MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 104'üncü yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Dünya üzerinde, zillet ve zulmete, işgal ve ihanete Meclisi'nin etrafında kenetlenip savaş açan ikinci bir milletin o güne kadar görülmediğini kaydeden Bahçeli, 23 Nisan 1920 tarihinin 3 yıl sonra varlığını ve bağımsızlığını bütün dünyaya ilan edecek olan Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi ve hukuki altyapısının hazırlandığı bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı. Mesajının devamında Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir belediyelerinde Türk bayrağı asılmayıp İstiklal Marşı okunmamasını eleştiren Bahçeli, DEM Parti'ye sert tepki gösterdi:
TERÖR SEVİCİLERE BOYUN EĞİLEMEZ
DEM'lenmiş bazı belediye başkanlıklarında sahnelenen azgın tahrikler, geçmişten ders almayan muhasım tortularının dış bağlantılı sipariş eylemleridir. İstiklal Marşı'nın söylenmesine direnen, Türk bayrağının asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, aziz Atatürk ile Cumhurbaşkanımıza kaba ve yaralayıcı ifadeler kullanan bölücü alçaklar, bu milletin evladı, Türkiye Cumhuriyeti'nin mensubu olamazlar. Küresel emperyalizmin tasallut ve telkini altında iç huzur ortamını zedelemek suretiyle faal halde bulunan terör sevicilere boyun eğmek, serpilen hıyaneti yumuşatmak, bilinmelidir ki milli felakete çanak tutmak, devlete ve millete kastetmektir.
HESAP VERECEKLER
Ay-yıldızlı al bayrak bağımsızlığımızın simgesi, İstiklal Marşı hürriyet namusumuzun, birlik ve beraberlik hissiyatımızın manzum seslenişidir. Bunlara kim karşı geliyorsa, bunlarla kimlerin sorunu varsa, mutlak surette hukukun amir hükümleri işletilerek hesaba çekilmelidir. Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhal çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması, bunun yanında DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur.
EN ÖNEMLİ DİRENÇ: MİLLİ BİRLİK
Terör maşalarının ateşle oynadıklarını ikazla bildirmek tarihi bir vazifemizdir. Türkiye'yi Mondros ve Sevr şartlarına tekrar sürüklemeye çalışan terör piyonları, bu hesap hatasının sonuçlarına en ağır şekilde katlanmak durumundadır. Türkiye'nin yükselişi tıpkı 23 Nisan 1920'de tecelli eden şuurda anlamını bulduğu gibi ayrışmayı değil birleşmeyi, dağılmayı değil buluşmayı, parçalanmayı değil kucaklaşmayı, farklılaşmayı değil bütünleşmeyi hedefleyen kolektif anlayışla mümkündür. Dün olduğu gibi bugün de kardeşliğe musallat olan gelişmeler karşısında en önemli direnç gücü milli birlik ve dayanışma ruhudur.
MİLLET BÖLÜCÜLERE GÖZ YUMMAZ
Meclis'i, varlığı ve devleti gazi olan bir milletin, teröre ve hıyanete bulaşmış, dış düşmanlarla el ele vermiş siyasi bölücülere göz yumması düşünülemez. Hiçbir bölücü odağın, terörizme yardım ve yataklık yapan hiçbir menfur oluşumun, Mehmetlerimize kurşun sıkan hiçbir hain örgüt uzantısının, İstiklal Marşımıza ve Türk bayrağına düşmanlık besleyen hiçbir işgal artığının Gazi Meclis'te yeri olamaz, demokrasi adına söyleyecek tek bir sözleri dahi bulunamaz. Bu vesileyle dünyadaki bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum. Meçhul kahramanları, kahraman şehitleri, kutlu Meclis'i emanet eden büyük Atatürk'ü rahmet ve hürmetle anıyorum.