İklim Yasası ne getirecek?

Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerini en fazla hisseden ülkelerden biri. Bu gerçeğe karşı milli değerlerin yanında ekonomiyi korumak için başlatılan çalışmalar meyvesini İklim Kanunu olarak verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın girişimleriyle hazırlanan kanun, çevre, ekonomi ve sanayiyi aynı çatı altında birleştiriyor. İşte pek çok tezviratın yapıldığı kanunla ilgili 5 gerçek.

Aybike Eroğlu
Arşiv.

İklim krizinin etkileri dünya genelinde derinleşirken, Türkiye tarihi bir adım attı. TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe giren İklim Kanunu, çevre, ekonomi ve sanayiyi aynı çatı altında birleştiren yapısıyla dikkat çekiyor. Artan sıcaklıkla birlikte kuraklık, orman yangınları seller artık günlük hayatın bir gerçeği olurken, bu çerçevede hazırlanan İklim Kanunu, tarımsal üretimden sanayiye, enerjiden istihdama pek çok alanda sistemli bir dönüşüme kapı aralıyor. Yasayla birlikte ülkemizde yeşil büyüme, düşük karbonlu üretim ve temiz teknoloji yatırımları açısından yeni bir dönem de başlamış olacak. Emisyon Ticaret Sistemi’nden (ETS) elde edilen gelirlerin tamamı yeşil projelere aktarılacak. Ayrıca, Türkiye’nin Yeşil Taksonomi sistemiyle uluslararası finansman akışları da hızlanacak. Yasa gündeme geldiği ilk andan itibaren sosyal medyada çeşitli tezviratlar da gün yüzüne çıktı. Ekonomiye yük getirmeden iklim dostu teknoloji ve yatırımları destekleyerek küresel rekabet gücünü artırmayı hedefleyen yasayla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, ortaya atılan iddialara tek tek yanıt verdi.

HAYVANCILIKTA NELER OLACAK?

İklim Kanunu’nda tarım ve hayvancılıkla ilgili herhangi bir yasak, kısıtlama ya da olumsuz yükümlülük bulunmuyor. Kanun, hayvancılığın sona erdirileceğine dair sosyal medyada yer alan iddiaları doğrulayan hiçbir hüküm içermezken, aksine, iklim değişikliğiyle mücadelede tarım ve hayvancılığın korunması ve geliştirilmesi hedefleniyor. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ise yalnızca enerji yoğun sanayi tesislerini ilgilendirirken, besicilik veya tarım alanları bu kapsamda yer almıyor. Ayrıca, kanunda tarım ve hayvancılıkla ilgili herhangi bir adli ya da idari yaptırım da söz konusu değil.

VERİMLİLİK DESTEĞİ SAĞLANACAK

İklim Kanunu’nun gündeme gelmesiyle birlikte tarım ve hayvancılık alanlarında faaliyet gösteren kişilere ağır cezalar uygulanacağı iddia edilmişti. Bakanlık, kanunla birlikte çiftçiye veya toprağını ekmek isteyen vatandaşlara, istenen ürünü doğru ve verimli şekilde geliştirilmesi konusunda destek olunacağını açıkladı. Kanunun kısıtlama değil, aksine destekleme, teşvik ve verimi artırıcı faaliyetler içerdiği vurgulanırken, özellikle gıda ve su güvenliğinin sağlanması öncelikli hale gelecek. Bakanlık yetkilileri, kanunda tarım ve hayvancılık alanlarında veya başka bir konu hakkında vatandaşa ceza getirilmesi noktasında hüküm bulunmadığına vurgu yaptı.

ETS BİR CEZA MI?

İklim Kanunu’yla birlikte gündeme gelen Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsam dahilindeki işletmelerin sera gazı emisyonlarına bir üst sınır belirlenmesini öngörüyor. Bu çerçevede 1 ton karbondioksit eşdeğerinde sera gazi emisyon haklarının alınıp satılması suretiyle sera gazı emisyonu azaltımını teşvik eden sistemle birlikte, emisyon ticareti yapılarak yeni bir istihdam alanı oluşacak. ETS’ye demir-çelik, alüminyum, çimento, elektrik sektörler dahil edilirken, sanayiyi daha rekabetçi kılmak açısından da tarihi fırsat olarak nitelendiriliyor. ETS karbon salınımını azaltmayı teşvik ederken istihdam ve çevre dostu yatırımlara da zemin hazırlarken, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile uyumlu. Sera gazı izleme altyapısıyla entegre çalışarak emisyon verilerinin şeffaf ve güvenilir şekilde izlenmesini sağlayarak, düşük karbonlu üretimi teşvik edecek.

SANAYİ YENİLİĞE HAZIR!

Yasanın sanayi alanında cezai yaptırımları artırarak, bir nevi sanayiyi durma noktasına getireceği de iddia edilse de işin aslı öyle değil. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile, üretimi baskılamadan, üretim başına sera gazı emisyonlarını azaltan tesisler teşvik edilecek. Bakanlık yetkilileri, bu konuda elde edilen gelirin yine yeşil dönüşümde gerçekleşecek teknolojik yatırımlarda kullanılacağının açıkça yazdığına vurgu yapıyor. Özellikle Türk sanayisinin bu sürece hazır olduğuna işaret edilirken, dünyada iş yapmak için bu sürece ayak uydurulmasının zorunluluğuna dikkat çekiliyor.

Maliyetler artacak iddiası boş

Bu yasanın ardından çimento gibi ürünlerin yanı sıra çeşitli kalemlerde fiyat artışları yaşanacağı öne sürüldü. Buna göre, üretim baskılanmadan, sistemden elde edilen gelirler yine sistem içinde kullanılacağı için maliyet artışı öngörülmüyor. Bakanlık yetkilileri İklim Yasası’nın bir vergi uygulaması olmadığına işaret ederek, “Elde edilen gelirler, özel gelir olarak tanınmasıyla başka bir yerde harcanması mümkün olmadığından yine sistem içerisinde teşvik ve yatırımın desteklenmesi için kullanılacaktır. Bu da sistemin kendini döndürmesi anlamına gelmektedir. İddia edildiği gibi fiyat artışları olmayacaktır” vurgusu yaptı.

ETS NEDİR?

Karbon bedeli Türkiye'de kalacak