Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Yeni Şafak’a konuştu. Rusya’ya yönelik batı yaptırımları konusunda Türkiye’nin tavrının değişmediğini ifade eden Nebati, ABD Hazine Bakan Yardımcısı’nın imzasıyla TÜSİAD’a gönderilen mektubun aynısının MÜSİAD ve TOBB’a da gönderildiğini söyledi. Nebati’nin sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo’nun Türk iş dünyası temsilcisi sivil toplum kuruluşlarına gönderdiği mektup standart mı? Mektubun içeriği kuruma göre farklı mı, içerik olarak kaç farklı mektuptan bahsedebiliriz?
Türkiye; Moskova ve Kiev arasında kalıcı ve adil bir barışın sağlanması amacıyla savaşın başladığı ilk günden bu yana yoğun bir diplomasi trafiğini başarılı bir şekilde yürütüyor. Ülkemiz, bir taraftan savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesi için yoğun bir çaba sarf ederken diğer taraftan ise bölgesel ve küresel sorunlara çözüm üretmek amacıyla çalışmalarına devam etmekte. Hem Ukrayna hem de Rusya ile derin ekonomik ve siyasi ilişkilere sahip olan Türkiye, savaşın sonlandırılması için en çok gayret eden ülkelerden biridir. Türkiye, pek çok kez tek taraflı yaptırımlara katılmadığına dikkat çekmiş ancak Rusya’nın da asla yaptırımları by-pas etmesine izin vermeyeceğini açık bir dille ifade etti.
YAPTIRIMLAR KONUSUNDAKİ TAVRIMIZ HİÇ DEĞİŞMEDİ
ÜÇ STK’YA DA AYNI MEKTUP
Bahse konu mektuplar ise benzer ve standart bir metin olarak 3 sivil toplum kuruluşuna (TÜSİAD, MÜSİAD ve TOBB) gönderilmiş ve içerikleri aynı. Rusya ve Ukrayna arasında arabulucu konumundaki tek ülke olan Türkiye, bölgedeki barış ve istikrarın teminatı olduğu gibi Avrupa Birliği’nin enerji ve gıda güvenliğinin tehlikeye düşmesini engelleyecek hayati bir role de sahiptir. NATO müttefikimiz Amerika Birleşik ABD’nin de bölgede; barışın hakim kılınması, gıda ve enerji güvenliğinin sağlanması için Türkiye’yi destekleyici adımlar atacağından şüphemiz yok. Türkiye, küresel ticarette daha fazla pay sahibi olmak için ilgili STK’larını ve reel sektör temsilcilerini destekleyerek güçlü iş birliği içerisinde çalışmaya devam edecek.
Bankaların kredi faizlerinin yüksek seyrediyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
20 Aralık 2021’den sonra piyasa ve politika faizlerinde uyumsuzluklar göründüğünde makro ihtiyati tedbirler devreye alındı. Yüksek enflasyon ile karşılaştırıldığında ise kredi faizlerinin düşük tutulması sağlandı. Kredi riskini fiyatlamada en önemli belirleyicilerden birisi olan tahsili gecikmiş alacaklar oranı oldukça makul seviyelerde. Mevcut fonlama maliyetinin seviyesi de göz önüne alındığında kredi faizlerinin ilerleyen dönemlerde gerilemesini bekliyoruz. Ticari kredi faiz oranlarının daha makul bir seviyede dengeleneceğini düşünüyoruz.
20 Ağustos’ta yayımlanan ticari kredi kullandırma esasları hakkındaki yönetmeliğin etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Üretimi, yatırımı ve istihdamı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli, kaynakların üretken alanlara aktarılmasını hedefliyor. Krediler enflasyonist baskı oluşturan ve makroekonomik dengeleri olumsuz etkileyen alanlara değil üretken alanlara aktarılıyor. Bu tedbirlerin amacı, Türkiye Ekonomi Modelinin ruhuna uygun olarak reel sektörün makul maliyetler ile finansmana erişimini sağıyor.
HAZİNE’NİN BORÇLANMA MALİYETİ YARI YARIYA AZALDI
GÜNDEMİMİZDE YENİ BİR YAPILANDIRMA YOK
Gecikmiş kamu alacaklarının tahsili için yeni bir yapılandırma yapmayı düşünüyor musunuz?
Hükümetlerimiz bugüne kadar günün koşullarının getirdiği sorunların çözümü için her türlü tedbiri almış, ekonominin daraldığı dönemlerde, kamuya olan yükümlülüklerini yerine getirmede zor duruma düşen vatandaşlarımız için gerekli kolaylıkları sağladı. Yakın zamanda çıkarttığımız ve uygulaması hala devam eden yapılandırma kanunu olduğundan günümüzde yeni bir yapılandırma kanunu çıkartmayı düşünmüyoruz. Vatandaşlarımız bu tip söylentilere itibar etmemeli, yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeli.
Bütçe açığı hedeflerle uyumlu olacak
Borçlanma vadesi ortalama 65 aya çıktı
Uygulanan politikalar sayesinde borçlanmamızın ortalama vadesi 65 ay seviyesine yükseldi. Ortalama vadenin 2021 yılında 55 ay, önceki senelerde ise sırasıyla 37 ay ve 30 ay olduğu düşünüldüğünde, 2022’de borçlanma alanında uygulanan politikaların önemi daha rahat görülür. Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleştirilen 10 yıl vadeli kira sertifikası ihraçları da Hazine tarafından gerçekleştirilmiş en uzun vadeli TL cinsi sabit getirili kira sertifikası ihracı oldu. Temmuz ayında borçlanmanın ortalama vadesi 98 ay ile Hazine iç borçlanmasında görülen en uzun ortalama vadedir. Hazinemiz, açıkladığı borçlanma programı kapsamında ihalelerini başarılı şekilde yürütüyor. Özellikle son dönemdeki ihraçlarımıza yatırımcılardan oldukça yüksek miktarda talep geliyor. Maliyetlerin de ciddi biçimde gerilediğini görmekteyiz. Bu sayede, uzun vadeli, TL cinsi, sabit getirili senetlerin toplam borçlanmamız içerisindeki payı yüzde 50’ler seviyesine yükseldi.
TL mevduatının tamamı krediye dönüşüyor