Dışişleri Bakanı , Hamas lideri Yahya Sivar'ın şehit edilmesinin ardından İstanbul'da ve ile görüştü.
Görüşmede, Gazze'nin kuzeyi başta olmak üzere bölgedeki insani durum ele alındı. Bakan Fidan, Gazze'de yaşanan insani felakete karşı uluslararası toplumu harekete geçirmek için diplomasinin tüm imkanlarını kullanacağını ifade etti.
Toplantıda, Filistinliler arası uzlaşı süreci de değerlendirildi. Bakan Fidan, ahiren Mısır'ın ev sahipliğinde Kahire'de gerçekleştirilen toplantıyı takdirle karşıladığını belirtti.
Fidan görüşme vesilesiyle, Hamas yetkililerine, Yahya Sinvar'ın şehadetine ilişkin taziyelerini de iletti.
Arkadaki tablo dikkat çekti
Öte yandan görüşmede Bakan Fidan'ın arkasında duvarda asılı olan tablo dikkat çekti.
Görüşmenin yapıldığı odanın duvarında Osmanlı'nın Filistin cephesindeki son komutanlarından ’nın portresinin asılı olduğu görüldü.
Ahmed Cevad Paşa kimdir?
Kabaağaçlızade Ahmed Cevad Paşa (1851, Şam - 10 Ağustos 1900, İstanbul) (kısaca Ahmed Cevad Paşa veya ailesi, Şakir Paşa ailesi olarak bilindiğinden Cevad Şakir Paşa şeklinde de anılır) Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyıl kumandan ve sadrazamlarındandır.
II. Abdülhamit saltanatında 4 Eylül 1891 - 9 Haziran 1895 tarihleri arasında sadrazamlık yaptı; devrin en önemli konusu olan Ermeni sorunu ile ilgilendi. Askerlik ve devlet adamlığının yanı sıra devrinin bir aydını olarak tarih yazarlığı yapan ve çeşitli bilimsel konularda eserler veren Ahmet Cevat Paşa'nın en önemli eseri "Tarih-i Askeri Osmani" (Osmanlı İmparatorluğu Askeri Tarihi)'dir.
Şakir Paşa ailesi olarak anılagelen ve sanat alanında pek çok tanınmış kişiyi yetiştirmiş ailenin bir ferdi; Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın amcasıdır.
93 Harbi olarak da bilinen Osmanlı-Rus savaşı sırasında Tuna ordusunda görev aldı. Cephedeki başarıları nedeniyle çeşitli nişanlarla ödüllendirildi ve Şubat 1878'de miralay (albay) rütbesine terfi ettirildi.
Sultan II. Abdülhamid'in dikkatini çeken ve takdirini kazandı, dönüşünden sonra İstanbul'da Teftiş-i Askerî Komisyonu üyeliğine getirildi. Girit'teki karışıklıklar üzerine Girit fevkalade kumandanlık ve vali vekilliğine tayin edildi.
Girit valiliğinde gösterdiği başarı üzerine 1891 yılında da sadrazam olarak atandı ve bu görevi dört yıl sürdürdü.
3 yılı aşkın sadrazamlığı esnasında takip ettiği siyaset, iç ve dış barışı korumak oldu. Sadrazamlığı sırasında daha çok Ermeni olayları ve bu olayların yarattığı diplomatik sorunlar ile uğraştı.
Girit'te yeniden karışıklıkların çıkması üzerine, "Girit Fırka-i Askerîye" kumandanlığına atanarak 1897 yılında adaya gönderildi. Girit'te Avrupa devletleri tarafından özel bir yönetim tarzının empoze edileceği anlaşılıp, bu arada da Almanya İmparatoru Kayzer II. Wilhelm'in nun Suriye ve Filistin'e seyahat yapması kesinleşince, Cevat Şakir Paşa Kayzer'in mihmandarlığına getirildi; yerine Ferik Osman Nuri Paşa atandı.
Filistin görevi
İstanbul'a gelip e kadar uzanan bir seyahat yapacak olan İmparator II. Wilhelm'im seyahatinin güvenliği için gerekli önlemleri almakla görevlendirildi. Bu görevi başarılı bir şekilde yerine getirdi; İmparator 16 Kasım 1898 tarihinde seyahatini tamamladı.
Görevinin ardından İstanbul'a dönmesine izin verilmedi ve 5. Ordu Komutanı olarak görevlendirildi.
5. Ordu Komutanı olarak görev yaptığı Şam'da rahatsızlandı. Doktorların verdiği raporla İstanbul'a geldi ve 1900 yılında öldü. Fatih'te anne ve babasının mezarlarının bulunduğu Emir Buhari Camii haziresine defnedildi.
Sadrazamlığı esnasında Babıali bahçesine memurların boş zamanlarında kitap okumaları için yaptırdığı kütüphane bugün de “Cevat Paşa Kütüphanesi" adı ile anılmaktadır.