Denizbank eski şube müdürü Seçil Erzan’ın “yüksek kar” vaadiyle “gizli fon” adı altında yaptığı milyonlarca dolarlık vurgun, gündemdeki yerini koruyor. Fon dolandırıcılığı davasında Denizbank’ın kusurlu olup olmadığı tartışılırken, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, benzer bir davada, Erzan mağdurlarına emsal olabilecek bir karara imza attı.
ELDEN VERDİĞİ PARA SİSTEME GİRMEDİ
Malatya’da 2001 yılında “dolandırıcılık ve zimmet” iddiasıyla başlatılan soruşturmada, iddiaya göre kuyumcu M.Ö., o dönem 1 milyar 911 milyon lirasının (yeni parayla 1911 lira) gittiğini belirterek özel bir bankanın yöneticisi hakkında dava açmıştı. Hatırı sayılır oranda bankayla işlem yaptığını, bu nedenle para yatırmak için bankaya gitmediğini, banka personelinin parayı elden alarak bankaya götürdüğünü, banka müdürünün ‘Alındı’ yazısıyla paranın sisteme girdiğini anlatan M.Ö., parayı çekemeyince banka müdürünün zimmet iddiasıyla sorgulandığını belirtti. M.Ö. paranın ödenmesini isterken, bankanın avukatları ise paranın sisteme girmediğini, dekontun bulunmadığını, banka müdürüyle alacaklı arasında özel bir ilişki kurulduğunu ve paranın yatırım amacıyla bankaya getirilmediğini belirterek zimmet suçu oluşmadığını iddia etti.
BANKA MÜDÜRÜNE ZİMMETTEN CEZA
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, banka müdürü A.T.E.’ye “basit zimmet” suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Mahkeme ayrıca banka müdürünün parayı ödemesine hükmetti. Kararlar itiraz üzerine Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği karara karşı delilleri tek tek inceleyerek önemli bir karara vardı.
EMSAL OLACAK MI?
“Banka kendi personelinin davranışlarından sorumludur” hükmüne varan Daire, alacak davasında kararı davacılar lehine bozdu. Yargıtay kararında “Davacılardan para alması, sonrasında bankaya ait dekont üzerine şube müdürü kaşesini imzalayarak belge vermesi, davacılar tarafından bir kısım paraların davalı banka müdürüne verilmesi, gişe yetkilisinin ajandasında bunların bir kısmının yer alması, banka müdürünün davacıların eksik paralarını ödemek için üçüncü kişilerin hesabından davacıların hesabına para aktarılarak zimmet suçunun işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, davalı bankanın 818 sayılı BK'nın 100. maddesine göre çalışanının eyleminden dolayı sorumlu olduğu kabul edilir” ifadelerine yer verildi. Yargıtay’ın bu kararının, Denizbank eski şube müdürü Seçil Erzan’a milyonlarca dolar kaptıran Arda Turan ve Emre Belözoğlu gibi davadaki müştekiler için emsal olabileceği değerlendiriliyor.