Milli İstihbarat Akademisi'nce, "Nadir Toprak Elementleri ve Türkiye: Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler ve Aktörler" başlıklı analiz yayınlandı. Analizde, nadir toprak elementlerinin (NTE) küresel enerji dönüşümünün merkezine yerleştiği, elementlerin jeopolitik güç mücadelesinin de belirleyici unsurlarından biri haline geldiği vurgulandı.
ÇİN’İN 'ÜRET, KISITLA, LİSANSLA' MODELİ
Akademinin analizinde, Çin'in küresel NTE piyasasındaki baskın konumuna işaret edilerek, "Çin, 2024 itibarıyla küresel NTE cevher üretiminin yüzde 61'ini, rafinasyon ve ayrıştırmanın ise yüzde 92'sini tek başına üstlenmiştir" bilgisine yer verildi. Çin'in "üret, kısıtla, lisansla" modelini benimsediği ve bunu güçlendirdiği aktarılan analizde, küresel fiyatlama üzerinde etkili konumunu sürdürdüğü aktarıldı.
ABD TAMAMEN DIŞA BAĞIMLI
Analizde, dikkati çeken değerlendirmelerden biri de ABD'nin stratejik kaynaklara olan "yüksek bağımlılığı" oldu. ABD'nin 2020-2023 arasında ihtiyaç duyduğu NTE'lerin yüzde 70'ini Çin'den ithal ettiği belirtilen analizde, "ABD, ağır NTE'de tamamen dışa bağımlıdır. Bir F-35 savaş uçağı için yaklaşık 410 kilogram, Arleigh Burke sınıfı destroyer için 2,36 ton ve Virginia sınıfı denizaltı için 4,17 ton NTE gereksinimi olduğu herhangi bir arz kesintisinin ABD'nin caydırıcılık mimarisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir" değerlendirmesine yer verildi.
ÇÖZÜMÜ UKRAYNA’DA ARIYOR
Analize göre ABD, NTE konusunda Çin'e bağımlılığını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunurken, Ukrayna ile yapılan Mineral Anlaşması'yla daha önceki 500 milyar dolarlık geri ödeme planı yerine 'yarı yarıya ortak fon' modelini benimsedi. Analizde, "Böylece Ukrayna'nın sahip olduğu yüzde 5'lik küresel rezerv potansiyeli ABD için stratejik alternatif tedarik hattı oluşturmuştur. Ancak rezervlerin yüzde 40'ının Rusya'nın işgali altındaki bölgelerde olduğu ve savaşın altyapı üzerindeki yıkıcı etkilerinin kısa vadede üretimi sınırlayacağı da not edilmiştir" tespitinde bulunuldu.