Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Türkiye'deki Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) tarafından gerçekleştirilen ihracatın bu yıl sonunda 95 milyar dolarla rekora ulaşması öngörülüyor. İhracatımızın önemli kısmını sırtlayan KOBİ’ler için Afrika önemli bir ticaret alanı olsa da birçok firma bu konuya hala çekimser davranıyor. Çin, ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin ekonomik ve siyasi rekabetine sahne olan Afrika, yatırımcılar için yeni fırsatları barındırıyor. Bölge; yüzölçümü, yer altı ve yer üstü kaynakları ve nüfusuyla geleceğin kıtası olarak gösteriliyor. Bu yüzyılın sonunda dünya nüfusunun yüzde 30’undan fazlası Afrika’da barınacak. Türkiye’nin bölgeye yönelik politikasının ‘kazan kazan’ mantığıyla kurulduğuna dikkat çeken Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) Başkanı Güçlü Kaplangı, bu politikanın başarısı için KOBİ’lerin daha aktif olması gerektiğini söyledi.
ŞİRKETLERİMİZİN YOL HARİTASI YOK
Türkiye’nin siyasi imolumlu olduğunun altını çizen Kaplangı, ekonomik ilişkileri geliştirecek açılımlar yapılması gerektiğini söyledi. KOBİ’ler için pazarın uzak, zorlu ve bilinmezliklerle dolu olduğunu vurgulayan Kaplangı şunları söyledi: “Büyük şirketler, birebir anlaşmalarla işlerini götürürlerken KOBİ’ler için konsolidasyon gerekiyor. EVFED olarak temsil ettiğimiz mobilya, aydınlatma, züccaciye gibi EVFED çatısı altında bulunan tüm sektörlerle birlikte Afrika’daki noktalara kendimizi anlatacağımız, ürünlerimizi sergileyeceğimiz organizasyonlar içerisinde yer alabiliriz. Fuar, B2B, Ur-Ge gibi organizasyonların devletin teşviki ve desteğiyle olması gerekiyor.”
‘KAZAN-KAZAN’ POLİTİKASI EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ
Avrupalı ülkelerin Afrika’da ‘kazan kazan’ politikası izlemediğine değinen Güçlü Kaplangı, “Avrupa’nın temel karakteri yatırımları kaydırmak. Bunu çok çeşitli defalar dünyanın çeşitli yerlerinde gördük. Türkiye kadar net, adil, kazan kazan ilişkisinde olmadıklarını tarih bize gösterdiği için onlar başta yol açıcı olabilir" şeklinde konuştu. Kaplangı, bu politikanın faydalarını şöyle yorumladı: "Ancak ilerleyen zamanlarda Türkiye'nin iş anlayışı kesinlikle tercih edilecek. Önemli olan bu ilk adımı attırabilmek. Uzun vadede başarı için de KOBİ’leri bu anlamda teşvik etmek şart.”