'Avrupa’da tüketilen her 3 balıktan birinin Türk balığı'

İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sagun, "Bu yıl denizlerde uskumru, palamut ve hamside bolluk yaşanmasını, bolluğun ihracat rakamlarına da olumlu yansımasını bekliyoruz. Avrupa’da tüketilen her 3 balıktan birinin Türk balığı olduğu artık biliniyor" dedi.

Yeni Şafak
Su ürünleri ihracatında artış beklentisi.
Su ürünleri ihracatında artış beklentisi.
Su ürünleri ihracatında artış beklentisi.

İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, "Bu yıl denizlerde uskumru, palamut ve hamside bolluk yaşanmasını, denizlerdeki bolluğun ihracat rakamlarına da olumlu yansımasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Sektörün 2016 yılını 794 milyon dolar ihracat ile kapattığını hatırlatan Sagun, 2017 yılının ilk 8 ayında 525 milyon dolar ihracata ulaştıklarını aktardı. Yıl sonu ihracatının 2016 yılını geride bırakacaklarına inandığını ifade eden Sagun, şu bilgileri verdi:

"En çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler sırasıyla, Irak, Hollanda, Almanya, İtalya, Suriye, Suudi Arabistan, Birleşik Krallık, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Japonya... Hali hazırda en büyük ihracat pazarı Avrupa ülkeleri olan sektörümüzün en önemli hedef pazarları ise ABD ve Japonya’dır.

Bugün Avrupa’da tüketilen her 3 balıktan birinin Türk balığı olduğu artık biliniyor. Gerçek anlamda katma değeri yüksek bir ürün üretiyoruz ve ortalama ihracat fiyatımızın kg başına 5 dolar seviyesinde. Sektörümüz tamamen yerli kaynaklarla, yüksek katma değerli ihracat yapan sektörlerin başında geliyor."

"Açık denizlerde avlanma desteklenirse, iç denizler de rahatlar"

Sagun, sektörün 2023 hedefi olan 5 milyar dolar ihracata ulaşabilmesi için her yıl yüzde 13 büyümesi gerektiğini hatırlatarak, bunun olabilmesi için Türk balıkçılarının mutlaka açık denizlerde avlanmasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini savundu.

Sagun, "Türk bayrağı ile avlanmaya çıktığımız uluslararası sulardaki balıkların ülkemize girişinde ithalat muamelesi görmesi ve uygulanan gümrük vergileri sektörü sıkıntıya sokuyor. Açık denizlerde avlanma desteklenirse, iç denizler de rahatlar. Bu engeller nedeniyle en iyi teknoloji ve ekipmanlara sahip olmasına karşın, açık denizlerde avlanamayan balıkçılar iç sularda var olan yoğunluğu da artırıyorlar. Uluslararası sularda avlanan balıkların ülkemize girişinde kolaylık sağlayacak düzenlemeler yapılması halinde kendi karasularımızda karşılaşılan aşırı avlanma sorunu da çözülür" diye devam etti.

Türkiye’nin kotasının yüzde 7-8’lere çıkarılması konusunda lobi çalışmaları yapmalı

Sektörün Akdeniz’de avlanan orkinostaki kota dağılımı sorunu yaşadığını ifade eden Sagun, Türkiye’nin Akdeniz’deki sahillerinin birçok ülkeden daha fazla olmasına karşın, avlanma kotasının Libya, Tunus, Fas gibi ülkelerin bile altında kalmasını "haksızlık" olarak niteledi.

Sagun, şunları kaydetti:

"Toplam 22 bin 695 ton olan avlanma kotasında aslan payını yüzde 59 ile AB ülkeleri alıyor. Bizim payımız ise yüzde 4.15 seviyesinde. Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu (ICCAT) bu yıl Kasım ayında Fas’ta toplanacak ve kotaları yeniden belirleyecek.

Genel avlanma kotası artsa da bizim oranımız aynı kaldığı sürece, ihracat yapabilmek için başka ülkelerden avlanma kotası satın almak zorunda kalıyoruz. Bu haksızlığın giderilmesi için yıllardır mücadele veriyoruz, ancak ne yazık ki yalnız kalıyoruz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı'yla birlikte hareket ederek, Türkiye’nin kotasının yüzde 7-8’lere çıkarılması konusunda lobi çalışmaları yapmalıdır."

EKONOMİ
Balıkçılardan gecikmeli 'vira bismillah'