Koronavirüsten kaynaklı işletmeler belli bir süre kapalı kalıp vatandaş da evlerine kapanınca büyük ilgi gören online uygulamalar hızlı teslimatın yanı sıra farklı mağduriyetlere de kapı aralıyor.
Bunların başında ise stokta olmayan ürünün uygulama üzerinden gösterilmesi gelirken, eksik ürünlü teslimin yanı sıra yollanan muadili ürünlerin ise vatandaşın tercihini yansıtmadığı belirtiliyor.
Özellikle de yaşanan yoğunluktan kaynaklı sipariş edilmeyen ürün ya da siparişteki üründen birden fazla fatura edilerek vatandaştan haksız yere alınan ücretler de can sıkıyor.
STOKTA OLMAYAN ÜRÜN VARMIŞ GİBİ SATILAMAZ!
Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, online kanallar üzerinden yapılan satışlarda ürünün stoklarda bulunan miktarının mutlaka tüketicinin görebileceği şekilde yazılması gerektiğine dikkat çekerek,
''Stokta olmayan ürün varmış gibi tüketiciye satışa sunulamaz. Tüketicinin siparişinin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı andan itibaren, ürünün teslimi ile ilgili bir süre taahhüt edilmiş ise belirtilen o sürede, süre belirtilmemiş ise teslim süresi sipariş tarihinden itibaren otuz gün içinde teslim edilmelidir. Teknolojinin gelişmesi çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bir çok ürünün satışa sunulduğu online sanal mağazalar kendileri imalatçı olmaması, ve ürün stoklarını sağlayacak büyüklükte bir mağazaları da olmaması nedeniyle tedarikçi firmalar üzerinden ürün sağlanarak tüketiciye ulaştırılmaktadır. Dolayısı ile stok kontrol sistemi de sağlanamıyor. Tüketicinin mağduriyetinin önlenmesi için sanal mağazalardaki ürün görseli network ağı veya başka bir yöntem ile tedarikçi firmanın sitesine bağlı olması ve o ürünün stok sayısını tüketicinin görmesi sağlanmalıdır. Stok sayısını aşan talepler alınmamalıdır. Aksi taktirde tüketici mağduriyetleri E-Ticarete güveni azaltacaktır.
Tüketicinin sipariş verdiği ürün yerine muadilinin gönderilmesini de doğru bulmuyoruz, siz bir siteye bir ürün görseli koyun onu satışa sunmuş iseniz o ürünün temin edilmesinde sorumluluğunuz olmalı, herkes her ürünü internete koyup sonrada o olmadı sana bunu gönderelim gibi söylemler ile tüketiciyi aldatamaz.'' dedi.
FOTOKOPİSİ ALINIP İADE EDİLMELİ
Tüketicinin sipariş verdiği ürünleri alması gerektiğini sipariş verilmeyen ürünlerden ise olmadığını vurgulayan Koçal, ''Sipariş verilen ürünün faturasında sipariş verilmeyen ürün eklendiği görülüyor ise faturanın fotokopisi alınarak fatura düzeltilmek üzere iade edilmelidir. Faturada yazılı sipariş verilen ürün ile verilmeyen üründe beraberinde gelmiş ise sipariş verilmeyen ürün ile fatura satıcıya kargo ücreti karşı tarafa ait olmak üzere gönderilmelidir. Sipariş verilen ürünün yanı sıra verilmeyen ürünlerinde yazılı olduğu faturaların ödeme farkı daha sonra ilamsız takip ile tüketiciden tahsil edilmek istenebilir. Tüketici sadece sipariş verdiği ürünü kabul etmelidir.'' diye konuştu.
SON İKİ AYDIR ONLİNE ALIŞVERİŞTE ŞİKAYETLER ARTTI
Özellikle koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan önlemler çerçevesinde evde kalan vatandaşların online alışverişe yöneldiğini, bu nedenle de çeşitlilik gösteren çok sayıda mağduriyetler yaşadığını kaydeden Koçal, son iki aydır şikayetlerin büyük bir çoğunluğu internet üzerinden yapılan alışverişlerden oluştuğunu belirterek şikayetlere ilişkin şöyle konuştu;
''Kurumsal firmalar ve sanal mağazalardan Verilen siparişler zamanında teslim edilmedi, kargolarda bekledi yada kayıp oldu veya hasar gördü. Sipariş Verilen ürünler yerine muadil ürünler gönderildi. Stokta kalmadığı söylendi, ürüne zam geldi diyerek fark talep edildi. Tek parça gönderilen ürünlere, değişim yada cayma hakkı kullandırılmadı. Sosyal medya üzerinden yapılan alışverişlerde ise vatandaşlar tamamen dolandırıldı. Ürün ya gönderilmedi yada sipariş ile alakası olmayan ürünler gönderildi.''
