Bu ay da yağmur yok

Kurak bir yaz geçiren Türkiye'de, eylülde de kuraklığı hafifletecek yağış beklenmiyor. Tahminlerin yağışların normallerin altında olacağını gösterdiğini söyleyen Prof. Murat Türkeş, "Yeni tarım mevsimine toprak kuru girecek, bu da tarım açısından çok olumsuz" dedi.

Arşiv.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, eylülde kuraklığı hafifletecek bir yağış beklenmediğini belirtti. Meteoroloji verilerine göre, ağustosta Türkiye’nin büyük bölümünde şiddetli kuraklık etkileri görüldü. Bu yıl ağustos, son 55 yılın en sıcak 4. ağustos ayı olarak kayıtlara geçti. Ayrıca, Türkiye genelinde ağustos yağışları, 14,8 milimetre olan 1991-2020 normalinin yüzde 47, geçen yılın yüzde 43 altında gerçekleşti.

KURAKLIK TÜM YURDA YAYILDI

Marmara’dan Güneydoğu Anadolu’ya kadar çok geniş bir alanda şiddetli ve aşırı kuraklıklar yaşandığına işaret eden Türkeş, “Özellikle Marmara, Kuzey Ege, İç Anadolu, Orta ve Doğu Akdeniz, Doğu Anadolu’nun batı ve güneyi ile Güneydoğu Anadolu’nun tamamında uzun süreli tarımsal, hidrolojik ve ekolojik kuraklıklar etkili oldu” ifadesini kullandı. Öte yandan, standartlaştırılmış yağış-buharlaşma indisine de değinen Türkeş, ağustosta Türkiye genelinde, İç Anadolu’nun güneybatısı ve kısmen Güneybatı Anadolu ile Doğu Karadeniz dışında kalan çok büyük bir bölümünde meteorolojik kuraklığın devam ettiğini aktardı.

KARADENİZ AKDENİZ İKLİMİNE DÖNEBİLİR

Kuraklığın eylülde de süreceğini vurgulayan Türkeş, şunları kaydetti: “Ne yazık ki çok büyük bir olasılıkla eylülde de bu kuraklığı hafifletecek bir yağış beklenmiyor. Uzun vadeli tahminler eylülde yağışların genellikle normallerin altında ya da civarında olacağını gösteriyor. Bu kuraklıkları azaltacak bir yağış görünmüyor. Kötü haber, yeni su yılına yani 2025-2026’ya da Türkiye’nin büyük bölümünde şiddetli kuraklıkla gireceğiz. Yeni tarım mevsimine toprak kuru girecek, bu da tarım açısından çok olumsuz.” Türkeş, “Karadeniz’de önümüzdeki 10-15 yıl içinde nemli, ılıman iklim karakterinden Akdeniz iklimine doğru bir dönüşüm olacak. Batı Karadeniz’de bu yıl yaşanan orman yangınları da bunun göstergesi” dedi.

Nehirleri ot bürüdü

Edirne’de son aylarda etkili olan şiddetli kuraklık Meriç ve Tunca nehirlerinin su seviyesini etkiledi. Yetersiz yağışlar, aşırı sıcaklara bağlı buharlaşmanın artması ve tarımsal sulama nedeniyle nehirlerin bazı bölümlerinde su akışı durdu. Su seviyesinin azalmasıyla özellikle Tunca Nehri yatağında kum adacıkları oluştu, akışın durduğu bölümler geniş ot öbekleri ve sazlarla kaplandı. Devlet Su İşleri (DSİ) Suakacağı İstasyonu’nda son kayıtlara göre Tunca’nın debisi saniyede 2 metreküp, Meriç’in debisi ise Kirişhane istasyonunda saniyede 35 metreküp olarak ölçüldü.

Konya ovası çatladı

Konya Ovası’nda yetersiz yağışlar ve aşırı sıcaklara bağlı buharlaşmanın artması nedeniyle oluşan kuraklık, baraj, göl ve gölet gibi su kaynaklarının varlığını tehdit ediyor. Türkiye’nin en büyük tatlı su kaynağı Beyşehir Gölü’nde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 hacimsel azalma oluşarak, doluluk yüzde 55’e geriledi. Su seviyesi düşen gölün yüzeyini su bitkileri kapladı. Yine kentin önemli içme suyu kaynaklarından Altınapa Barajı’nda yüzde 25, Bağbaşı Barajı’nda yüzde 8’lik bir hacimsel azalma gözlemlendi.