Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Kaldırılabilir” açıklamasıyla gündeme gelen ara tatillerin geleceği tartışma konusu olurken, akademik araştırmalar uygulamanın geniş kesimler tarafından verimli bulunmadığını ortaya koyuyor. Bulgular, özellikle kasım ayındaki ilk ara tatilin öğrenme kaybını artırdığı ve öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilediği yönünde birleşiyor. Öğrenciler ders rutininden koptuklarını, öğretmenler ise tatil öncesi yükselen devamsızlık nedeniyle iki haftayı bulan bir öğrenme kesintisinin yaşandığını belirtiyor.
SAHA ARAŞTIRMASI SÜRÜYOR
Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, mart ayındaki ara tatilin etkilerine ilişkin saha araştırması bu yıl da kapsamlı biçimde yürütülecek. Öğrenciler, öğretmenler ve velilere yönelik çevrim içi anketlerle ara tatilin öğrenme motivasyonu, okul uyumu ve akademik ilerlemeye etkileri ölçülüyor. Yetkililer, değerlendirme süreci sonucunda gelecek dönem takviminde değişikliğin gündeme gelebileceğini ancak şu an alınmış bir kararın bulunmadığını vurguluyor.
TATİL ÖNCESİ DEVAMSIZLIK
Öte yandan akademik alanda yapılan araştırmalar, özellikle kasımdaki ilk ara tatilin öğrenci performansı açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Öğrencilerin büyük bölümü tatil sonrası derslere yeniden odaklanmakta güçlük çektiğini, son işlenen konuları hatırlamakta zorlandığını ifade ederken, öğretmenler devamsızlıkların tatil öncesi dönemde belirgin şekilde arttığına dikkat çekiyor. Araştırmalara göre bu durum, bir haftalık ara tatilin iki haftaya kadar uzayan bir kopuşa dönüşmesine yol açıyor. Öğretmenler ayrıca tatilin zamanlamasının öğrencilerin motivasyonunun en yüksek olduğu döneme denk gelmesi nedeniyle öğrenme sürecinde kesinti yarattığını belirtiyor.
SOSYOEKONOMİK EŞİTSİZLİK
Öte yandan araştırmalar, ara tatilin sosyoekonomik açıdan da eşitsizlikleri artırdığını gösteriyor. Maddi imkânları sınırlı ailelerin çocukları önerilen etkinliklere katılamadığını, bazılarının tatil boyunca ev içi sorumluluklar üstlendiğini belirtiyor. Bu durum hem akademik tekrarların yapılamamasına hem de öğrenciler arasındaki sosyal-kültürel farkların derinleşmesine yol açıyor.
ÇALIŞAN EBEVEYNLER İÇİN SORUN
Öğretmen ve velilerin ortak şikâyetlerinden biri de planlama güçlüğü. Öğretmenler tatil dönemindeki zorunlu seminerlerin nitelik açısından yetersiz ve plansız olduğunu, bunun kişisel gelişim için ayrılacak zamanı sınırladığını dile getiriyor. Çalışan veliler ise çocuk bakımının tatil dönemlerinde ciddi bir sorun haline geldiğini ve ekonomik nedenlerle önerilen etkinliklere katılamadıklarını aktarıyor.