Doğu Akdeniz’de hukuk savaşı başladı: Türkiye'nin hakları gasp edilmek isteniyor

Lübnan’ın kalbi durumundaki Beyrut Limanı’nda yaşanan patlamanın yankıları devam ediyor. Söz konusu olayın Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğine işaret eden enerji uzmanlarına göre Beyrut’taki patlama ve hemen sonrasında gelen Yunanistan-Mısır deniz alanı anlaşması, Doğu Akdeniz’de başlayan hukuk savaşının ilk adımları...

Mısır ile Yunanistan’ın anlaşma imzalaması Türkiye’nin hukuki haklarını gasp etme girişimi olarak görülüyor.

Geçtiğimiz günlerde Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamanın nasıl olduğuna dair ortaya tezler atılmaya devam etse de yaşanan bu elim olayın çok farklı alanlarda yansımaları olacağı şimdiden ortaya çıkmaya başladı.

YUNANİSTAN-MISIR ANLAŞMASI HUKUKİ GASP NİTELİĞİNDE

Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’na göre ‘ihmal mi, kaza mı yoksa sabotaj mı?’ gibi soruların henüz yanıt bulmadığı patlamanın en önemli yansımalarından biri Doğu Akdeniz’de görülecek.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/08/08/09/49/resized_12e47-da33dce1yunanmisirreuters.jpg

Beyrut’tan henüz dumanların yükseldiği bir ortamda Mısır ve Yunanistan arasından ani bir kararla Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması imzalandığını hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:

DÜNYA
Beyrut Valisi Abbud: Patlama Hiroşima ve Nagazaki'ye benziyor

“Türkiye-Libya arasında imzalanan MEB anlaşmasıyla ülkemiz Doğu Akdeniz’de gasp edilmek istenen haklarını sonuna kadar savunacağı hem ilan etti hem de Mavi Vatan konusundaki hassasiyetine hukuki dayanak kazandırarak ilerledi. Böyle bir ortamda Mısır ile Yunanistan’ın anlaşma imzalaması çok açık bir şekilde Türkiye’nin söz konusu alanlarda hukuki haklarını gasp etme girişimidir.”

BEYRUT'DAKİ PATLAMA TÜRKİYE'Yİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Beyrut faciasıyla sarsılan Doğu Akdeniz’de ‘hukuk savaşları dönemi’ başladığının altını çizerek, şunları söyledi:

“Bu dönemde hukuki temeli sağlam adımlar atan ülkeler uluslararası toplumun desteğini arkasına alır. Bu noktada Türkiye’nin İsrail ve Lübnan ile MEB anlaşması yapma şansını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

Ankara’nın elinde söz konusu ülkelerle olası bir anlaşma için hazırlanan muhtemel haritalar var. Bu haritalar temelinde müzakerelerin hızla sonlandırılarak anlaşmaların imzalanması Mavi Vatan’ımızı gasp girişimine karşı atılacak en sağlam hukuki adım olur.

Yıllardır istikrarsızlık ve hükümet krizleri ile boğuşan Lübnan şimdi de Beyrut patlamasının yaralarını sarmakla meşgulken Türkiye ile yakın bir gelecekte herhangi bir ittifak veya anlaşma zemininde buluşması mümkün gözükmüyor.”

DÜNYA
Beyrut Valisi patlamayı anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı: Hiroşima ve Nagazaki'ye benziyor

İSRAİL İLE ANLAŞMA MASAYA GELEBİLİR

Lübnan’da yaşanan olayların ardından söz konusu bölgede Türkiye’nin anlaşma imzalayabileceği tek ülkenin İsrail görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Kumbaroğlu, “İsrail ile imzalanacak bir MEB anlaşması aynı zamanda Filistin ile imzalanmış olacak. Dolayısıyla Akdeniz’de barışçıl bir dönemin ve enerji kaynaklarının Avrupa’ya taşınabilmesinin de önü açılacak. Lübnan ve İsrail ile anlaşma yapılmadan da sanki yapılmış gibi Doğu Akdeniz’de MEB ilan edilmesi mümkün. Türkiye’nin Mavi Vatan’ın gasp girişimlerini boşa çıkaracak adımları diplomasi ve hukuk zemininde geliştirmesi ve hızlıca hayata geçirmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

DÜNYA
Beyrut'taki şiddetli patlama anına ilişkin görüntüler