Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde 1. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"11. Kalkınma Planı çalışmalarında başarılar diliyorum. İnsanlık tarih boyunca hep daha iyi bir hayatın, refah düzeyini yükseltmenin arayışı içinde olmuştur. Milletimizin karşısına çıkarken kaynak Türkiye'dir demiştik. Tarihiyle, kültürüyle, tüm potansiyeliyle milletimize inanarak revan olduk.
İnsanlık daha iyi bir hayatın arayışı içerisinde olmuştur. Kalkınma yarışı büyük bir rekabet içerisinde devam etmektedir. Biz de milletimize hizmete talip olurken adalet ve kalkınmayı iki temel önceliğimiz olarak belirledik.
Tüm potansiyeli ile milletimize inanarak yola çıkmıştık. Nitekim 15 yıllık iktidarımız boyunca elde ettiğimiz başarılar tüm Cumhuriyet tarihinin üzerine çıkmıştır.
Bu süreçte fırsatları ve riskleri en iyi şekilde dengeleyip, kaynakları azami ölçüde değerlendiren ülkeler hedeflerine ulaşabilecekler. Bunu yapamayan devlet ve toplumlar ise gerilemeye devam edeceklerdir. Amaçlarımıza ulaşmanın en önemli amacı, planlamadır.
Sosyal ve manevi kalkınmayı da önemsiyoruz. İnsan odaklı, toplumumuzun tüm kesimlerini kucaklayan bir çerçeveye oturtmayı başardık. Hem fiziki altyapıya hem de insanımıza yatırım yaptık. Ulaştırmai enerji ve tarıma yönelik yatırımlarının yanı sıra birçok alanda da yatırımlarımız ile önemli bir sıçrama sağladık.
Ülkemizde artık yoksulluğun adı çok değişti. Bugün artık yoksul demek yiyecek ekmek bulamamak değil, belirli bir refah düzeyinin altında kalmak demektir. Çocuk ölümlerinin azaltılması ve anne sağlığının geliştirilmesi olmak üzere birçok noktayı geliştirdik.
Tekstil ve tarım sanayisinden çıkıp teknolojiye doğru adımlar atıyoruz. Şimdi yüksek teknolojiye dayalı üretimin sanayi payını artıracak bir adıma ihtiyacımız var. Bir taraftan sanayileşmenin getirdiği enerji yatırımlarını yaparken, doğal kaynakları da geliştirmeye çalışıyoruz.
2002 yılında 236 milyar dolar olan milli gelirimizi 2016 yılında 863 milyar dolara çıkardık. son 10 yılda 8.3 milyon ilave istihdam oluşturduk. Yüzde 11,3 olan bütçe açığını, 2017 yılında yüzde 1.5 seviyesine düşürdük.
2002 yılında yüzde 72'ye ulaşan kamu stokunun milli gelire oranını 2016 yılında yüzde 28'e kadar düşürdük. 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı, 2016 yılında 157 milyar doları aşmış vaziyette.
İşte bu ihracatımız ile buralara geldik geliyoruz.
Yatırımları kamu-özel olarak yaptırdık. Türkiye'deki dönemimiz içerisinde yaptırdığımız havalimanlarının tamamı böyle. Özellikle ulaştırma yatırımlarımız ile uzağı yakın ettik 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol ağı uzunluğunu biz 2002'den sonra bunu 26 bin kilometreye çıkardık. 2002'de ülkemizde bulunmayan yüksek hızlı tren hatlarını 2017 yılında bin 2013 kilometreye çıkardık.
Bu yılın sonuna kadar tüm illerde doğalgaz ulaştırmayı planlıyoruz.
"Kötü komşular bizi en sonunda silahlı ve silahsız insansız hava aracı sahibi yaptı"
Savunma sanayimizdeki hamleler, 2002 yılında ülkemizde 66 savunma projesi yaklaşık yüzde 20 yerlilik oranı ile yürütülüyordu. 2017 yılında 600 projeyi yüzde 65'in üzerinde yerlilik haliyle sürdürür hale geldik. Şuan Afrin'de zırhlı taşıyıcılarımız var ya bunların hepsi bizim.
Bu olay sıradan bir olay değil, şuan kendimiz üretiyor olmasaydık bir tane insansız hava aracımız düşse ne olur diye düşünürdük. Ulan düşürürseniz düşürün be.
Araştırma geliştirme harcamalarının milli gelire oranı yaklaşık yüzde 1 seviyesine çıktı. Araştırmacı sayısı ise 24 binden 100 bine yükseldi. En fazla memnun olduğu alanlardan biri olan sağlıkta da önemli mesafeler kat ettik. 15 yıl önce 378 bin olan sağlık personeli sayısını 314 bine çıkardık. Yeni hedefimiz şehir hastanelerini kuruyoruz. 15 yılda yoksulumuzu gözetip, gelir dağılımını iyileştirdik. 2.15 doların altında yaşayan nüfus kalmadı. 2002 yılında 2 milyar sosyal yardım harcaması yapılırken bu rakamı 38 milyar liraya çıkardık.
