Kaptan köşkünü profesyonellere bırakıyorlar

Son haftalarda Türkiye’nin büyük aile işletmelerindeki yönetim kurulu başkanlığı koltuğu, yeni isimlere devrediliyor. Güler Sabancı, Tuncay Özilhan ve Ali Ülker, yönetimdeki kurumsallaşmayı pekiştirmek için kaptan köşkünü aile dışından profesyonellere bıraktı. Büyüklerin aldığı bu karar, ülkemizdeki ömrü ortalama 34 yıl olan aile şirketlerinin geneli için de örnek olabilecek nitelikte.

Orhan Orhun Ünal
Fotoğraf: Arşiv

Türkiye’nin aile şirketi niteliğindeki büyük holdinglerinin yönetim kurulu başkanları, görevlerini profesyonellere devretmeye başladı. Kısa süre aralarla alınan bu kararlar, iş dünyasında büyük ses getirdi. Mart ayında Güler Sabancı, 21 yıldır sürdürdüğü Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Hayri Çulhacı’ya bırakacağını açıkladı. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanlığı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam edecek olan Güler Sabancı, Türkiye’nin toplumsal kalkınmasına destek olmayı sürdüreceğini bildirdi. Benzer şekilde Türkiye’nin önemli sanayi topluluklarından Anadolu Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da 2007 yılından beri sahip olduğu unvanını haziranda bırakacağını duyurdu.

ALİ ÜLKER’DEN YENİ VİZYON

Tuncay Özilhan, “Bireylerden çok kurumun değerlerine ve birlikte inşa ettiğimiz ortak akla dayanan liderlik anlayışımızla önümüzdeki yıllarda da hep birlikte başarılarımızı katlayarak sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı. Bir diğer gelişme ise geçtiğimiz gün Ülker Grubu’nda yaşandı. Yıldız Holding'de 2020 Şubat ayından bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Ali Ülker, görevini Yıldız Holding Başkan Yardımcısı ve CEO’su Mehmet Tütüncü’ye devretti. Ali Ülker’in gerekçesinde, “15 yaşında yaz tatillerinde başladığım kariyerimde 40 yılı aşmış bulunuyorum. Kurumlar kalıcı, insanlar geçicidir; bu bilinçle ben de beşinci yılın sonunda yönetim kurulu başkanlığını devretme kararı aldım” mesajı öne çıktı.

İŞLETMENİN SONRAKİ KUŞAĞI GÖRMESİ İÇİN KURUMSALLAŞMA ŞART

İş dünyasının yakından takip ettiği bu süreçte kaptan köşkü, aile dışından olup uzun uzun yılladır topluluk bünyesinde önemli görevlerde bulunan isimlere teslim edildi. Söz konusu karar, ilgili şirketlerin kurumsallaşma düzeyini daha da derinleştirmek istediği şeklinde yorumlandı. Artık Türkiye ekonomisinde onlarca sektörde faaliyet gösteren ve on binlerce kişiye istihdam sağlayan aile mensupları, deyim yerindeyse kenara çekilerek yönetimle ilgili süreçleri profesyonel kişilere bırakacak. Dünyadaki benzer önemli aile işletmelerinde süren bu trend, ülkemizde de yaygınlaşacağa benziyor. Nitekim farklı araştırmalarda ortaya konulan rakamlar, alınan kararın bir tür zorunluluk olduğunu gösteriyor.

AİLE ŞİRKETLERİNİN TÜRKİYE’DEKİ ÖMRÜ 34 YIL

Türkiye’de kurulan şirketlerin yüzde 95’i, KOBİ’lerin ise yüzde 99’u aile işletmesi özelliği taşıyor. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) rakamlarına göre, bu firmaların ortalama ömrü ise 34 yıl civarında. Aile firmalarının yüzde 70’i ikinci kuşağı, yüzde 88’i ise üçüncü kuşağı göremiyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı ise sadece yüzde 3’te kalıyor. Dünyadaki şirketlerin yüzde 80’i ve en büyük 500 kurumun yüzde 40’ı yine aile işletmesi konumunda. Kısa ömrün en önemli nedeni ise, sonraki kuşak arasındaki yönetimle ilgili fikir ayrılıkları ve maddi beklentiyle ilgili sorunlar olarak gösteriliyor. Miras paylaşımı problemleri de önemli bir neden olarak karşımıza çıkıyor.