üzere, Uzak Doğu ülkelerinin tamamı, dünyanın hemen hemen her yerinde ana ülkelere, noktalara, zeytinyağı gönderiyoruz. Bu yıl da iyi bir sezon bekliyoruz. İyi bir rekolte olursa ihracatın artarak, devam edeceğini ümit ediyoruz" dedi.
Ürünlerin 3'te 1'i kutulu gidiyor
Er, Türk zeytinyağının dünyanın önde gelen kaliteleriyle yarıştığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İtalya'da ve İspanya'da iyi yağlar var. Türkiye'nin de değişik bölgelerinde çok kaliteleri yağlar üretiliyor. Türkiye'de üretilen zeytinyağı miktarının yüzde 30'u sızma yağdı. Gelişen teknolojiyle beraber fabrika sayısının da artmasıyla bugün ülkemizde ürettiğimiz yağların yüzde 70'i sızma oldu. Bu yağlar dünya pazarlarına ihraç ediliyor. Değer olarak, aromatik yapı olarak değişik bölgelerde çok kaliteli yağlar üretmekteyiz ve bunlar, bütün dünyada kabul gören tatlardır."
İhracatın 3'te 1'inin kutulu gittiği belirten Er, "Kalan kısmı da dökme olarak satıldı. Gönül ister ki tamamını kutulu satalım. Dünyada kutulu marka olarak var olmak için pazarda sürekli ve istikrarlı olmanız gerekiyor. Türkiye'de bir sene var, bir sene yok" ifadesini kullandı.
Her yıl dünya raflarında kalabilmek için sürekli mal tedarik edilmesi gerektiğinin altını çizen Er, ürün olmadığı yıllarda dışarıdan ham maddeyle ihracatın desteklenmesi gerektiğini, Türkiye'de sadece ham madde olduğu yıllarda ihracatın güzel olduğunu vurguladı.