Türkiye peş peşe meydana gelen otobüs kazaları ile sarsıldı. Manisa ve Balıkesir derken son kaza haberi ise bu sabah Uşak'tan geldi. Şarampole devrilen yolcu otobüsündeki 33 yolcu yaralandı.
Son dört gün içinde meydana gelen otobüs kazalarında 29 kişi hayatını kaybetti, 100'e yakın kişi ise yaralandı.
Öte yandan katliam gibi kazalara ilişkin soruşturmalar devam ederken ilk gelen bilgiler ise kazaların araç şoförlerinin direksiyon başında uyumasından kaynaklı olduğu yönünde.
Balıkesir'de 15 kişinin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin ise olay yerinde yapılan ilk incelemede yolcu otobüsünün 95 kilometre hızla viraja girdiği, yaklaşık 40 metrelik de fren izi olduğu tespit edildi. Kazada hayatını kaybeden şoför Kerem Başol'un yakınları ise Başol'un seferden geldikten sonra tekrar sefere çıkarıldığını öne sürdü.
ÇALIŞMA SAATLERİ İDEAL DEĞİL
Peş peşe meydana gelen kazalara ilişkin yenisafak.com'a konuşan Uluslararası Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Mert İntepe, sürücünün araç için en değerli halka olduğuna vurgu yaparak kendi başlarına bir şey yapamadıklarını tamamen işverenin yönlendirmesi ile hareket ettiklerini ve maalesef bu araçların yorgun, uykusuz, dinlenme ve çalışma saatleri ideal olmadan bir ortamda araç kullanıldığını kaydetti.
BİR GÜNDE 15 SAATE KADAR ÇIKIYOR
24 saatte 9 saat araç kullanma izni olduğu ancak denetimlerde yetersizliklerin olduğunu dile getiren İntepe, ''Patron bir sefer daha at kardeşim, mevsim yaz sıkışık dönemdeyiz bizi idare et diyor. Mecburen şoför arkadaşlar da bunu yapmak zorunda kalıyor. İnsan vücudunun biyolojik bir dinlenme saati var. Bu saatlerde mola vermeye ve dinlemeye ihtiyacı var şoförler. Şoförlerin dinlenme yerlerine bakıyorsunuz. Aracın altında bagaj bölümünde bu da çok sağlıklı bir dinleme alanı değil.'' dedi.
''Bu kadar uzun süre şoför koltuğunda oturunca kan dolaşımının yavaşlıyor. Kan dolaşımınız yavaşlayınca insan beyni sağ ayak kalk frene bas demiyor ve bu noktada da kazalar kaçınılmaz oluyor.''
YENİ BİR YÖNETMELİKLE EMNİYET KEMERLERİ DEĞİŞTİRİLMELİ
Yolcu otobüslerindeki kazalar sonrası can kayıplarını aza indirecek bir diğer unsurun da emniyet kemerleri olduğunu dile getiren İntepe, ancak emniyet kemerleri hiçbir yolcunun takmadığını ve bu noktada da sıkı denetimlerin olması gerektiğini belirtti. İntepe, emniyet kemerlerinin de otobüslerde sadece belden takılabildiği bunun da kazalarda ölümü arttırdığını ifade ederken, yeni bir yönetmelikle otobüslerdeki emniyet kemerlerinin de üç nokta şeklinde değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
800 KM HIZLA DEVRİLİYOR
Yeni emniyet kemerlerinin de binek araçlardaki gibi omuzdan çapraz şekilde dizayn edilmesi gerektiğini vurgulayan İntepe, son kazalara bakıldığında mevcut olan emniyet kemerlerinin dahi takılı olması halinde araçtan yolcuların fırlamayacağı ve can kayıplarının da daha az olabileceğini söyledi. 80 km hızla giden bir aracın devrilmeye başladığı anda G kuvvetini kesinlikle 10 ile çarpacaksınız diyen İntepe, ''Yani 800 km hızla gidiyormuş gibi devriliyor o yüzden insan vücudunun kendini tutma ihtimali sıfır'' diye konuştu.
TAKOGRAF CİHAZLARI İLE OYNANIYOR
Sürücülerin trafikte yapılan denetimlerde ayrıntılı olarak kontrol edilebilmesi için, araçların hızı, kontrolü, sürücü dinlenme sürelerini saklayan takograf cihazları üzerinde de bir takım oynamaların yapıldığını aktaran İntepe, bunun da yol denetimlerinin artırılması ile önüne geçilebileceğini belirtti.