Enerji hatlarıyla Türkiye güvende

İsrail-İran gerilimi küresel enerji güvenliğinde endişeye yol açarken, Türkiye çeşitlendirdiği tedarik kanallarıyla riskleri bertaraf edecek bir konumda bulunuyor. Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), boru hatları ve yerli üretimi kapsayan geniş portföy yapısı sayesinde Türkiye'nin enerji arz sıkıntısı yaşaması beklenmiyor.

Merve Safa Akıntürk
Fotoğraf: Arşiv

İsrail ile İran arasında yaşanan sıcak çatışma ve küresel enerji fiyatlarındaki oynaklığa rağmen Türkiye, doğal gaz tedarikinde krizlere dayanıklı çok kanallı bir yapıya sahip konumda bulunuyor. Mart 2025’te Türkiye’nin toplam doğal gaz tedariki, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35,91 artarak 5 milyar 996 milyon standart metreküpe ulaştı. Söz konusu artış, hem LNG alımlarının yoğunluğundan hem de boru gazı kaynaklarının istikrarlı şekilde işlemeye devam etmesinden kaynaklandı.

TEDARİK ÇOK ÇEŞİTLİ

Mart 2025 itibarıyla LNG tedarik miktarı, bir önceki yıla göre yüzde 98 artarak 2 milyar 601 milyon standart metreküp oldu. LNG’nin toplam gaz içindeki payı yüzde 43’e yaklaşırken, bu oran boru gazının yüzde 76,6’sına denk geliyor. Kamerun, Nijerya, Cezayir gibi ülkelerden LNG alımı sürüyor. Toplam 3 milyar 395 milyon standart metreküp olan boru gazı tedarikinde Rusya 1 milyar 790 milyon standart metreküp ile ilk sırada yer aldı. 2024 Mart ayında 247 milyon standart metreküp olan İran boru gazı, 2025’te yüzde 126,7 artışla 561 milyon standart metreküpe çıktı. Azerbaycan da Türkiye'ye tedarikini yüzde 2,2 artırarak 1 milyar 43 milyon standart metreküpe çıkardı. Güney Gaz Koridoru üzerinden gelen bu doğal gaz, Avrupa’ya yönelik ihracat planları için de kritik önem taşıyor. Türkiye’nin doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirme politikası kapsamında Azerbaycan gibi komşu ülkelerle sürdürülebilir ilişkileri pekiştirdiği görülüyor.

LNG STOKLARINDA ARTIŞ

Toplam doğalgaz depolama miktarı 3 milyar 38 milyon standart metreküp olarak kaydedildi. Bu rakam geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26,62’lik bir düşüş anlamına geliyor. Yer altı doğal gaz depolarındaki azalma yüzde 29,91 gibi ciddi bir seviyeye ulaşırken, LNG stokları yüzde 6,68 artarak 397 milyon standart metreküpe çıktı. Bu tablo, Türkiye'nin esnek LNG altyapısı sayesinde piyasadaki dalgalanmalara anlık tepkiler verebildiğini gösteriyor. Özellikle EgeGaz, Marmara Ereğlisi ve Dörtyol FSRU gibi LNG terminalleri, stratejik dengeleme araçları olarak öne çıkıyor.

STRATEJİK YEDEKLEME

Tedarikte dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik Karadeniz gazı projesi de doğal gaz portföyünde belirleyici hale geliyor. Sakarya Gaz Sahası’ndan elde edilen enerjinin şebekeye entegrasyonu sürüyor. Ayrıca Somali, Libya, Pakistan gibi ülkelerde yürütülen arama faaliyetleriyle yerli üretimin artırılması planlanıyor. Uzmanlara göre Türkiye, LNG terminalleri, çok kaynaklı tedarik yapısı, güçlü enerji diplomasisi ve bölgesel ihracat kapasitesiyle krizlere karşı yüksek hazırlık seviyesine ulaşmış durumda. Özellikle İran-İsrail gerilimi gibi jeopolitik kırılmaların yaşandığı bir ortamda, Türkiye’nin enerji arzında herhangi bir aksama yaşanmaması bu stratejik dönüşümün en somut göstergesi.

ARZDA SIKINTI OLMAYACAK

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, doğal gaz arzında Türkiye'nin herhangi bir sıkıntı yaşamayacağını vurguladı. Bayraktar, "Doğal gazda son birkaç yıldır dünya piyasalarındaki fiyat değişikliklerini yansıtmamak adına çok önemli bir destek programını uyguluyoruz. Bunu uygulamaya da devam edeceğiz. Zaten bütün ülkeleri etkileyecek şekilde petrol fiyatları yukarı gidiyor. Petrolle beraber de veya ona paralel bir şekilde doğal gaz fiyatlarında da dünyada bir artış söz konusu olabilir. Doğal gaz tedarikimiz noktasında herhangi bir sıkıntı olmayacak. İran'dan önemli bir miktarda gaz alıyoruz. Ama bununla ilgili alternatifleri de kurduğumuz altyapı sayesinde yapabileceğimizi, ikame edebileceğimizi ifade edebiliriz" diye konuştu.