AK Parti Ekonomi İşleri Genel Başkanlığı “Kalkınma Bankacılığı ve Yatırım Finansmanı” çalışması ile bu alanı masaya yatırdı. Özel sektörün yatırım ve girişim potansiyelini, her alanda finansal olarak desteklemeyi amaçlayan kalkınma bankacılığının aynı zamanda karşılaştırmalı üstünlüğü nispeten düşük olan ama sosyal fayda sağlayan projelerin finansmanını da gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. AK Parti Ekonomi İşleri Başkanı Cevdet Yılmaz da, rekabet gücü yüksek, yerli ve milli bir ekonomiye sahip olunması için tasarrufların verimli ve etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Yılmaz, teknoloji, imalat sanayi ve altyapı için gerçekleşecek yatırımların düşük maliyetli finansmanının kalkınma bankacılığından geçtiğine dikkat çekti.
SOSYAL HEDEFLER DE GÖZETİLİYOR
Kalkınma bankacılığının faaliyetlerinde sosyal hedeflerin de göz önüne alındığını kaydeden Yılmaz, sosyal faydaların ticari faydaları geçtiği projelerin fonlanmasında da kalkınma bankalarının aracılığının önemine dikkat çekti. Yılmaz, “Özellikle orta ve uzun vadede su, enerji, sağlık ve çevre gibi konulara ayrılan uluslararası kaynakların miktarının artmasıyla bu alandaki projelerin finansmanına öncelik verilmektedir. Sosyo-ekonomik eşitsizliğin giderilmesi ve yoksullukla mücadele kapsamında uygulamaya konulacak projelerin finansmanı da kalkınma bankaları aracılığıyla olabilmektedir. Tüm bu faaliyet alanları göz önüne alındığında kalkınma bankacılığının ülke kalkınması ve ekonomisi için önemi ortaya çıkmaktadır. Sermaye birikiminin oluşmasında, oluşan sermayelerin ise etkin ve verimli kullanılmasında kalkınma bankacılığı kilit bir rol oynamaktadır” tespitini yaptı.
KAPASİTE ARTIRMADA ÖNEMLİ OLACAK
Doğru teknoloji yatırımlarına uygun finansman modelleri geliştiren kalkınma bakanlarının, ülke tasarruflarının verimli bir şekilde kullanılmasına da önayak olduğuna işaret edilen çalışmada, yatırım finansmanın daha az maliyetli ve uzun vadeli olma noktasında kalkınma bankacılığının 2023 ve ötesine taşıyacak projeler için finansman sağlayabileceği kaydedildi.
Bu kapsamda da 1980 sonrası Türkiye’de yenilenebilir enerjiden kadın istihdamına, sürdürülebilir büyümeden finansal entegrasyona kadar birçok alanda faaliyetler gösteren kalkınma bankacılığının önümüzdeki dönem ana hedefinin, kapasite arttırma olacağına vurgu yapıldı.
KOBİ’LERİN DE UMUDU OLDU
Kalkınma bankaları hizmet ettikleri bölgelere göre çok taraflı, bölgesel, alt-bölgesel ve ulusal kalkınma bankaları şeklinde dört grupta toplanıyor. Bu kapsamda sürdürülebilir büyüme ve kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesinde etkin bir rol oynuyorlar. Sermaye geliştirme, krizlerde konjonktür karşıtı fon sağlama, KOBİ’ler ile girişimciler için risk sermayedarı olma ve piyasalarda yönlendirici özellikleri bulunuyor.
PROJELERE KAYNAK OLUŞTURABİLİR
Kalkınma bankacılığının halktan faiz ya da kar payı karşılığı mevduat kabul etmediği, sürdürülebilir kalkınmanın birinci önceliği olduğu, ülkelerin stratejik öneme sahip projelerine kaynak sağladığı dile getirilen “Kalkınma Bankacılığı ve Yatırım Finansmanı” çalışmasında, Marmaray projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bu projelere örnek olduğu vurgulandı. Yine 3’üncü Havalimanı projesi, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve Çanakkale 1915 Köprüsü’nün de yapımı süren mega projeler arasında bulunduğu hatırlatıldı.