TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan önemli açıklamalarda bulundu.
Yıllık enflasyonda düşüşün, baz etkileriyle birlikte mayıs ayından sonra görülmeye başlanacağını belirten Erkan, 2025'te istikrar dönemine girileceğini ve 2026 yılında da enflasyonun tek haneye indirilmiş olacağını söyledi.
Kur Korumalı Mevduat'a da (KKM) değinen Gaye Erkan, 2022 yılında KKM'ye Merkez Bankası'nın 70 milyar TL, Hazine'nin ise 90 milyar TL ödeme yaptığını kaydetti.
Gaye Erkan'dan enflasyon mesajı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, yıllık enflasyonda düşüşün, baz etkileriyle birlikte mayıs ayından sonra görülmeye başlanacağını belirterek, "Böylece, önümüzdeki yıl başlayacak dezenflasyonun sürekliliğini sağlayarak 2025'te istikrar dönemine gireceğiz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken öngörülebilirlik artacak ve 2026'da enflasyonu tek haneye yeniden indirmiş olacağız." dedi.
Erkan, banka faaliyetlerine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.
Erkan, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlayıncaya kadar parasal sıkılaştırmayı sürdürmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, faiz kararlarını, miktarsal sıkılaştırmayı, seçici kredi sıkılaştırmasını ve makroihtiyati çerçevede sadeleşmeyle daha verimli ve etkili hale getirdiklerini anlattı. Para politikasının enflasyon üzerindeki etkisi, beklentiler, finansal piyasalar, krediler ve talep gibi birçok kanalın etkileşimiyle belirlendiğini anımsatan Erkan, parasal aktarımın birkaç çeyreği içeren bir süreç boyunca gerçekleşeceğini bildirdi.
Hazirandan bugüne süregelen parasal sıkılaştırma sürecinin etkilerini belirgin şekilde 2024'te görmeye başlayacaklarının altını çizen Erkan, "Bu nedenle 2024 yılını dezenflasyon dönemi olarak tanımlıyoruz. 2024'te aylık bazda daha ılımlı rakamlar kaydedecek olsak da yıllık enflasyonda düşüşü baz etkileriyle birlikte mayıs ayından sonra görmeye başlayacağız. Böylece, önümüzdeki yıl başlayacak dezenflasyonun sürekliliğini sağlayarak 2025'te istikrar dönemine gireceğiz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken öngörülebilirlik artacak ve 2026'da enflasyonu tek haneye yeniden indirmiş olacağız. Fiyat istikrarını tesis etmekte kararlıyız. Toplumsal refaha azami katkıyı sağlayabilmek için bütün ekibimizle gece-gündüz, özverili bir şekilde çalışıyoruz." diye konuştu.
"Bu bir süreç, bunun çabuk ve kolaycı bir çözümü yok. Bununla birlikte, toplumun geniş kesimlerinin desteği ve patikamızı benimsemesi bu süreci hızlandırır" diyen Erkan, ağır bir sorumlulukları olduğunu sözlerine ekledi.
2022'de KKM'ye ne kadar ödeme yapıldı?
Merkez Bankası Başkanı Erkan, yaptığı sunumda Merkez Bankası ve Hazine'nin Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına geçen yıl ve bu yılın ilk 6 ayı ne kadar ödeme yapıldığını da açıkladı.
Erkan, 2022 yılında Kur Korumalı Mevduat çerçevesinde Merkez Bankası'nın 70 milyar TL, Hazine'nin ise 90 milyar TL ödeme yaptığını kaydetti.
2023 rakamlarının denetim süreçleri tamamlanınca açıklanacağını belirten Erkan, bu yılın ilk 6 ayı için çalışma yaptıklarını, 2023 yılının ilk yarısında Merkez Bankası'nın 90 milyar TL KKM desteği ödediğini, Hazine'nin ise 90 milyar TL ödediği bilgisini paylaştı.
"Rezervler 4 ayda 27 milyar dolar arttı"
Erkan, Merkez Bankası uluslararası rezervlerinin de son dönemde güçlü bir toparlanma gösterdiğini, toplam rezervlerin son 4 ayda 27 milyar dolar artarak 125,5 milyar dolara yükseldiğini dile getirdi. Atılan politika adımlarının ve iyileşen ekonomik güvenin bir sonucu olarak bireysellerin piyasaya döviz arzının artış gösterdiğine, kurumsal talebin ise önemli miktarda gerilediğine dikkati çeken Erkan, söz konusu dönemde bankalara efektif girişlerinin arttığını da belirtti. Bu koşulların rezervlerin artırılmasına yönelik pozitif bir ortam oluşturduğunu aktaran Erkan, şu mesajları verdi:
"Önümüzdeki dönemde yabancı sermaye girişlerinin artış göstermesi beklenmekte olup, piyasa koşullarını gözeterek rezervleri güçlendirmek politika çerçevemizin temel önceliklerinden biri olmaya devam edecektir. Risk primi önemli ölçüde geriledi. Ekonomimize yönelik güven artışı finansal göstergelere yansımaktadır. 5 yıl vadeli CDS primi, belirsizliklerin etkisiyle mayıs ayında 700 baz puanın üzerine yükselmişti. Haziran itibaren belirgin bir düşüş eğilimi ile birlikte CDS primi eylülde 400 puanın altında seyretti. Risk primlerindeki düşüşle birlikte, hazirandan itibaren 2,1 milyar doları aşan net portföy girişi gerçekleşti. Bu ortamda, piyasadaki kur oynaklıklarının da gerilediğini görüyoruz. Para politikası stratejimizin, piyasalar üzerinde olumlu etkilerini görmekteyiz. Rezervlerimiz güçlenmekte, finansman koşulları iyileşmekte ve ima edilen kur oynaklığı azalmaktadır."