İADE SÜRECİ 5 AYA KADAR ÇIKIYOR!
Tüketicinin internet üzerinden online olarak yaptığı alışverişlerde, hiçbir cezai şart ödemeden hiçbir gerekçe göstermeden 14 gün içerisinde aldığı üründen cayma hakkı olduğunu, bu hakkını kullanılabilmesi için 14 gün içerisinde bildirimin satıcı ve sağlayıcıya kalıcı veri ortamından yöneltilmesinin yeterli olacağını dile getiren Koçal, ''Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren ürün için ödenen bedeli on dört gün içinde iade etmekle yükümlüdür. Ancak geri ödemeyi tüketicinin satın alırken kullandığı ödeme aracına uygun bir şekilde ve tüketiciye herhangi bir masraf veya yükümlülük getirmeden tek seferde yapmak zorundadır. Maalesef uygulamada bu sistemin pek çalışmadığını görüyoruz. Ödemeler tüketiciye bir aydan beş aya kadar uzayan sürelerde iade ediliyor, yada hiç iade edilmeyerek tüketici mağdur edilmektedir. Satıcı yada sağlayıcılar tüketicinin parasını ucuz kredi olarak kullanıyorlar.'' diye konuştu.
TAZMİNAT DAVASI AÇIN!
Cayma bildirimini takip eden 14 gün içerisinde iade gelmemiş ise ürün bedeli 10,390,00 TL'ye kadar olanlar Tüketici Hakem Heyetlerine üzeri ise Tüketici Mahkemelerine başvurarak, parasını avans faizi ile birlikte talep edebileceğini, ayrıca verilen sipariş ürün için haftalar sonra stokta yok denilerek kendisine parasının iadesi yapılanlar ise avans faizi ile birlikte tazminat davası açabileceğini aktaran Koçal, ''Stokta olmayan ürünleri satan, cayma bildirimine rağmen ödemeyi zamanında yapmayan sanal mağazalar ile satıcı ve sağlayıcılar Ticaret Bakanlığı ile Ticaret İl Müdürlüklerine şikayet edilmelidir. Vatandaşlarımız tarafından ödemeler kredi kartı ile yapılmış ise ürün gelmeyip yada cayılmış ise kartın ait olduğu bankaya bildirimde bulunularak “Ters ibraz” adı verilen işlem için başvuruda bulunarak, karta iadesini sağlayabilirler.''
SOSYAL MEDYADAKİ LİNKLERE İTİBAR ETMEYİN
Vatandaşların yoğun olarak kullandıkları sosyal medya üzerindeki alışveriş linklerine itibar etmemesi gerektiğini, sanal mağazalar ile ilgili şikayet olup olmadığı hakkında iyi bir araştırma yaparak alışverişe karar vermeleri gerektiğinin de altını çizen Koçal şöyle konuştu;
''Eğer mümkün ise internet üzerinden alışveriş yerine, görerek beğenerek alışveriş yapmaları kendi menfaatleri gereğidir. Tüketiciler haklarını iyi bilerek, hareket etmeli, bilinçli bir tüketici olarak reklamların ihtiyaç sıralamasını değiştirmesine izin vermemelidir. İhtiyaç kadar alış veriş en doğru karardır. Web sayfalarından alışveriş yapılırken, sayfanın sahte olup olmadığı araştırılmalı, sipariş verilecek ürün ile ilgili piyasa araştırması iyi yapılarak karar verilmelidir. En önemlisi E-Ticaret ile ilgili yaşanan tüketici mağduriyetleri masaya yatırılarak, Ticaret Bakanlığı yasal bir düzenleme için tüketici örgütleri temsilcilerinin de içinde bulunduğu taraflar ile bir araya gelmelidir.''