Ateşi söndürmeye nefesimiz yetmedi

Diyanet İşleri Başkanlığı görevini devreden Mehmet Görmez, “İslam ümmeti büyük acılara garkoldu. Ancak, İslam diyarında saran ateşi söndürmek için gücümüz ve nefesimiz yetmedi. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmek için su götüren karınca misali Allah’a hamdolsun hep o yolda olduk” dedi.

Yeni Şafak Haber Merkezi
Mehmet Görmez

Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden emekliye ayrılan Mehmet Görmez, görevini Ekrem Keleş’e devretti. Keleş, görevi vekaleten yürütecek. Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan Görmez, “Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da, Filistin’de zulüm durmaksızın devam etti. Arakan’da insanlık yok edildi. İslam ümmeti büyük acılara gark oldu. Ancak, İslam diyarında saran ateşi söndürmek için gücümüz ve nefesimiz yetmedi. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmek için su götüren karınca misali Allah’a hamdolsun hep o yolda olduk. Elbette vazifeyi bırakırken sorumluluğumuz, mesuliyetimiz, emanetimiz devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanı olarak ne kadar sorumluluk sahibi idiysem, bugün İslam ümmetinin herhangi bir ferdi olarak, mahiyet olarak, aynı ve derece olarak farklı bir sorumluluk taşıyorum, mümin olarak” ifadelerini kullandı.

GERİDE KALAN SALİH AMELLERDİR

Herkesten helallik isteyen ve herkese hakkını helal ettiğini söyleyen Görmez, “Dünya hayatı gibi bütün makam ve mevkiler geçicidir. Aslolan geride bıraktığımız salih amellerdir. Hoş sadalardır. Mühim olan hangi makamda, hangi mevkide olursak olalım yaptığımız işleri ibadet telakki ederek Rıza-i Bari’ye uygun hareket etmektir. Hayallerimin ötesinde büyük hizmetler nasip ettiği için, Yüce Rabbim'e ne kadar hamdetsem, ne kadar şükretsem azdır. Bugün, yedi yıldır yürüttüğüm vazifeyi gönül huzuruyla bırakmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu görevi tevdi ederken üzerimde hakkı olan herkesten helallik diliyor, herkese hakkımı helal ediyorum” diye konuştu.

SAHİH İSLAM’I TEMSİL EDİYORUZ

Hayatın emanet olduğunu vurgulayan Görmez, “Hayat, bütünüyle bir emanettir. Öyle ki insan, kendi canının, hatta bir tek nefesinin dahi sahibi değil, emanetçisidir. Milletimizin dini ve manevi hayatına yön veren Diyanet İşleri Başkanlığımız; sahih İslam’ı, Kur’an-ı Mübin’in, müstakim ve hidayet yolunu, Hazreti Peygamber Efendimizin sünnetini, siretini ve yolunu, usul ve erkanını, Selef-i Salihin’in muteber çizgisini temsil ediyor” ifadelerini kullandı.

FETÖ VE DEAŞ UYARISI

Yanlış ile mücadeleyi sürdürdüklerini belirten Görmez, “Başta FETÖ ve DEAŞ olmak üzere İslam dünyasında ortaya çıkan ancak İslam ile bir ilgisi asla bulunmayan zehirli zararlı akımlara karşı durduğumuz gibi, dünya barışını tehdit eden İslamofobi belasına karşı da samimiyetle mücadele ettik. Başkanlığımızın ve din gönüllülerimizin sadece 15 Temmuz gecesinde milletimizin hukukuna ve istiklaline yönelik hain saldırı karşısında aldığı inisiyatif dahi, bu şerefli teşkilatın boynunda her mensubumuzun daima hissedeceği bir iftihar madalyasıdır” açıklamasında bulundu.

7 YILLIK HİZMETİN MÜHRÜ OLDU

Türkiye’nin İslam dünyasında yaşanan sorunların çözümünde katkı sağladığı toplantıların tamamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açılış konuşmalarıyla İslam dünyasına seslendi. Görmez döneminin en önemli başarısı ise Diyanet’i milletle buluşturdu, camilerin kapısını sonuna kadar açtı. 15 Temmuz gecesi okunan salalar ise Görmez’in 7 yıllık hizmetin mührü oldu.

OĞLUM MİNAREYE ÇIK

Görmez’e, tüm camilerden darbe girişimine karşı halkı direnişe çağırmak için sala okuma fikrini hatırlatan Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında yaşadıklarıydı. o sırada 12 yaşında olan Görmez, din görevlisi olan babasının, radyodan gece 01.00 ajansını dinlerlerken şehit haberleri gelmesi üzerine ‘Oğlum, minareye çık, sala oku’ dediğini Abdulkadir Selvi’ye anlatmıştı. Kurtuluş Savaşı sırasında da salalar okunarak milletin maneviyatı yüksek tutulmaya çalışılmıştı. Diyanet İşleri Başkanı, “Bu gece minarelerin ışığı yanacak, salalar verilerek milletimiz hukukuna sahip çıkmaya davet edilecektir” mesajı o gece 90 bin camideki 120 bin din görevlisine ulaştırıldı.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/08/02/03/02/resized_5ccc6-01b1dff1aksa.jpg

EL-AKSA MİNBERİ’NDE

Diyanet, dünyanın 120 noktasında yer alan temsilcileriyle dini istismar eden FETÖ ile mücadele etti. 2012’de Kazakistan’da gerçekleştirilen bir konferansta “Dinler arası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur” diyerek FETÖ’nün Dinler Arası Diyalog Projesi’ne karşı çıkan Görmez, Papa Francisco’nun Diyanet’e gerçekleştirdiği ziyarette aynı görüşünü yineledi. Görmez, Papa’ya, dinler arası diyaloğun olamayacağını, din adamları arasında bir diyaloğun olabileceğini ifade ederek, bu kavram yerine ‘Kudüs Kriterleri’ni ifade etti. Mezhep kavgalarının İslam dünyasına verdiği zararlar ve Suriye’deki savaşın yıkımlarını konuşmak üzere İran ve Suudi Arabistan’a giden Başkan Görmez, İran’ın ‘Vahdet Haftası’ programlarının açış konuşmasını yaparak İran’ın dini temsilcileri ve yöneticileriyle bir araya geldi.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/08/02/03/00/resized_77ae6-2ac60e36veda.jpg

UMREYE KUDÜS BAĞLANTISI

Kudüs’e ziyaret gerçekleştiren Başkan Görmez, Mescid-i Aksa’da Filistinlilere hutbe irat ederek Filistin meselesini dünya kamuoyuna El Aksa’nın minberinden anlattı. Görmez, Gazze ve El Halil kentlerini de ziyaret ederek Filistinli Müslümanlarla görüştü. İslam dinince mukaddes kabul edilen Kudüs, umre seferlerine eklenerek Osmanlı geleneği canlandırıldı.

Ekrem Keleş vekalet edecek

Görevi Görmez’den vekaleten devralan Ekrem Keleş,“Diyanet İşleri Başkanlığımız hizmetlerini sürdürürken Kur’an, sünnet ve tarihi tecrübeler ile yola devam edecektir” dedi.