Köşeye sıkışan Çin daha tehlikeli

ABD-Çin ticaret savaşı derinleşiyor. Dünyanın en büyük ihracatçısı olan Çin'in aynı zamanda yüksek teknolojideki atılımları ABD'yi önümüzdeki süreçte daha da zorlayacak gibi görünüyor. İki ülke arasındaki dış ticaret açığı ABD aleyhine 25 yılda 6 kat artmış durumda. Trump’ın kararlarıyla köşeye sıkışmış ve motive olmuş Çin’in daha agresif ve tehlikeli olacağı görüşü hakim.

Cabir Turğut
Fotoğraf: Arşiv

ABD ile Çin arasındaki ticari bağları kopma noktasına getiren sebeplerin altında derinleşen ekonomik rekabet yatıyor. 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonraki 30 yıl boyunca iki ülke arasında hemen hemen hiç ticaret yapılmadı. Washington, Pekin'deki komünist hükümetle ilişkilerini kesmişti. Çin, 1970'lerin sonlarında Deng Xiaoping liderliğinde on yıllar süren bir ekonomik reform sürecine başladı. Hükümet ekonomi üzerindeki devlet kontrolünü gevşetip, özel sektörün gelişmesine izin verdi. Çinli politikacılar ticareti ve yatırımı artırmayı hedeflerken ABD ile ilişkilerini de normalleştirdi.

EKONOMİK İLİŞKİLER 2001'DE İVME KAZANDI

Çin'in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katılmasıyla birlikte ABD ile olan ekonomik iş birliği giderek ivme kazandı. İki ülke ticareti düşük fiyatlar ve yüksek kâr oranları sayesinde hem ABD'li hem Çinli tüketiciler ile şirketlere fayda sağladı. Öyle ki ABD şirketleri, iş gücünün ucuz olduğu Çin'i teknolojik ürünlerin imalatı için üs olarak seçti. Ticari ilişkilerde artan iyimserlik, Pekin'in devlet öncülüğündeki kalkınmayı benimsemeye devam etmesi, ABD ve yabancı şirketlerin zararına hedeflenen endüstrilere sübvansiyonlar dökmesiyle ortadan kalktı. ABD yönetimi, Çin'in kalkınmasının beraberinde getirdiği üretimde iş kayıpları, ulusal güvenlik ve döviz manipülasyonu gibi riskler konusunda giderek köşeye sıkıştı.

ASYA DEVİNDEN TEKNOLOJİK SIÇRAMA

Ekonomik büyüklüğü 17 trilyon doları aşan Çin kaynaklarını düşük kalite üretimden çekerken, ileri teknolojiye daha fazla ağırlık verdi. Üretiminin büyük bir bölümünü Asya pazarına kaydıran ABD'li şirketler, farkında olmadan Çin’in teknolojiye yatırım yapması için ortam hazırladı. Bugün gelinen noktada Çin; yapay zeka (AI), çip üretimi, uydular, kuantum bilgisayarlar, robot teknolojileri, dijital platformlar, bulut altyapısı ve e-ticarete önemli yatırımlar yapıyor. Huawei ve BYD gibi Çinli şirketler her alanda ABD'li markalarla girdiği yarışta büyük gelirler elde ediyor. Örneğin Çin merkezli teknoloji şirketi Xiaomi, gelirinin yüzde 42’sini yurt dışından kazanıyor.

DIŞ TİCARET AÇIĞI 25 YILDA 6 KAT ARTTI

ABD'ye karşı rekabette önemli avantajlar elde eden Çin'in ekonomik başarısı dış ticaret rakamlarına da yansıyor. Çin'in 2024'te ihracatı yüzde 5,9 artışla 3,58 trilyon dolar olurken, ithalatı ise yüzde 1,1 yükselişle 2,59 trilyon dolara ulaştı. ABD, geçen yıl Çin'e 143,5 milyar dolar değerinde ürün ihraç ederken, bu ülkeden yaptığı ithalat 438,9 milyar dolara dayandı. Böylece iki ülke arasındaki dış ticaret açığı 295,4 milyar dolara çıktı. ABD'nin Çin ile ticaretinde verdiği açık 2000'li yılların başında 50 milyar dolardan azken, son 25 senede 6 kattan fazla arttı.

TRUMP GÜMRÜK DUVARI ÖRMEK ZORUNDA KALDI

20 Ocak'ta ABD'nin 47'nci Başkanı olarak yemin eden Donald Trump, Çin’in devasa ekonomik tehditleri karşısında yeniden harekete geçti. Trump “Liberation Day-Kurtuluş Günü” ilan ettiği 2 Nisan’da süper yüksek gümrük vergilerini devreye aldı. Trump'ın tarife artışlarına Çin’in anında karşılık vermesi, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında ticaret savaşının fitilini bir kez daha ateşledi. Şu an ABD'nin Çin'e karşı getirdiği vergiler yüzde 145'i buluyor. Pekin yönetimi de ABD'ye yüzde 125 tarife uyguluyor. Uzmanlar, ABD'de kullanılan tüketici ürünlerinin büyük bölümünün Çin'de üretildiğine ve hızla ikame edilemeyeceğine dikkati çekiyor. Piyasa araştırma kuruluşu Import Yeti'nin verilerine göre, ABD'nin en büyük perakende market zinciri Wall-Mart'ta satılan ürünlerin yüzde 60'ı Çin'den ithal ediliyor. Tarife artışlarının kısa vadede Amerikalı tüketicilere fiyat artışı olarak yansıyacağı öngörülüyor.

SÜREÇ ABD'NİN ALEYHİNE

Erdoğan Turan

Yeni Şafak'a konuşan Ekonomist Erdoğan Turan, Trump’ın Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşının, ABD açısından istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Trump’ın ticaret savaşlarının Çin’i teknolojiye zorladığını belirten Turan, şunları kaydetti: "Yüksek gümrük vergileri, Çin ekonomisine zarar vermek amacıyla yapıldı. Ancak bu vergiler, Çin’in teknolojik gelişimini durdurmak bir yana, onu daha da hızlandırıyor. Tarih boyunca büyük teknolojik sıçramalar, rahat dönemlerde değil; kriz zamanlarında yaşanmıştır. Nükleer enerji, uzay yarışı ve şimdi yapay zeka rekabeti... Aynı şekilde, Çin de Trump’ın tarifeleriyle baskı altına girince, daha çok üretmeye, daha çok yatırım yapmaya başladı. Rahat bir Çin değil, köşeye sıkışmış ve motive olmuş bir Çin daha tehlikeli. Çin, artık sadece “dünyanın fabrikası” değil teknolojinin de üreticisi olmak istiyor. Bu süreç, uzun vadede ABD’nin aleyhine çalışır."