Demir, SSM'de düzenlenen Ar-Ge Projeleri Sözleşme İmza Töreni'ne katıldı.
Türkiye'nin kalkınması ve ekonominin gelişmesi için yüksek katma değerli ürün üretilmesi gerektiğine işaret eden Demir, bunun sanayi için çok önemli olduğunu söyledi.
Demir, Leopard tanklarının modernizasyon sürecine yönelik iddialara da değinerek, şunları kaydetti:
"Yüksek katma değerli üretim, ülke olarak istiklal ve istikbalin garantisi, bağımsızlık ve çıkarlar doğrultusunda hareket edebilmenin anahtarı. Malum dünden beri basında 'Leopard tankları şöyle oldu, böyle oldu...' Soranlara diyoruz ki biz şu anda önümüzde kısıt vesaire olarak getirilen herhangi bir kalemle ilgili hiçbir endişeye sahip değiliz. Kendimizin yapabileceği şeyler var, alternatif kaynaklarımız var. O açıdan bu yönde daha kuvvetle özgür olabilmek, kendi kararlarımızı verebilmek, şunun bunun ambargosuna, tehdidine boyun eğmemek adına yüksek teknolojili ürünlerin oluşması, bağımlılığımızın azalması ve özellikle savunma sanayisinde yetkin hale gelmemiz gerekiyor. Bunun da anahtarı, yüksek teknolojiye giden yolda ürünleri geliştirmek ve Ar-Ge yapmak."
Demir, Ar-Ge'de kademelerin bulunduğunu, bu kapsamda temel bilimlerle ilgili altyapının iyi olması gerektiğini söyledi.
Ürüne giden zinciri, özellikle savunma alanında iyi bildiklerini dile getiren Demir, "Zincirin halkalarını yapacaklar, şu anda Ar-Ge projelerimizde çalışan paydaşlardır. Biz, ürün bazında sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin değil güvenlik ve istihbarat ihtiyaçlarımız da dahil olmak üzere, kimin ne istediğini bilen, alanın ihtiyaçlarını tanımlayan ve bu ihtiyacı gideren yolda da teknoloji tabanında zincirin halkalarının neler olması gerektiğini bilen bir kuruluş olarak, zincirin halkalarını oluşturacak tüm paydaşlarla diyalog içinde olmak istiyoruz. Başarıya giden yolun taşlarını beraber döşeyelim, zincirin halkalarını beraber yapalım." ifadesini kullandı.
Demir, Ar-Ge desteklerinin artığını ancak bunun yeterli olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Burada vurgulanması gereken konu, ayrılan kaynağın maddi değerinden çok nasıl bir pratik değer oluşturduğu. Ar-Ge kaynaklarının artırılmasının ilk adımlarında, biraz bocalama süreci geçirdik. Yani Ar-Ge projeleri bulmakta veya gerçekten sonuç alacak projeler bulmakta zorlanıldığı dönemler oldu. Bu dönemler geçmiş görünüyor ama paydaşların ortak çalıştığı ürüne, sonuca giden yolda katma değeri olabilecek herkesin, ihmal edilmeden o katma değeri yapmasının sağlandığı bir sistem gerekiyor."
"Kaynaklar israf edilmemeli"
Türkiye'nin sanayi, Ar-Ge ve araştırmacı envanterinin net olarak belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Demir, bu konuda bazı adımlar attıklarını ifade etti. Demir, Ar-Ge sürecinin yönetilmesi konusunu sahiplendiklerini, bu noktada üniversitelerin desteğinin de çok önemli olduğunu söyledi.
"Bazı alanlarda trenin peşinden koşuyorsak da bazı alanlarda vagonun önünden gitme veya önden atlama şansımız var" ifadesini kullanan Demir, bunun, geleceğin teknolojileriyle ilgili geniş ufka sahip olmaktan geçtiğini söyledi. Demir, bu noktada kaynakların israf edilmemesinin önemli olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin güvenlik kuvvetleri önünde büyük meydan okumalar olduğuna dikkati çeken Demir, "Sadece silahlı kuvvetler değil emniyet güçlerimiz, istihbarat kuvvetlerimiz bunların hepsi için önemli teknolojik alanlar var. Bu anlamda da oluşturacağımız beyin ordusu yardımcı ve destek olacak. Ülkemizin kaynakları, istiklal ve istikbalimizin korunması ile müreffeh, hakim ve bağımsız bir Türkiye için hep beraber çalışacağız." dedi.
Demir'in konuşmasının ardından, Derin Öğrenme Büyük Veri Analiz Platformu (Değirmen), Çok Boyutlu Telsiz Haberleşme İşaret Analiz Platformu (Kaşif) ve Bilişsel Radyo Ağlarında Girişim Yönetimi'nin (Hiza) de aralarında bulunduğu 14 proje için sözleşme imzalandı.