Başbakan Binali Yıldırım; faiz ve enflasyonun ancak seferberlik ruhuyla düşürülebileceğini söyledi. Dün Ankara’da gerçekleştirilen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulunan Yıldırım, bütün sektörleri ilgilendiren konuların kapsamlı olarak değerlendirildiğini belirtti. Yıldırım, DEİK Yönetim Kurulu ile yaklaşık iki saat süren toplantıda, Kurul üyelerinin, gelecek iş planlarını, geleceğin Türkiyesi için görüşlerini, beklenti ve önerilerini paylaştığını vurguladı.
SEKTÖREL DÖNÜŞÜM İÇİN ZİRVE
Gördüğü ortak birkaç noktanın altını çizmek istediğine belirten Yıldırım, “Bu salonda bulunan, bu masanın etrafında bulunan herkes istikrarın ve güvenin, ülkemizin geleceği, büyümesi, ihracatımızın, üretimimizin artması, gençlerimize, kadınlarımıza, insanımıza daha fazla iş, aş imkanı için olmazsa olmaz olduğunun altı çizildi. Yine burada üretimde, yatırımda, istihdamda sürdürülebilirliğin sağlanmasının mutlaka düşük faiz, düşük enflasyon ile mümkün olacağının bir kez daha altı çizildi. Bugün seçtikleri 5 stratejik alanda özel teşvik tedbirleri uyguladıklarını bildiren Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu: “Bunlar, yüksek ve orta teknoloji gerektiren ürünlerin imalatı. Petrokimya, bilgi iletişim teknolojileri, yazılım, siber güvenlik, enerji teknolojileri, yenilenebilir enerji sistemleri, sanayide dönüşüm bunlardan bazıları” dedi.
HERŞEY İYİ DE FAİZ NEDEN YÜKSEK?
Türkiye’nin finans ve bankacılık sisteminin hiç bir tereddüde yer vermeyecek kadar bütün uluslararası göstergeleri karşılayacak düzeyde olduğuna dikkat çeken Yıldırım, şu önemli soruyu sordu: “Bütün göstergeler iyi de neden faizler istediğimiz düzeyde değil? Neden enflasyonda bu seneyi, beklentilerin üzerinde kapattık? Bu sorunun cevabını biliyoruz. Bu sorunun cevabından sadece biz sorumlu değiliz. Türkiye’de iş yapan herkes sorumludur. Bu bir ortak sorumluluktur. Bir seferberlik anlayışı içerisinde bu mücadeleyi birlikte yapmamız gerekiyor. Bankacılık sektörümüz, sanayi sektörümüz sorumluluk alacak, devlet sorumluluk alacak zaten almak durumunda, alıyoruz. El birliği ile enflasyonu da faizi de sürdürülebilir bir düzeye, tercihen yüzde 7’lerin altına çekmek mecburiyetindeyiz. Bunu başarır Türkiye. Şartlarımız müsait.”
Satışları durdurdu
Yüksek faizler konut satışlarını da vurdu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan verilere göre; Türkiye genelinde ocak ayında 97 bin 19 konut satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı bir önceki aya göre yüzde 27 azalırken, geçen yılın aynı ayına göre artış yüzde 1,7’de kaldı.
İPOTEKLİ SATIŞLAR %20 AZALDI
Bu dönemde ipotekli konut satışları yüzde 20,3 azalarak 28 bin 678’e geriledi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 29,6 olarak belirlendi. İkinci el konut satışları ocakta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,9 artış göstererek 52 bin 656’ya çıktı.