Dört milyon KOBİ sahnede

Türkiye’nin dört bir yanında üretim yapan milyonlarca KOBİ, ekonominin görünmeyen ama en güçlü aktörleri haline geliyor. İstihdamdan ihracata, dijital dönüşümden yeşil üretime kadar her alanda sahneye çıkan KOBİ’ler, Türkiye’nin büyüme hikâyesine yön veriyor.

Burak Karaca
Arşiv.

Türkiye ekonomisinin görünmeyen kahramanları olan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), üretimden ihracata, istihdamdan inovasyona kadar her alanda büyümenin ana motoru olmayı sürdürüyor. Ülke genelinde sayıları 4 milyonu aşan KOBİ’ler, ekonominin hem istikrar hem de dinamizm kaynağı haline geldi. Küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalara rağmen üretimden vazgeçmeyen KOBİ’ler, Türkiye’nin rekabet gücünü artıran en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Resmî verilere göre işletmelerin yüzde 99,7’sini oluşturan KOBİ’ler, toplam istihdamın yüzde 70’ini, ihracatın yüzde 40’ını ve toplam cironun yarısından fazlasını sağlıyor.

EKONOMİNİN OMURGASI HALİNE GELDİLER

Türkiye’nin dört bir yanında sanayi sitelerinde, atölyelerde, tarım tesislerinde ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’ler, yalnızca ekonomik değil sosyal kalkınmanın da temel direği görülüyor. Yerelde üreten ve bölgesel ekonomiyi ayakta tutan işletmeler, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerinin önemli halkaları arasında yer almaya başladı. Ekonomi çevreleri, özellikle pandemi sonrasında hız kazanan dönüşüm sürecinde KOBİ’lerin gösterdiği adaptasyon kabiliyetine dikkat çekiyor. Küçük sermaye yapısına rağmen yeni pazarlara açılan, üretim süreçlerini dijitalleştiren ve çevre dostu yatırımlara yönelen KOBİ’ler, Türkiye’nin “dayanıklı büyüme” stratejisinin merkezinde bulunuyor.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMLE GÜÇLENEN İŞLETMELER

Son yıllarda dijitalleşme, KOBİ’ler için en güçlü rekabet avantajı haline geldi. E-ticaret platformlarında faaliyet gösteren işletme sayısı 2020’den bu yana ikiye katlanırken, yapay zekâ tabanlı üretim sistemleri ve veri analitiği çözümleriyle verimliliğini artıran firmalar öne çıkıyor. Küçük üreticiler artık yalnızca iç pazarda değil, dijital kanallar aracılığıyla dünyanın dört bir yanına ürün gönderiyor. E-ihracatta KOBİ’lerin payı her yıl ortalama yüzde 15 artarken, mikro markalar uluslararası pazarlarda tanınırlık kazanıyor.

YEŞİL ÜRETİM YÜKSELİŞTE

Enerji verimliliği ve çevre dostu üretim yatırımları da KOBİ’ler arasında hızla yayılıyor. Güneş panelleriyle kendi enerjisini üreten, atıklarını geri dönüştürerek hammaddeye dönüştüren ve karbon ayak izini azaltan işletmelerin sayısı her geçen yıl artıyor. Sanayi bölgelerinde kurulan ortak enerji kooperatifleri, KOBİ’lerin maliyetlerini düşürürken sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyor.

İhracat payı %45'e çıkacak

Türkiye’nin 2026’ya kadar KOBİ’lerin ihracat payını yüzde 45’e çıkarma hedefi bulunuyor. Bu hedef doğrultusunda, dijital dönüşüm destekleri, yeşil yatırım kredileri ve Ar-Ge teşvikleri devreye alınıyor. 4 milyon KOBİ’nin sahne aldığı bu yeni dönemde, üretim kadar yenilik, teknoloji kadar sürdürülebilirlik de ön plana çıkıyor. Türkiye’nin üretim gücü, artık küçük işletmelerin büyük hikâyesiyle büyüyor.