Palamut avının bu sezon çok güzel geçtiğine vurgu yapan Mutlu, “Palamut, sezon olarak güzel bir sezon geçti. Ağırlıklı olarak diğer bölgelerde avcılık oldu ancak Trabzon ve civarında aşırı bir avcılık olmadı. Bazen günü birlik avcılıklar oldu. Kefken, Ereğli olmak üzere Batı Karadeniz'de daha fazla palamut oldu" şeklinde konuştu.
Bilime karşı saygılı olduklarını ancak zaman zaman yapılan açıklamaların balıkçıyı olumsuz etkilediğine dikkat çeken Mutlu, “Bilime karşı saygımız var ancak bilim adamları bana göre çok uçuk konuşmaya başladı. Artık bizde onlara karşı iğneli konuşmak zorunda kalacağız. Doğanın bir kanunu vardır artık bunu herkes kabul etmesi gerekir. Aşırı avcılık oluyor diyorlarsa hep beraber mücadele edelim. İklim kendini bulduğu zaman hayvan üremesini yapıyor. Havalar sıcak gitti balık havyar tuttu ve neticede bol oldu. 2002-2005'den sonra en büyük avcılık bu sene oldu. Denizi birileri mayalamadı, denize havyarda dökmedi. Demek ki balık, iklim, sıcak, istediği ortamı bulduğu zaman bol üreyebiliyor. Bilim adamının biri balığı bırakalım Marmara'ya gitsin diyor. Küçüktür tutmayalım, büyüktür bırakalım. Bu insanlar 10-20 milyon TL yatırım yaparak şirketleşmişler. Karadeniz'de fabrika mı var. Bu tekneler Karadeniz'in fabrikasıdır. Her bir teknede 30 kişi, 30'da dışarıdan olsa 60 kişi, 3'er kişiden 180 kişi yapar. Yani bir fabrika demek 180 kişi, bir tekne demek 180 kişi. Bunları düşünmek lazım. Bu işin biraz da ekonomik, sosyal boyutunu düşünmek lazım. Hep yasakçı zihniyetle de bir yere gidemeyiz" diye konuştu.
"Vatandaş palamuta doydu"
Bu sezon vatandaşın palamuta doyduğunu kaydeden Mutlu, “Vatandaş bu sezon palamuta doydu. Ancak yine de eski alışkanlıklardan vazgeçmiyor. Tuzlama, salamura yapıyor. Yine de palamuta talep var. Bölgemizin insanı balığı seviyor. 40-45 TL etin, kıymanın kilosu. Vatandaş 5 TL'ye üç tane balık alıp çoluk çocuğunu sevindiriyor. Olayın bir de bu tarafını düşünmek lazım. Balık tutanlar bir şeyler kazanıyor. Bakıyorsun bir palamut 3-5 TL, tezgaha bakıyorsun bir balık 10-12 TL. Burada bir dengesizlik var. Bu dengeyi sağlasak insanlar ucuz balık yerler. Bu balıkçıdan kaynaklanmıyor. Komisyoncuyla da alakası yok. Balık halinde komisyoncu balıkçıdan 1.5 TL'ye alıyor. Komisyoncu da bundan yüzde 8 alıyor. Yani 5 TL'den alınan balık 10-12 TL'ye satılıyor. Bence burada bir dengesizlik bir adaletsizlik var. Balıkçının sattığı balığın tüketiciye yani vatandaşa ucuz yansıması önemli" ifadelerini kullandı.
"İklim kendini bulduğu zaman taşlar yerine oturuyor"
Hamsinin bu sene beklenen zamanda geldiğini belirten Mutlu, “Hamsi iyi. Kasım itibariyle en ideal zamanda hamsi başladı. Mevsim iyi gidince taşlar yerine oturuyor. Havanın o kadar soğuması demek, balığın göçünün daha yavaşlaması demek. Bu da bizim için bol hamsi demek. Şu an, son yıllara göre kıyasladığımız zaman hamsi, palamut, çinakop olsun istediğimiz gibi diyebiliriz. İklim kendini bulduğu zaman taşlar yerine oturuyor. Aşırı avlanmaya hep karşıyız, dengeli avlanalım. Avlamayalım yasaktır, küçüktür Marmara'ya gitsin anlayışı yanlış. Bu söylemler birilerine prim yaptırmaktan başka bir şey değil" dedi.