Binlerce yıldır medeniyetlere şifa ve gıda kaynağı olan zeytin ve zeytinyağı bugün milyarlarca dolarlık ekonomik değeriyle dikkat çekiyor. Anadolu, zeytinin anavatanı olarak kabul edilen Mezopotamya topraklarında yakın olması ve 85 farklı zeytin çeşidine ev sahipliği yapmasıyla bu kadim mirasın en önemli taşıyıcılarından biri durumunda. Özellikle Ayvalık ve Edremit Körfezi'ndeki asırlık zeytin ağaçlarından elde edilen yağlar, kalitesiyle dünya çapında tanınıyor ve dünyanın en iyi üç zeytinyağı arasında gösteriliyor.
ÜRETİM REKOR KIRDI
Türkiye zeytincilik sektöründe son 20 yılda adeta bir dönüşüm yaşandı. Zeytin ağacı sayısı 90 milyondan 190 milyona çıkarak iki kattan fazla arttı. Bu büyük yatırımın meyveleri de alındı. Geçtiğimiz yıl Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) verilerine göre, Türkiye 450 bin ton zeytinyağı üreterek rekor kırdı. Üretimin 100 bin tonu ise ihraç edildi.Köklü Zeytincilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kürlek, Türkiye’de zeytinciliğe yapılan yatırımlarla üretim kalitesinin arttığını söyledi.
20 YILDA AĞAÇ SAYISI İKİYE KATLANDI
Bu gelişmelere bağlı olarak sektörün yurt dışındaki imajının olumlu olarak değiştiğini belirten Kürlek, “Anadolu'daki zeytin ağacı varlığı son 20 yılda 90 milyondan 190 milyon adete yükseldi. Tabii ki isteğimiz bu sayının daha da yukarıya çıkması. Artan yatırım ilgisiyle büyük firmaların yanı sıra pek çok butik işletme de sektörde yer alıyor” dedi. Kürlek’e göre, zeytincilikteki en önemli gelişmelerden biri de kalitenin ön plana çıkması. Son dönemdeki taklit ve tağşiş olayları, tüketicilerin daha bilinçli hale gelmesini sağladı. Bu durum, işini layıkıyla yapan ve kaliteye yatırım yapan firmaların sektörde daha da öne çıkmasına yol açtı. Ticaret Bakanlığı’nın denetimleri de tüketici bilinçlenmesi adına olumlu sonuç verdi. Kalite odaklı bu 'elenme' süreci, Türk zeytinyağının geleceği için çok önemli.