"Uzun soluklu hedefleri benimseme aşamasındayız"
Hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan kalkınma yolculuğunda hedeflerimize ulaştıkça, ülkemizi dünya sıralamalarında inşallah çok daha üst sıralamalara çıkarmayı sürdüreceğiz.
Dünyamız giderek daha hızlı değişim yaşıyor. Teknolojik ve ekonomik gelişmeler, siyasi oluşumları da hızlandırıyoruz. 2033 hedeflerimiz daha sonraki vizyonlarımıza ulaşma bakımından bir sıçrama noktasında olacaktır. En az 3 çocuk derken bunu, genç nüfusumuzun yaşlanmaması için diyorum. Ki biliyorsunuz ekonominin kaynağı insandır.
İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Onun için de özellikle doğumlara bizim çok büyük önem vermemiz lazım. Gençlerimizin eğitim öğretim kalitesini ve işgücü seviyemizi artırarak kalkınma seviyemizi gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmakta kararlıyız.
Biz bu nüfusunun kıymetini bilmemiz lazım. eğitim sanayi işbirliği programlarımızı daha da geliştirerek, hedeflerimize adım adım ulaşacağız. Bu noktada asla geri durmayacağız.
"Bunların affı olmaz"
Taciz olaylarıyla ilgili hükümetimiz yasakla düzenleme yapıyor. Bunların affı olmaz. Bunlar bağışlanamaz. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyor. İnsanı yaratılmışların en şereflisi olarak gören anlayış ile politikalarımıza devam edeceğiz.
Bilginin önemi giderek artarken, dördüncü sanayi dalgası gibi yeni teknolojilere dayalı üretim tarafına geçerken yeni alanlarda istihdam etmeye ihityacımız var. Kaynaklarımızı artırarak imalat sanayimize yüksek teknoloji payını yakalamamız şart.
Teknolojik yatırımlarımızın etkileri savunma sanayinde de gösteriyor. Milli teknolojilere sahibiz. Birçok iç ve dış tehdidi yerli ve milli üretim ile bertaraf ediyoruz. Afrin'de eğer biz birilerine muhtaç durumda olsaydık şuan geldiğimiz konumda olmayacaktık. Kendi göbeğimizi kestik, bu sabah itibarıyla 1.780 teröristi etkisiz hale getirdik. SİHA'larımız gereğini yaptı, toplarımız gereğini yaptı ve geri dönmek zorunda kaldı.
Kendi ülkemizde sınırlı kalmayalım tüm dostlarımız ve kardeşlerimizin de refaha kavuşmasını istiyoruz. Bu topraklara bu imar yeterli değil. Turistler geldikleri zaman bu eserleri gördüklerinde hepsi dudaklarının uçuklaması lazım. Ülkemiz insanı ve kalkınma rakamlarıyla dünyada ikinci. Milli gelire oranla dünyada bir numara.
16 bin 500 öğrenciye Türkiye bursları ile kaliteli eğitim imkanı sunuyoruz. Bu tablodan dolayı da iftihar ediyoruz. Kalkınma yardımlarını artırarak sürdürme kararındayız. 2023 hedeflerimizin varış noktası olacak 11. Kalkınma Planı hedeflerini en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız.
Kalite birinci önceliğimiz olacaktır. Her alanda ülkemizi bir üst lige çıkarmak da kararlıyız. İnsanımıza yaraşır biçimde çok boyutlu dinamik ve akıllı planlar yapıyoruz. Bu kapsamda yenilikçi, yerli ve milli üretime dayalı yüksek teknoloji üretir hale gelen güçlü bir ekonomik yapıyı oluşturmayı düşünüyoruz. Katma değeri yüksek pekçok sektörde söz sahibi olmayı hedefliyoruz. Kapasitemizi artırarak üretim yapar hale geleceğiz. Nitelikli insan yetiştireceğiz.
Katma değeri yüksek yenilikçi ürünler üretmek suretiyle dünya pazarında daha rekabetçi olacağız. Bu sektörlerdeki istihdam niteliğinin artarak sürmesini sağlayacağız. Yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşılabilir olmasını da temin edeceğiz. Doğala önem vermemizin şartını duyurmak istiyorum. Kanser gibi rahatsızlıkların temelinde doğalın olmadığına inanıyorum. Kimyasalın ağırlıklı olduğu üretimler sebebiyle darbeler yediğimize inanıyorum. Biz kimyasaldan doğala mı gideceğiz doğaldan kimyasala mı gideceğiz bunun üzerinde bir çalışma yapılmasını talep ediyorum."
"2019 başında yürürlüğe girecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan önce konuşan Başbakan Binali Yıldırım da şu açıklamalarda bulundu:
"11. Kalkınma Planı 2019-20123'ü kapsayacak. Diğerlerinden farkı, Cumhuriyetimizin 100. yılına bu planla gireceğiz. Bu yılın ortasında bütün çalışmalar bitmiş olacak. 2019 başında yürürlüğe girecek."