Araştırma şirketleri GENAR ve BETİMAR, Nisan ayında Türkiye genelinde yaptıkları anketlerde seçmen eğilimlerini ölçtü.
Farklı siyasi eğilimlere sahip iki araştırma şirketinin ortaya koyduğu sonuçlar arasında dikkat çeken farklılıklar ortaya çıktı.
Yeni Şafak yazarı Ali Saydam'ın da bugünkü köşesinde yer verdiği anketlerin sonuçlarındaki farklılığın sebebinin kararsız seçmenlerin dağıtımında izlenen olduğu belirtiliyor.
İki farklı anket iki farklı sonuç
Anahtar Parti’nin oranı yüzde 1,2, TİP'in yüzde 1,0, diğer partilerin toplamı ise yüzde 1,4 olarak ölçüldü.
BETİMAR’ın aynı soruyla yaptığı ankette ise Diğer partilerin oy oranı ise yüzde 1,3 olarak açıklandı.
Yüzde 60 propagandası tutmadı
Anket sonuçlarıyla beraber özellikle eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP'ye yakın şirketlerin yaptıkları araştırmalarda AK Parti ve MHP seçmenin yanı sıra kararsızların da CHP'ye kaydığı ve partinin oy oranının yüzde 60'lara çıktığı yönündeki propagandanın da doğru olmadığı gözler önüne serildi.
TEAM Araştırma'nın iddiasına göre seçmenlerin yüzde 68’i İmamoğlu’nun diploma iptaline, yüzde 65’i ise tutuklama girişimine karşı çıkıyordu. Bu süreçte CHP'nin oy oranı yüzde 22’den yüzde 30,7’ye yükselirken, AK Parti’nin oyu yüzde 3, MHP’nin oyu ise yüzde 3,8 düşüyordu. Ayrıca Erdoğan seçmeninin yüzde 7,9’u CHP’ye yönelmiş ve kararsızların yüzde 17,9’u CHP’ye oy vermeyi düşünüyordu.
Seçimde belirleyici unsur: Kararsızlar
Peki araştırma şirketlerinin anketlerinde partilerin oy oranında ortaya çıkan farklılığın arka planında ne var?
Bu duruma kararsız seçmenlerin tercihlerinin partilere göre dağıtım yönteminin neden olduğu düşünülüyor. Buna göre kimi araştırmalarda kararsız seçmenler önceki seçimlerdeki tercihlerine göre dağıtılırken, kimi çalışmalarda ise anket sırasında ortaya çıkan güncel eğilimler esas alınıyor. Kullanılan yöntem farkı, anket sonuçlarının birbirinden sapmasına neden oluyor.
Siyasi strateji uzmanları, özellikle kararsızları hedef alan seçmen ikna süreçlerinde değişime ihtiyaç olduğunu belirtirken, kararsızların eğilimleriyle beraber seçimlerin birkaç bin oy farkla sonuçlanabileceği ve sürpriz sonuçlar doğurabileceği konusuna dikkat çekiyor.